Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | immunity n. | bağışıklık | ||
I have immunity. Bağışıklığım var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | immunity n. | ayrıcalık | ||
In such cases, there is a risk that immunity becomes a privilege. Bu gibi durumlarda, dokunulmazlığın bir ayrıcalığa dönüşme riski vardır. More Sentences |
||||
General | immunity n. | dokunulmazlık | ||
Romania, Albania and Bosnia have granted immunity and Macedonia, too, I understand. Romanya, Arnavutluk ve Bosna dokunulmazlık vermişti ve anladığım kadarıyla Makedonya da verdi. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | immunity n. | dokunulmazlık | ||
It is deploying the most outrageous bullying tactics to get small countries to sign bilateral immunity agreements. Küçük ülkelere ikili dokunulmazlık anlaşmaları imzalatmak için en çirkin zorbalık taktiklerini uyguluyor. More Sentences |
||||
Law | immunity n. | dokunulmazlık | ||
Romania, Albania and Bosnia have granted immunity and Macedonia, too, I understand. Romanya, Arnavutluk ve Bosna dokunulmazlık verdi ve anladığım kadarıyla Makedonya da öyle. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | immunity n. | dokunulmazlık | ||
Romania, and now Albania, have signed US immunity agreements and Bosnia is under pressure. Romanya ve şimdi de Arnavutluk ABD ile dokunulmazlık anlaşmaları imzaladı ve Bosna baskı altında. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | immunity n. | dokunulmazlık | ||
We, too, are opposed to the lifting of immunity. Biz de dokunulmazlığın kaldırılmasına karşıyız. More Sentences |
||||
General | ||||
General | immunity n. | masuniyet | ||
General | immunity n. | korunmuşluk | ||
General | immunity n. | muafiyet | ||
General | immunity n. | bağışıklık | ||
General | immunity n. | (doğal tehlikeye karşı) dayanıklılık | ||
General | immunity n. | belirli bir şeye karşı direnç | ||
General | immunity n. | özel ayrıcalık | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | immunity n. | muafiyet | ||
Law | ||||
Law | immunity n. | bağışıklık | ||
Law | immunity n. | bağışıklık | ||
Law | immunity n. | muafiyet | ||
Law | immunity n. | hükümete karşı dava açamama doktrini | ||
Telecom | ||||
Telecom | immunity n. | bağışıklık | ||
Medical | ||||
Medical | immunity n. | bağışıklık | ||
Medical | immunity n. | immunite | ||
Medical | immunity n. | immünite | ||
Biology | ||||
Biology | immunity n. | bağışıklık | ||
Biology | immunity n. | muafiyet |