kelime - Turco Inglés Diccionario
Historia

kelime



Significados de "kelime" en diccionario inglés turco : 10 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kelime word n.
General
kelime expletive n.
kelime vocable n.
kelime word n.
kelime wording n.
kelime whid [uk] n.
kelime diction [obsolete] n.
kelime phrase n.
kelime wordy adj.
Literature
kelime wd (linguistics) word) abrev.

Significados de "kelime" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kelime hazinesi vocabulary n.
General
kelime oyunu equivoque n.
yeni kelime neology n.
kelime hazinesi vocabulary n.
kelime girişi lexical entry n.
kelime ifade eden işaret logogram n.
kelime oyunu word play n.
yabancı kelime alien n.
kelime yapısı word structure n.
yeni kelime neologism n.
kelime sırası word order n.
tek heceli kelime monosyllable n.
kelime oyunu play on words n.
kelime anlamı word sense n.
kelime anlamı word meaning n.
zıt anlamlı kelime antonym n.
kelime oluşturma logomachy n.
kelime bilgileri vocabularies n.
bileşik kelime compound n.
kelime oyunu equivoke n.
kelime dizisi word string n.
her gün kullanılan kelime household word n.
kelime bilgisi vocabulary n.
kelime hazinesi thesaurus n.
iki heceli kelime disyllable n.
çevrik kelime anagram n.
kelime oyunu quibble n.
kelime kelime literally n.
anahtar kelime key word n.
karşıt anlamlı kelime opposite word n.
kelime sınıfı word class n.
birkaç kelimenin baş harflerinin veya ilk hecelerinin birleşmesiyle meydana gelen kelime acronym n.
kelime oyunu a play on words n.
kelime vurgusu word accent n.
bir kelime oyunu upwords n.
kelime arası boşluk tracking n.
kelime bilim lexicology n.
kelime vurgusu word stress n.
kelime anlamı lexical meaning n.
kelime oyunu wordplay n.
bir fikri ifade eden kelime semanteme n.
kelime oyunu crank n.
kelime oyunu pun n.
sayfadaki ilk veya son kelime (sözlük) catchword n.
yeni kelime ifade veya kullanım neologism n.
cinsiyet belirtmeyen kelime neuter n.
yahudilerde şerefe kadeh kaldırırken kullanılan kelime lechayim n.
kelime işleme word processing n.
kelime tanıma word recognition n.
kelime oyunları word games n.
kelime veya cümlelerin arasına nokta koyma interpunction n.
işitilecek şekilde söylenen kelime spoken word n.
yüksek sesle söylenen kelime spoken word n.
bilinmeyen kelime unknown word n.
kullanımı son zamanlarda yaygınlaşmış dillere pelesenk olmuş yeni kelime buzzword n.
modern ama yine de klişe olmuş yeni kelime buzzword n.
kelime tabanlı word based n.
kelime haznesi vocabulary n.
kelime kelime çeviri word by word translation n.
sayfadaki ilk veya son kelime guideword n.
kelime-i şahadet profession n.
feministlerin men kelimesini kullanmadan ifade ettikleri kadınlar anlamına gelen kelime womyn n.
kelime hatırlama word retrieval n.
kelime kökeni bilimi etymology n.
kısa kelime short word n.
geniş kelime dağarcığı extensive vocabulary n.
kelime dağarcığı vocabulary n.
kelime işlem wordprocessing n.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirme contextualisation n.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirme contextualization n.
kelime oyunu equivocation n.
uydurma kelime artificial word n.
gizli kelime secret word n.
zengin kelime dağarcığı extensive vocabulary n.
zengin kelime dağarcığı rich vocabulary n.
zengin kelime dağarcığı large vocabulary n.
zengin kelime dağarcığı wide vocabulary n.
kelime ustası wordsmith n.
kelime dağarcığı bilgisi vocabulary knowledge n.
kelime yapma oyunu logomachy n.
dört harfli bir kelime a four-letter word n.
argo kelime slang word n.
kelime bilimi lexicology n.
uzun (kelime) sesquipedalia n.
kelime torbası modeli bag of words model n.
uzun kelime kullanma sesquipedalianism n.
kelime ritmine uygun recitative n.
zencilerin kullandığı kelime/sözcük black word n.
kelime grubu word group n.
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle garden path sentence n.
kelime-i şahadet islamic confession of faith n.
(kelime tanımları için kullanılan) kelimeler listesi defining vocabulary n.
bir kelime oyunu scrabble n.
başka bir dilden alınmış kelime loanword n.
yabancı kelime borrowed word n.
yabancı kelime loanword n.
başka bir dilden alınmış kelime borrowed word n.
kelime oyunlu bilmece conundrum n.
kelime işareti wordmark n.
kelime işareti word mark n.
bir tür şifre olarak kullanılan kelime safe word n.
gereksiz kelime stop word n.
içerikten çıkarılan kelime stop word n.
anahtar kelime safe word n.
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime retronym n.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen n.
kaynak kelime source word n.
söylemesi zor kelime mouthful n.
(konuyla ilgili) sözcük dağarcığı veya kelime hazinesi vocabulary set n.
sağdan sola veya soldan sağa aynı okunan kelime palindrome n.
tersten okununca başka anlama gelen kelime semordnilap n.
kelime kartı word card n.
kelime defteri vocabulary notebook n.
kelime kovanı word hive n.
kelime bankası word bank n.
tetikleyici kelime hotword n.
ingilizceden fransızcaya geçmiş kelime veya deyim franglais n.
kelime listesi vocabulary list n.
kelime oyunlu bilmece carriwitchet n.
kelime oyunu carriwitchet n.
çocukların büyükanneyi adlandırmak için kullandığı kelime nanny n.
bir süreci veya eylem silsilesini başlatan kelime trigger word n.
kelime oyunu a play upon words n.
kelime çarkı word wheel n.
yeni kelime novel word n.
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun anagrams n.
kötü kelime oyunu joe miller n.
saygı göstergesi olarak yaşlı kadınlara hitap ederken kullanılan bir kelime madame n.
özellikle italyanca konuşulan bölgelerde kadınlara hitap etmek için kullanılan nazik bir kelime madonna [obsolete] n.
fiilin özelliklerini isim veya sıfatın özellikleri ile birleştiren kelime verbal n.
kelime türeten kimse verbarian n.
kelime türetme oyunu verbarium n.
kelime bilgisi vocabular [obsolete] n.
kelime dağarcığı vocabulist n.
kelime oyunu word game n.
kelime oyunu wordgame n.
kelime oyunu quip n.
bir kelime veya isim olarak kullanılan bir ifade tarafından adlandırılan şey veya sınıf meaning in extension n.
bir harfin kelime ortasında kullanılan formu medial n.
kelime dağarcığı word-hoard n.
kelime avı bulmaca wordsearch n.
kelime oyunu yapma word play n.
kelime oyunu word play n.
kelime seçimi wordage n.
kelime sayısı wordage n.
kelime miktarı wordage n.
kelime hazinesi word-hoard n.
kelime dağarcığı word-hoard n.
kelime/dakika words per minute n.
dakika başına kelime words per minute n.
kelime ustalığı wordsmithery n.
kelime/dakika wpm (words per minute) n.
dakika başına kelime wpm (words per minute) n.
alt kelime subword n.
paragrafın, bölümün başındaki kelime veya cümle headword n.
nedensiz korku yaratan kelime boo-word n.
korkunç kelime bug word [obsolete] n.
korkunç kelime bug's word [obsolete] n.
(scrabble kelime oyunu) oyun tahtasındaki kelimelere harf ekleyerek kelime oluşturma hook n.
kelime ve ifadeleri motamot anlama literal-mindedness n.
kırıcı kelime obscenity n.
herkesin diline dolanmış kelime buzz term n.
moda olmuş kelime buzz term n.
başkalarını etkilemek için kullanılan teknik kelime buzz word n.
kelime ağı word web n.
bir tür kelime oyunu ghosts n.
aslında var olmayıp hatayla kullanılan kelime ghost word n.
aslında var olmayıp hatayla kullanılan kelime ghost name n.
kelime ifade eden işaret ideogram n.
kelime cambazı logodaedalus n.
(anagram olarak veya satır aralarında ipuçlarının bulunduğu) kelime bulmacası logogriph n.
eğitimsizlerin kullandığı kelime veya ifadeler illiteracy n.
bir kişinin bir kişiye/aileye/nesebe izafe edilmesi anlamındaki kelime patronymic n.
bir tür kelime oyunu crambo n.
kullanılan kelime hazinesi dictionary n.
bir kelime bulma oyunu dumb crambo n.
scrabble kelime oyununun bir versiyonu duplicate n.
değirmen için kullanılan kalıplaşmış bir kelime dusty miller n.
zor tanımlanabilen kelime indefinable n.
sözcük harflerinin değiştirildiği kelime oyunu paragram n.
sözcük harflerini değiştirerek kelime oyunu yapan kimse paragrammatist n.
bir tür kelime oyunu i-spy n.
(eskiden) büyük i harfini kodlamada kullanılan kelime item n.
yemin ederken kullanılan bir kelime salamon [obsolete] n.
kelime oyunu conundrum [obsolete] n.
ayıp kelime dirty word n.
kelime oyunu yapma paronomasy [obsolete] n.
kalemi kaldırmadan stenografiyle yazılan kelime grubu phrase n.
kök kelime primitive n.
gereğinden fazla kelime kullanan kimse pleonast n.
söz konusu kelime veya ifadeler presents n.
söz konusu kelime veya ifadelerin kullanıldığı belge presents n.
söz konusu kelime veya ifadeler present n.
uzun kelime sesquipedalian n.
uzun kelime sesquipedalianism n.
tabu kelime four-letter word n.
küçük kelime wordlet n.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek contextualize v.
kelime oyunu yapmak equivocate v.
tek bir kelime etmemek clam up v.
kelime oyunu yapmak pun v.
kelime oyunu yapmak quibble v.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek contextualise v.
tek kelime bile etmemek not even say a single word v.
bir kelime etmemek not to say anything at all v.
bir kelime etmemek not utter a word v.
bir dile kelime kazandırmak coin a new word into the language v.
bir dile kelime kazandırmak introduce a new word into the language v.
lügatında öyle bir kelime olmamak have no such word in one's vocabulary v.
lügatında öyle bir kelime olmamak not have such a word in one's vocabulary v.
tek kelime etmemek not utter a word v.
kelime seçerek anlatmak phrase v.
kelime ezberlemek memorize a word v.
bir kitapta (kelime, bilgi, cümle) aramak turn up [brit] v.
seslerden (kelime) türetmek echoize v.
seslerden (kelime) türetmek echoise v.
kelime oyunu yapmak word [obsolete] v.
kelime oyunu yapmak haver [uk] v.
(kelime oyunlarında) kelime oluşturmak build v.
(scrabble) oyun tahtasındaki kelimelere harf ekleyerek kelime oluşturmak hook v.
fazla kelime kullanarak yazmak overword v.
fazla kelime kullanarak yazmak overwrite v.
kelime akışının parçası olarak akmak roll v.
crambo (kelime oyunu) oynamak crambe [obsolete] v.
(italyanca olmayan bir kelime veya ifadeyi) italyancaya uygun hale getirmek italianize v.
(italyanca olmayan bir kelime veya ifadeyi) italyancaya uygun hale getirmek italianise v.
kelime oyunu yapmak play v.
(kelime veya ifadeyi) harfleri birbirine yapışık olduğu için tek bir birim halinde yazmak flash v.
dişil kelime feminine adj.
daha çok kelime içeren wordier adj.
en çok kelime içeren wordiest adj.
uzun (kelime) sesquipedalian adj.
ses tekrarı yapılan kelime ile ilgili alliterative adj.
kelime dağarcığı geniş olma copiousness adj.
tek anlamlı (kelime/ifade) monosemous adj.
çok anlamlı (kelime/ifade) polysemous adj.
çok anlamlı (kelime/ifade) polysemantic adj.
çok anlamlı (kelime/ifade) polysemic adj.
eklendiği ifadeye engelli, özürlü anlamı veren kelime -challenged adj.
kelime cambazı verbal adj.
belirli bir kelime dağarcığına sahip vocabularied adj.
kötü bir kelime yerine kullanılan blank adj.
kelime ve ifadeleri motamot anlayan literal-minded adj.
sevgi veya yakınlık belirten bir kelime old adj.
kelime oyunu yapan paronomastic adj.
yanlış kullanılmış bir şekilde (kelime) catachrestically adv.
iskoçca'dan ingilizce'ye geçmiş hayır anlamındaki kelime nae adv.
gereğinden fazla kelime kullanarak wordily adv.
kelime ifade eden işaretler aracılığıyla logogrammatically adv.
ingilizler tarafından kullanılan ve teşekkürler anlamına gelen kelime ta interj.
şaşkınlık bildiren ifadelerde kullanılan bir kelime land interj.
şaşkınlık bildiren ifadelerde kullanılan bir kelime lands interj.
kelime anlamı veren ön ek log- pref.
ispanya veya ispanyolca anlamına gelen bileşik kelime ön eki hispano- pref.
kelime anlamı veren ön ek logo- pref.
bazı ünlemleri oluştururken kelime sonlarına eklenen son ek -o suf.
bilgi anlamı veren kelime kökü -scient suf.
kelime/dakika wpm abrev.
dakika başına kelime wpm abrev.
Phrasals
(kelime anlamıyla) ellerine sarılmak cabbage onto (someone or something) v.
bir kelimenin sonuna ek getirip başka bir kelime türetmek/kelimeyi çekimlemek suffix (something) onto (something else) v.
bir kelimenin sonuna çekim eki veya başka bir kelime eklemek suffix something onto something v.
Phrases
bazı orta çağ el yazmalarının başlangıcında kullanılan bir kelime incipit n.
ne kadar çok kelime bilirsen o kadar çok konuşursun the more words you know the more you can say expr.
tek kelime ile eşsiz simply peerless expr.
Colloquial
heyecan ve sevinç gibi duyguları ifade eden kelime woot n.
kötü bir kelime yerine kullanılan kelime bleeping n.
herhangi bir kelime boo n.
herkesin diline dolanmış/moda olmuş kelime buzz word n.
f ile başlayan müstehcen kelime f-bomb n.
anlatacak kelime bulamamak words fail v.
bir kelime bile etmemek not say a word v.
kelime oyunu yapmak play on words v.
kelime için özür dilerim excuse the pun expr.
sana söyleyecek kelime bulamıyorum horsefeathers to you expr.
tek kelime etme not a word expr.
Idioms
aynı harfle başlayan kelimeler için kullanılan joker kelime a wild card word for words beginning with n.
herkesin diline dolanmış/moda olmuş kelime a buzz word n.
herkesin diline dolanmış/moda olmuş kelime a buzzword n.
ilgili harf ile başlayan kelime veya ifadenin vurgulanması with a capital letter (A etc) n.
karışık ve zor kelime ten dollar word n.
kirli/nahoş/hoşa gitmeyen/yasak söz veya kelime a dirty word n.
kullanımından kaçınılan/ağza alınmayan kelime a dirty word n.
başka anlamlar da taşıyan/içeren kelime loaded word n.
duygusal ağırlığı/önemi olan anlamlara da gelen kelime loaded word n.
ağza alınmayacak kelime four-letter word n.
kötü çağrışımı olan kelime four-letter word n.
çağrışımı olumsuz olan kelime four-letter word n.
sakıncalı kelime/söz red-flag term n.
o sözcük/kelime az kalmak be not the word for it v.
o sözcük/kelime bunu tanımlamaya yetmemek be not the word for it v.
bir kelime bile etmemek not say boo v.
bir kelime bile etmemek not say squat v.
diyecek kelime bulamamak be at a loss for words v.
tek kelime etmemek not say squat v.
tek kelime bile duymak istememek won't hear a word said against somebody v.
tek kelime bile duymak istememek won't hear a word against somebody v.
(bir sır ile ilgili) tek kelime etmemek not breathe a word about something v.
(bir sır ile ilgili) tek kelime etmemek not breathe a word of it v.
kelime dağarcığı çok geniş olmak swallow the dictionary v.
kelime dağarcığı çok geniş olmak have swallowed a dictionary v.
kelime veya kelimeler için başka bir dile çevrilirken ince ayrıntısını/anlamını kaybetmek get lost in translation v.
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak hear a peep from (someone) v.
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak hear a peep out of (someone) v.
tek kelime etmemek not say boo (to anyone) [us] v.
söyleyecek söz/anlatacak kelime bulamamak be beyond words v.
(birine biri/bir şey hakkında) tek kelime etmemek (not) breathe a word (about/of something) (to somebody) v.
tek kelime etmemek not breathe a syllable v.
fırsat bulup tek kelime edememek not able to get a word in edgeways v.
fırsat bulup tek kelime edememek not get a word in edgeways [uk] v.
fırsat bulup tek kelime edememek not get a word in edgewise [us] v.
kendini/yaptığını açıklayacak kelime bulamamak have nothing to say for (oneself) v.
ağzından bir kelime duymak hear a peep out of v.
(o sözcük/kelime) az kalmak not be the word for it v.
(o sözcük/kelime) bunu tanımlamaya yetmemek not be the word for it v.
tek kelime etmemek not breathe a word v.
(bir şeyle ilgili) tek kelime etmemek not breathe a word (of something) v.
bir kelime etmek utter a word v.
(birine/bir şeye) karşı tek bir kelime/eleştiri duymak istememek won't hear a word against (someone or something) v.
kelime dağarcığı çok geniş have swallowed a dictionary adj.
(kelime veya kelimeler için) başka bir dile çevrilirken ince ayrıntısını/anlamını kaybetmiş lost in translation adj.
bir kelime bile (söylemedi) not a dicky bird expr.
bir kelime bile (söylemedi) not a dicky bird expr.
tek kelime (etmedi) not a dicky bird expr.
tek kelime (etmedi) not a dicky bird expr.
tek kelime etmeme not a peep from/out of (someone) expr.
(birinden) bir kelime another peep out of (one) expr.
(senden) bir kelime daha another peep (out of you) expr.
bir kelime another peep expr.
tek bir söz/kelime another peep expr.
(biri) anlatacak/kelime söz bulamıyor words fail (one) expr.
ilgili harf ile başlayan kelime veya ifadenin vurgulanması with a capital … expr.
Speaking
bu konuda tek bir kelime bile duymak istemiyorum i don't want to hear another word about it expr.
böyle bir kelime yok no such word expr.
bu kelime/sözcük ne demek/ne anlama geliyor? what does this word mean? expr.
bir haftadır tek kelime etmedin you haven't said a word in a week expr.
çiftler halinde kelime oyunu oynayın work in pairs and play the vocabulary game. expr.
sihirli kelime neydi? what's the magic word? expr.
tek kelime etmedim I didn't say a word expr.
tek kelime bile etmedi he didn't even say a single word expr.
tek bir kelime daha etme don't say another word expr.
tek kelime etme don't say a word expr.
tek kelime etmedik we never said a word expr.
Trade/Economic
f. a. von hayek tarafından "ekonomi" terimine alternatif olarak türetilmiş bir kelime catallaxy n.
Law
hukukta kullanılan kelime ve ifadelerin yalnızca mutlak anlamlarını kabul etme constructionism n.
Politics
kelime anlamı aydınlar olan üyeleri tarafından ise ışığın insanları veya aydınlanmışlar olarak addedilen yeni dünya düzenini sağlamak amacıyla kurulduğu iddia edilen gizli bir örgüt illuminati n.
Media
sadece gazeteciler tarafından kullanılan söz, kelime newspaperism n.
Technical
anahtar kelime key word n.
anahtar kelime keyword n.
çift kelime yazmacı double word register n.
elle kelime üreticisi manual word generator n.
kelime formatı word format n.
kelime işleme word processing n.
kelime işlem yazılımı word processing software n.
kelime işlem word processing n.
meteorolojik iletişimde hava sıcaklığı ve rüzgarı kod ile belirten kelime abtop n.
sayısal kelime numeric word n.
rüzgarın kuvvetini belirtmek için çeşitli rüzgar hız aralıklarını ifade eden bir dizi kelime veya sayı windscale n.
çizip çıkarmak (harf/kelime) delete v.
iki ana alanlı kelime duoprimed word v.
Computer
anahtar kelimeler ya da bilgi etiketlerini barındıran kelime grupları tag cloud n.
anahtar kelimeler ya da bilgi etiketlerini barındıran kelime grupları word cloud n.
depolama aygıtında saklanabilecek kelime veya karakter sayısı capacity n.
kod içerisindeki bir ifadeyi benzersiz şekilde tanımlanabilir hale getirmek için eklenen sayı veya kelime benzeri karakter grubu label n.
anahtar kelime güdümlü test keyword driven test n.
anahtar kelime keyword n.
anahtar kelime mantığıyla çalışan bir google reklamı türü adwords n.
bağlam dışı anahtar kelime kwoc n.
bağlam içi anahtar kelime keyword in context n.
bağlam içi anahtar kelime kwıc n.
bağlam dışı anahtar kelime keyword-out-of-context n.
bilgisayar tutkunlarının film kelimesinin çoğulu olarak kullandıkları kelime flix n.
çift kelime yazmacı double word register n.
dijital ortamda en az 24 saat boyunca dikkatleri üzerine toplayan herhangi bir kelime veya ifade yanny n.
elle kelime üreticisi manual word generator n.
iki ana alanlı kelime duoprimed word n.
kelime işlem yazılımı word processing software n.
kelime formatı word format n.
kelime işlem word processing n.
kelime şifresi çözücü word unscrambler n.
kelime işleme word processing n.
kelime işleme sistemleri word processing systems n.
kelime türetme oyunu word challenge n.
kelime işlemci word processor n.
sayısal kelime numeric word n.
wordle uygulaması ile oluşturulan bir kelime grubu wordle n.
bilgisayarda kelime gruplarının oluşturulmasını sağlayan uygulama wordle n.
kelime işleme wp (word processing) n.
kelime işlemci wp (word processor) n.
kelime kutusu word box n.
belgenin sayfa düzenlemesini tasarlarken yer tutsun diye kullanılan düzensiz latince kelime parçalarından oluşan metin lorem ipsum n.
kelime işlemci programının girilen metnin yazımını kontrol için kullandığı kelime listesi dictionary n.
kelime işlemciye bağlı yazıcıdan alınan düşük kaliteli ve yüksek hızlı çıktı draft-quality printing n.
(veri işleme ve kelime işlemenin bilgi işleme olarak birleştirilmesi) farklı teknoloji türlerinin birleştirilmesi convergence n.
üç harfli kelime olan (bir kod) trigraphic adj.
parça numarası veya anahtar kelime ile ara search by part number or keyword expr.
Telecom
kelime işlemci word processor n.
kelime tahmin listesi predictive text list n.
kelime öneri listesi predictive text list n.
kodlu kelime codeword n.
(telefonların mesaj bölümünde kullanıcıya öneride bulunan) kelime tahmin sistemi predictive texting n.
u harfi için kullanılan şifre kelime uniform n.
iletişimde v harfini temsil için kullanılan bir kelime victor n.
haberleşmede l harfini temsil eden kelime lima n.
g harfini kodlayan kelime golf n.
d harfini kodlayan bir kelime dog n.
r harfini kodlarken kullanılan kelime romeo n.
Electric
anahtar kelime keyword n.
Transportation
zararlı kimyasalların bulunduğunu belirtmek için uyarı sinyallerinde kullanılan bir kelime hazchem n.
Medical
aynı kelime veya sözcüklerin istem dışı tekrar edilmesi cataphasia n.
anlamsız kelime ve cümlelerin anormal tekrarı verbigeration n.
kelime karışıklığı paraphasia n.
kelime karışıklığı paraphasy n.
kelime körlüğü dyslexia n.
Psychology
bazı kelime veya isimleri duyma korkusu onomatophobia n.
kelime bulma word finding n.
kelime dağarcığı mental lexicon n.
kelime hatırlama özürü word retrieval deficit n.
model kelime protoword n.
aşırı kelime kullanımı verbomania n.
kelime takıntısı verbomania n.
kişilik özelliklerini ve çakışmalarını değerlendirmek için bir kişinin kendisine söylenen kelimeye aklına gelen ilk kelime ile karşılık verdiği bir test word association test n.
çok sayıdaki tecrübenin tek kelime veya eyleme indirgenmesi condensation n.
Printing
anlamı baş sözcükten çıkarılabilen sözlük girdisinin sonuna eklenen kelime run-on n.
tire içeren kelime compound n.
Math
kelime problemi word problem n.
Logic
iki öncül ve bir sonuçtan oluşan tümdengelimliliği anımsatıcı kelime camestres n.
bir cümlenin öznesini veya yüklemini oluşturan kelime veya ifade term n.
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların birinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime barbara n.
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların ikinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime baroco n.
Biology
bir organizmanın bilimsel adında cins adını takip eden ve tür, alt tür belirten kelime epithet n.
tek kelime veya terimden oluşan taksonomik isim monomial n.
Social Sciences
çingenelerin çingene olmayanlar için kullandıkları bir kelime gorgio n.
Education
kelime çalışması word study n.
kelime okuma word reading n.
kelime kutusu word box n.
kelime kutusu vocabulary box [uk] n.
kelime ağı wordnet n.
kelime ağı princeton wordnet n.
her yeni kelime veya fikrin açıklayıcı nesnelerle temsil edildiği bir eğitim yöntemi object teaching n.
kelime bulmacaları arama logology n.
kelime ilişkilendirme testi word association test n.
Literature
birbirini takip eden dizelerin son harflerinin bir kelime oluşturduğu kısa şiir telestich n.
klasik vezinde dört kısa seslemden oluşan kelime tetrabrach n.
shakespeare'in panik, korku anlamında kullandığı bir kelime tirrit n.
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) hapax legomenon n.
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) nonce word n.
kelime oyunu yapma adnomination [obsolete] n.
kelime oyunu yapma paronomasia n.
dört heceli kelime quadrisyllabic n.
bir kelime veya sözcük grubunun dolaylı olarak başka bir söz sanatını ima ettiği söz sanatı metalepses n.
kullanılan kelime sayısı wordage n.
on bir heceden oluşan kelime hendecasyllable n.
benzer veya aynı kelime sonlarının kullanılması homeoteleuton n.
(özellikle tarihi romanlarda) eski kelime veya ifadelerin kullanımı gadzookery [dialect] [uk] n.
yazıda bazı kelime veya harflerin yanlışlıkla kullanılmaması lipography n.
süslü bir etki yaratmak için kelime veya ifadenin birbirini takip edecek şekilde tekrarlanması gemination n.
ses tekrarı yapılan (kelime) alliterational adj.
(kelime) kendi orijinal halinde veya doğrudan alıntılanmış autonymous adj.
romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime) hapax abrev.
Linguistics
daha sonra kullanılan bir kelimeye atıfta bulunan kelime cataphor n.
kelt dillerine özgü olup başka dilde yazılmış kelime, cümle veya deyim celticism n.
cümle oluşturmayan kelime dizisi (bazen aşağılama amaçlı kullanılır) nonsentence n.
yeni kelime neonism [rare] n.
new york'ta yaşayanlara özgü kelime veya cümleler new yorkerism n.
genellikle önceki söylem veya ortak yaşantıdan bilgi veren, cümlenin geri kalanının atıfta bulunduğu kelime theme n.
genellikle önceki söylem veya ortak yaşantıdan bilgi veren, cümlenin geri kalanının atıfta bulunduğu kelime topic n.
hem ingiltere hem abd'de ortak olarak kullanılan ingilizce bir kelime, deyim veya ifade transatlanticism n.
kelime ve sembollerin daha eleştirel bir şekilde kullanılması yoluyla insanın davranışsal tepkilerini geliştirmeyi öneren dilbilim dalı general semantics n.
üç harfli kelime trigram n.
üç harfli kelime trigraph n.
üç harfli kelime triliteral n.
sadece üç hali olan kelime triptote n.
arapça dilbilgisinde kelime sonuna n sesi/harfi eklenmesi nunnation n.
alt kelime subordinate word n.
alt kelime hyponym n.
alt kelime subordinate n.
anlam bozan kelime weasel n.
anlam bozucu kelime weasel word n.
aynı gibi görünen ancak farklı anlamları olan ayrı dillerdeki iki kelime false friend n.
başka dilden geçmiş kelime loanword n.
başka dilden alınmış kelime loanword n.
başka dilden geçmiş kelime loan word n.
başka dilden alınmış kelime loan word n.
biri diğerinin türü olan iki kelime arasındaki ilişki hyponomy n.
birleşik kelime compound word n.
bir kelimeyi tanımlamak için kullanılan başka bir kelime ya da ifade definiens n.
dört harfli kelime tetragrammaton n.
eril ve dişil hali aynı olan kelime epicene n.
hem baştan hem sondan okunuşu aynı olan kelime palindrome n.
her iki cins için ortak olan kelime common gender n.
kelime ağı wordnet n.
kelime kökü word stem n.
kelime kökü root of a word n.
kelime eki paragoge n.
kelime ağı word net n.
kelime kökü word root n.
kelime kökü base of a word n.
kelime dizilimi word phrase n.
olumsuzluk belirten kelime negator n.