in between - Turco Inglés Diccionario

in between

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "in between" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
General
in between adv. arada
As for the amount of time that has passed in between, I shall now explain the reason for this.
Aradan geçen süreye gelince, şimdi bunun nedenini açıklayacağım.

More Sentences
in between prep. arasında
Ireland is somewhere in between at EUR 11 000 per capita.
İrlanda kişi başına 11.000 avro ile bu ikisinin arasında bir yerde yer almaktadır.

More Sentences
in between adv. aralıkta
in between prep. ikisi arasında
in between prep. aradan
in between prep. aralarında
Phrases
in between expr. arada aradan

Significados de "in between" con otros términos en diccionario inglés turco: 26 resultado(s)

Inglés Turco
General
in-between adj. arada kalmış
She lived in an in-between state, unsure of her next steps.
Bir sonraki adımlarından emin olmadan arada kalmış bir şekilde yaşıyordu.

More Sentences
in-between n. orta düzey
in-between n. aracı
be in between v. aralığında olmak
remain in between v. arasında kalmak
in-between adj. orta
in-between adj. aracı
between four in the afternoon and midnight adv. öğleden sonra dört ile gece yarısı arasında
Phrases
in between times adv. aradaki zamanlarda
in between times adv. aradaki sürelerde
in between times adv. geri kalan zamanlarda
in between times adv. geri kalan sürelerde
in between times adv. aradaki zamanda
in between times adv. geri kalan sürede
in between times adv. kalan zamanında
in between times adv. (diğer şeylerin) arasında kalan vaktinde
in between times adv. bu süre içerisinde ayrıca/bir de
Colloquial
in the interim between her/his morning and afternoon classes expr. sabah ve öğleden sonraki dersleri arasında
Idioms
alternate in between thinking v. düşünceleri arasında gidip gelmek
hit someone in the eye (or between the eyes) v. vurulmak
hit someone in the eye (or between the eyes) v. çarpılmak
hit someone in the eye (or between the eyes) v. çok etkilemek
hit someone in the eye (or between the eyes) v. hemen gözüne çarpmak
hit someone in the eye (or between the eyes) v. hemen dikkatini çekmek
Trade/Economic
price difference in between n. aradaki fiyat farkı
Medical
collaboration agreement between drug regulatory authorities in european union associated countries n. avrupa birliği ortak ülkelerin ilaç ruhsatlandırma yetkilileri arasında işbirliği anlaşması