Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | karaya çıkmak | land v. | ||
Holding on to the rope firmly, I came safely to land. İpe sıkıca tutunarak güvenli bir şekilde karaya çıktım. More Sentences |
||||
General | ||||
General | karaya çıkmak | go ashore v. | ||
Tom said he won't go ashore. Tom karaya çıkmayacağını söyledi. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | karaya çıkmak | go ashore v. | ||
Tom said he won't go ashore. Tom karaya çıkmayacağını söyledi. More Sentences |
||||
Marine | karaya çıkmak | land v. | ||
Holding on to the rope firmly, I came safely to land. İpe sıkıca tutunarak güvenli bir şekilde karaya çıktım. More Sentences |
||||
General | ||||
General | karaya çıkmak | make land v. | ||
General | karaya çıkmak | disembark v. | ||
General | karaya çıkmak | beach v. | ||
Technical | ||||
Technical | karaya çıkmak | debark v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | gemiden karaya çıkmak | disembark v. |
General | (gemiden) karaya çıkmak | disembark v. |
General | deniz kazasından kurtulup karaya çıkmak | be stranded after a shipwreck v. |
General | deniz kazasından kurtulup karaya çıkmak | be cast away v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (gemiden) karaya çıkmak | disembark from v. |
Phrasals | kıyıya/karaya çıkmak | wash up v. |
Phrasals | (bir şeyden) karaya inmek/çıkmak | disembark from (something) v. |
Marine | ||
Marine | gemiden inip karaya çıkmak | debark v. |