Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | karen n. | karen | ||
Karen is not angry with me. Karen bana kızgın değil. More Sentences |
||||
General | ||||
General | karen n. | kadın ismi | ||
Politics | ||||
Politics | karen n. | birmanya, burma, myanmar ve tayland’da yaşayan etnik bir grup | ||
Politics | karen n. | burma'da yaşayan moğol kökenli toplum | ||
Politics | karen n. | birmanya/burma/myanmar ve tayland’da yaşayan etnik bir grup | ||
Politics | karen n. | karenler | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | karen n. | tayland ve burma sınırındaki bölgelerde konuşulan tibet-burman dili | ||
Slang | ||||
Slang | karen n. | öfkeli, kendisini her durumda haklı gören ve hafif ırkçı orta yaşlı beyaz kadınlar için kullanılan aşağılayıcı argo terim |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | karen | karen n. | ||
Karen bought a lot of things at the flea market. Karen bit pazarından bir sürü şey aldı. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | karen | carren n. | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | karen | carene n. |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Modern Slang | ||||
Modern Slang | a karen n. | kezban | ||
You're such a Karen. Çok Kezban bir tipsin. More Sentences |
||||
Modern Slang | a karen n. | her şeyi kendine hak gören beyaz kadın | ||
Modern Slang | a karen n. | istediğini elde edemediğinde problem yaratan kadın | ||
Modern Slang | a karen n. | her şeyin doğrusunu bildiğini düşünen kadın | ||
Modern Slang | a karen n. | bilmiş kadın |