incapable - Turco Inglés Diccionario

incapable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "incapable" en diccionario turco inglés : 20 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
incapable adj. aciz
Why, then, are we incapable of learning the lessons of history?
O halde neden tarihten ders almaktan aciziz?

More Sentences
General
incapable adj. aciz
These same ministers were incapable of making specific commitments in Bali.
Aynı bakanlar Bali'de belirli taahhütlerde bulunmaktan aciz kaldılar.

More Sentences
incapable adj. yetersiz
It has proved to be incapable of reform.
Reform konusunda yetersiz olduğunu kanıtlamıştır.

More Sentences
Common Usage
incapable adj. kabiliyetsiz
General
incapable n. (özellikle zihinsel açıdan) yetersiz kimse
incapable adj. kudretsiz
incapable adj. yeteneksiz
incapable adj. güçsüz
incapable adj. ehliyetsiz
incapable adj. dirayetsiz
incapable adj. elinden gelmez
incapable adj. kabiliyetsiz
incapable adj. elverişsiz
incapable adj. liyakatsiz
incapable adj. iktidarsız
incapable adj. beceriksiz
Law
incapable adj. yasal nitelik ve güçlerden yoksun
incapable adj. yasal bakımdan yetersiz
incapable adj. yasal olarak kısıtlı
Archaic
incapable adj. duyarsız

Significados de "incapable" con otros términos en diccionario inglés turco: 23 resultado(s)

Inglés Turco
General
seem incapable v. aciz görünmek
It still seems incapable of properly accounting for the massive public funds put at its disposal by our taxpayers.
Vergi mükelleflerimiz tarafından emrine verilen devasa kamu fonlarının hesabını vermekten hala aciz görünüyor.

More Sentences
be incapable of doing something v. acze düşmek
remain incapable v. yetersiz kalmak
be incapable of v. yapamamak
incapable of doing something v. aciz kalmak
be incapable of doing something v. aciz olmak
be incapable of holding (a job/post) v. dikiş tutturamamak
be incapable of v. yeteneğinin dışında olmak
become incapable v. aciz durumuna düşmek
appear incapable v. aciz görünmek
become incapable v. aciz duruma düşmek
feel incapable v. aciz hissetmek
be incapable v. yeteneksiz olmak
be incapable of v. acze düşmek
become incapable v. aciz hale düşmek
become incapable v. aciz duruma gelmek
become incapable v. aciz hale gelmek
incapable of working adj. sakat
incapable of being justly reproved adj. ayıplanamaz
incapable (of) adj. kabul edecek durumda olmayan
incapable (of) adj. kabul edemeyen
incapable [obsolete] adj. anlayışsız
incapable [obsolete] adj. müsamahasız