Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kopyasını yapmak | duplicate v. | ||
He had a duplicate key made from that one. Bu anahtarın bir kopyasını yaptırmış. More Sentences |
||||
General | kopyasını yapmak | copy v. | ||
Tom had a copy of his car key made. Tom araba anahtarının bir kopyasını yaptırmıştı. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | kopyasını yapmak | replicate v. | ||
General | ||||
General | kopyasını yapmak | reproduce v. | ||
General | kopyasını yapmak | render v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | resmi kopyasını yapmak | transume [obsolete] v. |
General | (bir şeyin) çok sayıda kopyasını yapmak | multiplicate v. |
General | (bir şeyin) aslını ve yedi kopyasını yapmak | octuplicate v. |
Technical | ||
Technical | fotostatik kopyasını yapmak | photostat v. |
Technical | üç kopyasını yapmak | triplicate v. |
Art | ||
Art | (sanat eserinin) çoklu kopyasını yapmak | edition v. |