kamp - Turco Inglés Diccionario

kamp

Significados de "kamp" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kamp camp n.
The day before yesterday, an attack on an Indian army camp claimed 9 victims.
Önceki gün Hindistan ordusuna ait bir kampa düzenlenen saldırıda 9 kişi hayatını kaybetti.

More Sentences
Politics
kamp camp n.
At present, there are 600 people in the camp at Sangatte who are firmly committed to opposing terrorism.
Şu anda Sangatte'deki kampta terörizme karşı çıkmaya kararlı 600 kişi bulunmaktadır.

More Sentences
Military
kamp camp n.
They are allowed to leave the camp only under strict surveillance.
Kamptan ancak sıkı gözetim altında ayrılmalarına izin veriliyor.

More Sentences
General
kamp encampment n.
kamp camping n.
kamp camping adj.

Significados de "kamp" con otros términos en diccionario inglés turco: 193 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kamp kurmak camp v.
They camped on the beach.
Sahilde kamp kurdular.

More Sentences
kamp yapmak camp v.
Tom and Mary paddled their canoe along the shoreline, looking of a place to camp.
Tom ve Mary kamp yapacak bir yer arayarak sahil boyunca kanolarını kullandılar.

More Sentences
General
kamp yeri campsite n.
The campsite was totally deserted.
Kamp yeri tamamen ıssızdı.

More Sentences
kamp yeri camp site n.
Tom headed back to the camp site.
Tom kamp yerine geri döndü.

More Sentences
kamp yeri campground n.
Sami was at a fisherman's campground.
Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.

More Sentences
kamp ateşi camp fire n.
The bread was scorched from being cooked on the open flame of the camp fire.
Ekmek, kamp ateşinin açık alevinde pişirildiği için kavrulmuştu.

More Sentences
kamp gezisi camping trip n.
Tom went on a camping trip with a friend.
Tom bir arkadaşla kamp gezisine gitti.

More Sentences
kamp danışmanı camp counselor n.
Tom volunteers as a camp counselor.
Tom kamp danışmanı olarak gönüllü çalışır.

More Sentences
kamp ateşi campfire n.
The campfire has burned down.
Kamp ateşi yandı.

More Sentences
kamp alanı camping area n.
Our tent was the only one in the camping area.
Çadırımız kamp alanındaki tek çadırdı.

More Sentences
kamp alanı campsite n.
We set up our tent at the campsite near the lake.
Gölün yakınındaki kamp alanına çadırımızı kurduk.

More Sentences
kamp yeri campsite n.
Tom returned to the campsite.
Tom kamp yerine döndü.

More Sentences
kamp çaydanlığı billy n.
They boiled water for tea in the camping billy.
Çay için kamp çaydanlığında su kaynattılar.

More Sentences
kamp yapılan yer campsite n.
Their campsite offered a breathtaking view.
Kamp yaptıkları yer nefes kesici bir manzara sunuyordu.

More Sentences
kamp kurmak make camp v.
We made camp near the lake.
Gölün yakınında kamp kurduk.

More Sentences
kamp kurmuş encamped adj.
One gypsy family with their caravan was encamped.
Bir çingene ailesi kervanlarıyla kamp kurmuşlar.

More Sentences
Phrasals
kamp yapmak camp out v.
We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Kalacak bir yer bulamazsak kamp yapmak zorunda kalırız.

More Sentences
kamp kurmak camp out v.
We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.

More Sentences
Tourism
kamp alanı campsite n.
The campsite isn't accessible by road.
Kamp alanına kara yoluyla ulaşılamıyor.

More Sentences
kamp alanı campground n.
This campground is closed.
Bu kamp alanı kapalı.

More Sentences
kamp alanı camping site n.
We had better hurry or we'll be caught in the storm before we reach the camping site.
Acele etsek iyi olur yoksa biz kamp alanına ulaşmadan önce fırtınaya yakalanırız.

More Sentences
Common Usage
kamp yapma camping n.
General
kamp ücreti camping fee n.
açılıp kapanan kamp iskemlesi campstool n.
kamp yapan kimse camper n.
kamp elbisesi duffle n.
aslen amerikalıların kamp taşıtı recreational vehicle n.
kamp giysisi duffel n.
kamp yeri camping site n.
kamp yeri camping ground n.
kamp elbisesi duffel n.
kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı zareba n.
kamp yeri camp ground n.
kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı zariba n.
kamp otobüsü camping bus n.
içinde kamp elbisesi taşınan torba duffel bag n.
kamp sahası campground n.
kamp kurma encamping n.
ufak kamp karavanı camper n.
kamp yeri encampment n.
kamp aletleri camping gear n.
kamp ekipmanları camping gear n.
kamp çadırı camping tent n.
askeri (kuşatma) kamp leaguer n.
kamp ocağı camp stove n.
kamp bölgesi camping site n.
kamp bölgesi campsite n.
kamp arabası camper n.
kamp yatağı camp bed n.
kamp günlüğü camp diary n.
(genelde şişme) kamp yastığı camping pillow n.
kamp li̇deri̇ camp leader n.
kamp çantası camp bag n.
kamp li̇deri̇ camp leader n.
kamp çocukları camp children n.
kamp alanı camp n.
kamp yeri/alanı campground n.
kamp yeri/alanı camping area n.
kamp yeri/alanı camping ground n.
kamp yeri/alanı camping site n.
kamp yeri/alanı campsite n.
kamp yeri/alanı encampment n.
kamp yeri/alanı bivouac n.
kamp becerisi campcraft n.
kamp yapmak için gerekli beceriler campcraft n.
kamp aracının arka bölmesi camper shell n.
kamp römorku camper trailer n.
kamp alanı camp ground n.
kamp taburesi campstool n.
kamp taburesi camp stool n.
kamp taburesi camping stool n.
kamp arkadaşı campmate n.
kamp gezisi campout n.
kamp sandalyesi camp stool n.
açılıp kapanan kamp iskemlesi camp stool n.
kamp bölgesi campsite n.
kamp sandalyesi campstool n.
kamp sandalyesi camping stool n.
açılıp kapanan kamp iskemlesi camping stool n.
gece koşullarına uygun spor veya kamp giysisi nightgear n.
kamp kurma encampment n.
kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı zareeba n.
kamp ateşinde pişirilen ekmek billy-bread [new zealand] n.
kamp gezisi maroon n.
kamp ateşi open fire n.
küçük kızlara yönelik bir kamp olan blue birds üyesi blue bird n.
çalışma cezasına çarptırılan mahkumların bulunduğu kamp work camp n.
yüksek kamp high camp n.
kamp yatağı bunk n.
çalılıkta yaşayan veya kamp yapan delikanlı bushboy n.
kamp alanı yada karavan parkı dışında bir yerde çadır kurma wild camping n.
kamp veya ev girişindeki fırtınaya karşı konulmuş dış kapı dingle n.
kamp veya ev girişindeki hava koşullarına karışı koruyucu sundurma dingle n.
eskiden kullanılan bir tür askeri kamp karakolu grand guard n.
kamp yataklarının altına serilen su geçirmez örtü ground sheet n.
(arap ülkesinde) kamp şehri douar n.
kamp köyü douar n.
arapların kamp yeri duar n.
kamp toplantısı indaba [uk] n.
taşıma kamp çadırı pop tent n.
kamp ateşinden yansıyan ışık firelight n.
yatılı kamp sleepaway camp n.
yatılı kamp sleepaway camp n.
kamp aktivitesi superactivity n.
kamp yapmak set up a camp v.
kamp kurmak encamp v.
kamp kurmak set up a camp v.
kamp kurmak pitch a camp v.
kamp yapmak pitch a camp v.
kamp kurmak make a camp v.
kamp yapmak make a camp v.
kamp kurmak bivouac v.
gece için kamp kurmak make camp for the night v.
kamp ateşinde pişirmek cook over a campfire v.
kamp kurmak camp down v.
kamp kurmak laager v.
kamp kurmak lager v.
kamp kurmak leaguer v.
çadırla kamp kurmak pitch v.
kamp kurmak pitch v.
kamp yapmak outlie v.
hazırlıksız kamp yapmak siwash v.
(genellikle askeri) kamp ile ilgili castral adj.
Phrasals
(bir yere) kamp kurmak camp out v.
(bir yerde) kamp kurmak pitch (something) at v.
(bir yerde) kamp yapmak pitch (something) at v.
toplanıp kamp alanından ayrılmak break camp v.
Colloquial
kamp aracı wheel estate n.
Idioms
kamp kurmak pitch camp v.
kamp kurmak pitch camp v.
kamp çadırı kurmak pitch a tent v.
kamptan/kamp yerinden ayrılmak pull up stumps [uk/australia] v.
Speaking
kamp kurmalıyız we should make camp expr.
kamp sayılır mı? does a camp count? expr.
Trade/Economic
kamp amiri camp director n.
kamp amiri camp chief n.
Law
(güvenli mahkumlar için) asgari güvenlikli kamp prison camp n.
(güvenli mahkumlar için) asgari güvenlikli kamp prison farm n.
Politics
seyyar tarım işçilerinin barındığı kamp labor camp n.
seyyar tarım işçilerinin barındığı kamp labour camp n.
seyyar tarım işçilerinin barındığı kamp labour camp n.
kapalı kamp politikası closed camp policy n.
Tourism
kamp tatili camping holiday n.
geleneksel kamp biçiminden farklı olarak çok çeşitli imkanlar sunan lüks diye tabir edilebilecek bir kamp yapma çeşidi glamping n.
lüks kamp glamping n.
motorlu taşıt sürücülerine, çadırlı veya karavanlı kimselere hizmet veren kamp motor camp [new zealand] n.
Technical
kamp kiti camping kit n.
kamp lambası jack lamp n.
Textile
kamp çadırları ve tenteler için dokunmuş kumaşlar woven fabrics for awnings and camping tents n.
Automotive
kamp karavanı camping trailer n.
katlanır kamp karavanı folding camping trailer n.
Traffic
kamp aracı camping vehicle n.
kamp aracı camper vehicle n.
kamp taşıtı camper vehicle n.
kamp taşıtı camping vehicle n.
Marine
kamp zemini camping ground n.
Medical
kamp göstergesi kamp indication n.
çocuklara kilo verdirmeyi amaçlayan yatılı kamp fat camp n.
Chemistry
kamp ocaklarında kullanılan katı yakıt tableti hexamine n.
Marine Biology
kamp ateşinde pişirilen krep leatherjacket n.
Social Sciences
aile, klan veya genç savaşçıların kamp olarak kurdukları masai veya samburu yerleşimi manyatta n.
Education
çocukların yazın derslerine destek olmak üzere gönderildiği kamp enrichment camp n.
History
(küba devrim yıllarında) gözaltına alınarak kamp ya da askeri garnizona hapsedilen kübalı kimse reconcentrado [spanish} n.
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusun kamp ya da askeri garnizonlara hapsedilmesi reconcentration n.
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusu kamp ya da askeri garnizona hapsetmek reconcentrate v.
Religious
israiloğulları'nın ürdün'e geçmeden önce kamp yaptığı ürdün'ün doğusunda bulunan yer shittim n.
Geography
çek cumhuriyeti'nin güney moravya bölgesinde bir kamp alanı dolnívestonice n.
Military
kamp/karargah düzenleme ve tasarlama sanatı castrametation n.
kamp yeri encampment n.
kamp sahası camp area n.
susuz kamp dry camp n.
geçici askeri kamp flying camp n.
kamp yapmak encamp v.
(ordu) kamp kurmak encamp v.
(askeri kamp) düzenlemek police (up) v.
(askeri kamp) temizlemek police (up) v.
(askeri kamp) düzene sokmak police (up) v.
(askeri kamp) derleyip toparlamak police (up) v.
Sport
tenis öğretilen kamp tennis camp n.
kamp malzemeleri camping equipment n.
Slang
kamp ateşi bush telly n.
kamp aşçısı biscuit shooter n.
kamp garsonu biscuit shooter n.
gece kamp yeri bivy n.
(kamp alanı gibi) dinlenme yerlerindeki sosyalleşme, alışveriş için kullanılan ana sığınak hitching post n.
kamp aşçısı doctor n.
Star Wars
kamp 27 camp 27 n.
kamp dört camp four n.
kamp gemisi camp ship n.
kamp altı camp six n.
kamp üç camp three n.
kamp üç (serroco) camp three (serroco) n.
durdurulmuş kamp deactivated camp n.