Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | kahramanca | heroic adj. | ||
Iraq is offering strong, often heroic resistance. Irak güçlü ve çoğu zaman kahramanca bir direniş gösteriyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kahramanca | valiantly adv. | ||
The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar. More Sentences |
||||
Music | ||||
Music | kahramanca | heroic adj. | ||
That doesn't seem very heroic. Pek kahramanca görünmüyor. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | kahramanca | heroical adj. | ||
General | ||||
General | kahramanca | heroical adj. | ||
General | kahramanca | gallant adj. | ||
General | kahramanca | epic adj. | ||
General | kahramanca | manly adj. | ||
General | kahramanca | heroically adv. | ||
General | kahramanca | valorously adv. | ||
Archaic | ||||
Archaic | kahramanca | heroicly adv. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | kahramanca çabalar | heroic efforts n. | ||
The Greek Presidency made heroic efforts to maintain a common position. Yunan Dönem Başkanlığı ortak bir tutumu korumak için kahramanca çaba sarf etmiştir. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | kahramanca davranış | exploit n. | ||
General | ||||
General | kahramanca davranış | emprise n. | ||
General | kahramanca davranış | heroism n. | ||
General | kahramanca davranmak | heroize v. | ||
General | kahramanca davranmak | heroise v. | ||
General | kahramanca bir hareketi abartılı şekilde taklit eden | mock-heroic adj. | ||
Idioms | ||||
Idioms | sonuna kadar cesurca/kahramanca savaşıp ölmek | die in the last ditch v. | ||
Law | ||||
Law | kahramanca yöntemlerle hayatta tutulmak yerine onurlu şekilde ölmeye karar verme hakkı | right to die n. | ||
Literature | ||||
Literature | kahramanca özellikleri olmayan kadın ana karakter | antiheroine n. | ||
Literature | kahramanca özellikleri olmayan (ana karakter) | antiheroic adj. |