Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | inek gibi | bovine adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | inek biri gibi | wonky adj. |
General | inek gibi olan | cowlike adj. |
Phrasals | ||
Phrasals | saçı inek yalamış gibi arkaya taramak | slick back v. |
Veterinary | ||
Veterinary | at, eşek, inek gibi hayvanların ayaklarında görülen bir hastalık | wire-heel n. |
Zoology | ||
Zoology | (inek gibi hayvanlarda) küçük boynuz | shoot n. |
Agriculture | ||
Agriculture | çiftliğe ait ahır, ağıl, inek ahırı gibi yerler | office [uk] n. |
Breeding | ||
Breeding | at, inek gibi hayvanların üzerine örtülen örtü veya battaniye | rug n. |
History | ||
History | (19. yüzyıl irlandası'nda) arazi kirası sistemini protesto etmek için gece vakti inek sakatlama, öldürme gibi suçlar işleme | moonlighting n. |
Slang | ||
Slang | inek/dana yalamış gibi saç | duck butt n. |
Slang | inek gibi kadın | cow [us] n. |