karşılanmak - Turco Inglés Diccionario

karşılanmak

Significados de "karşılanmak" en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)

Turco Inglés
General
karşılanmak be met v.
Expectations aren't being met.
Beklentiler karşılanmıyor.

More Sentences
karşılanmak be welcomed v.
I was welcomed whenever I visited him.
Onu ziyaret ettiğim zaman, sıcak karşılandım.

More Sentences
karşılanmak meet v.
Her speech was met with murmurs of discontent.
Konuşması hoşnutsuzluk mırıltılarıyla karşılandı.

More Sentences
karşılanmak receive v.
We think this film will be well received by movie critics.
Bu filmin sinema eleştirmenlerince iyi karşılanacağını düşünüyoruz.

More Sentences
karşılanmak go down v.

Significados de "karşılanmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 54 resultado(s)

Turco Inglés
General
iyi karşılanmak be welcomed v.
No matter where you go, you will be welcomed.
Nereye gidersen git iyi karşılanacaksın.

More Sentences
Phrasals
(bir şeyle) karşılanmak meet with (something) v.
The EU's demand for gas has to be met with exports from the east.
AB'nin gaz talebi doğudan yapılacak ihracatla karşılanmalıdır.

More Sentences
Colloquial
hoş karşılanmak go over (well) v.
Saying something like that is not going to go over very well.
Böyle bir şey söylemek pek hoş karşılanmayacaktır.

More Sentences
General
sevinç gösterileriyle karşılanmak be welcomed with cheers v.
sevgi gösterileriyle karşılanmak be welcomed with cheers v.
karşılanmak (belirli bir şekilde) go over v.
protestolarla karşılanmak (somebody) be met by protests v.
sevgi gösterileriyle karşılanmak be greeted with cheers v.
protesto gösterileriyle karşılanmak (somebody) be met by protests v.
sevgiyle karşılanmak be greeted with love v.
sevgiyle karşılanmak be welcomed with love v.
soğuk bir şekilde karşılanmak get the cold shoulder v.
doğal karşılanmak be seen normal v.
doğal karşılanmak be seen natural v.
şaşkınlıkla karşılanmak (haber vb) be greeted with astonishment v.
iyi karşılanmak be well-received v.
layıkıyla karşılanmak be duly admitted v.
çok hoş karşılanmak be very well received v.
-den karşılanmak be met from v.
misafirperverlikle karşılanmak find the latchstring out v.
içtenlikle karşılanmak find the latchstring out v.
misafirperverlikle karşılanmak hospitate [obsolete] v.
Phrasals
iyi karşılanmak come up for (something) v.
(bir şeyle) karşılanmak fall upon (something) v.
(ilgisizlikle, ters) karşılanmak fall upon (something) v.
(bir şeyle) karşılanmak fall on (something) v.
(ilgisizlikle, ters) karşılanmak fall on (something) v.
(bir şeyle) karşılanmak fall on (someone or something) v.
(ilgisizlikle, ters) karşılanmak fall on (someone or something) v.
(bir şeyle) karşılanmak fall onto (someone or something) v.
(ilgisizlikle, ters) karşılanmak fall onto (someone or something) v.
Colloquial
iyi karşılanmak go over (well) v.
Idioms
çok iyi ağırlanmak/karşılanmak get red-carpet treatment v.
çok iyi ağırlanmak/karşılanmak have red-carpet treatment v.
hoş karşılanmak go over big (with someone) v.
olumlu karşılanmak go down well with v.
iyi karşılanmak go down well v.
iyi karşılanmak go off well v.
(biri tarafından/açısından) iyi karşılanmak go down well (with somebody) v.
(biri tarafından/açısından) iyi karşılanmak go off well (with somebody) v.
(biri tarafından/açısından) kötü karşılanmak go down badly (with somebody) v.
soğuk karşılanmak get the freeze v.
(yapmacık/göstermelik şekilde) sıcak karşılanmak get the glad hand v.
cana yakın/dostane bir vitrinle karşılanmak get the glad hand v.
sahte bir sıcaklıkla karşılanmak get the glad hand v.
kötü karşılanmak go down badly v.
iyi karşılanmak go down well v.
olumlu karşılanmak go down well v.
olumsuz karşılanmak go down badly v.
iyi karşılanmak go off well v.
olumlu karşılanmak go off well v.
Slang
kötü karşılanmak go over like a fart in church v.
hoşnutsuzlukla karşılanmak go over like a fart in church v.
memnuniyetsizlikle karşılanmak go over like a fart in church v.