Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
kayalar
kayalar
Historia
Frases
Significados de
"kayalar"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
kayalar
rocks
n.
Meteorites are generally heavier than earth
rocks
of the same size.
Meteoritler genellikle aynı büyüklükteki yeryüzü
kayalarından
daha ağır olur.
More Sentences
Significados de
"kayalar"
con otros términos en diccionario inglés turco: 31 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
kayalar arasında nehir çukuru
alcove
n.
2
General
volkanik kayalar
igneous rocks
n.
3
General
aşınmış büyük kayalar
boulders
n.
4
General
devasa kayalar
huge rocks
n.
5
General
bina veya anıtsal kayalar üzerine yazı veya desen işleyen kimse
decorator
n.
Technical
6
Technical
birinci zaman ait kayalar
primary rocks
n.
7
Technical
bitümlü kayalar
bituminous rocks
n.
8
Technical
magmatik kayalar
igneous rocks
n.
9
Technical
püskürük kayalar
extrusive rocks
n.
10
Technical
iri kayalar haline getirmek
boulder
v.
11
Technical
iri kayalar haline getirmek
bowlder
v.
Construction
12
Construction
dalgakıran kayalar
mole
n.
Marine
13
Marine
çökmüş kayalar
sunken rocks
n.
Biology
14
Biology
kayalar ile ilgili
saxatile
adj.
15
Biology
kayalar arasında yaşayan
saxatile
adj.
Botanic
16
Botanic
kayalar arasında yaşayan
saxicoline
adj.
Geography
17
Geography
orta derinlikte genellikle yerkürenin kabuğundaki çatlakları dolduran mağmanın soğuması ile oluşmuş kayalar
hypabyssal rocks
n.
Geology
18
Geology
demirin oksitlenmesiyle renklenen kırmızı tortul kayalar
red beds
n.
19
Geology
pliyosen-kuvaterner yaşlı volkanik kayalar
pliocene-quaternary volcanic rocks
n.
20
Geology
artezyen suyunun varlığını kolaylaştıracak bileşim, yapısal ve topografik ilişkilere sahip kayalar
basin
n.
21
Geology
volkanik kayalar
volcanic rocks
n.
22
Geology
karbonifer dönem'in 345 milyon ile 310 milyon öncesine tarihlenen alt dönemine ait kayalar
the mississippian
n.
23
Geology
birinci jeolojik zamana ait kayalar
primitive rocks
n.
24
Geology
yeryüzünün denizel kabuğunda bulunan, silisyum ve magnezyum bakımından zengin kayalar
sima
n.
25
Geology
yapraklı kayalar
slate rocks
n.
26
Geology
volkanik kayalar veya silikatlı mineraller ile ilişkili
mafic
adj.
27
Geology
su, rüzgar, don, sıcaklık etkisiyle değişikliğe uğramış (kayalar ve kaya oluşumları)
weathered
adj.
28
Geology
hem cam hem de kristal bileşenleri olan (volkanik kayalar)
hypocrystalline
adj.
Mythology
29
Mythology
çarpışan kayalar
cyanean rocks
n.
30
Mythology
çarpışan kayalar
symplegades
n.
31
Mythology
çarpışan kayalar
clashing rocks
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kayalar
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy