Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | hybrid adj. | melez | ||
What should we call this hybrid? Bu meleze ne ad vermemiz gerekiyor? More Sentences |
||||
General | ||||
General | hybrid adj. | karma | ||
I find the Commission's amendment proposing a hybrid method particularly commendable. Komisyon'un karma bir yöntem öneren değişikliğini özellikle takdire şayan buluyorum. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | hybrid adj. | melez | ||
This is a hybrid. Bu bir melez. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | hybrid adj. | hibrit | ||
In some Member States there were no charges at all, while others used hybrid systems. Bazı Üye Devletlerde hiç ücret alınmazken diğerleri hibrit sistemler kullanmıştır. More Sentences |
||||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | hybrid adj. | hibrid | ||
We unveil a new green initiative aimed at accelerating the adoption of plug-in hybrid electric vehicles. Fişli hibrid elektrikli araçların benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan yeni bir çevreci girişimi açıklıyoruz. More Sentences |
||||
Engineering | ||||
Engineering | hybrid n. | hibrit araç | ||
Do you drive a hybrid car? Hibrit araba mı kullanıyorsun? More Sentences |
||||
General | ||||
General | hybrid n. | melez hayvan | ||
General | hybrid n. | karışım | ||
General | hybrid n. | melez bitki | ||
General | hybrid n. | kırma | ||
General | hybrid n. | melez kimse | ||
General | hybrid adj. | karışık | ||
General | hybrid adj. | azma | ||
General | hybrid adj. | kırık | ||
Technical | ||||
Technical | hybrid adj. | kırma | ||
Computer | ||||
Computer | hybrid adj. | karma | ||
Telecom | ||||
Telecom | hybrid adj. | karma | ||
Electric | ||||
Electric | hybrid adj. | (devre) transistör ve valflerden oluşan | ||
Electric | hybrid adj. | (entegre devre) seramik alt tabakaya entegre devre ve diğer bileşenlerden oluşan | ||
Automotive | ||||
Automotive | hybrid adj. | (araç) birden fazla enerji kaynağı ile çalışan | ||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | hybrid n. | çeşitli sistemler yardımıyla seyrüsefer | ||
Physics | ||||
Physics | hybrid adj. | (elektromanyetik dalga) yayılma yönünde hem elektrik hem manyetik alan vektör bileşenleri olan | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | hybrid adj. | kompozit | ||
Chemistry | hybrid adj. | heterojen unsurlardan oluşan | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | hybrid n. | iki farklı türün çifleşmesi sonucu ortaya çıkan tür | ||
Social Sciences | ||||
Social Sciences | hybrid adj. | iki farklı kültür veya geleneğin karışımı özelliği taşıyan | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | hybrid n. | melez sözcük | ||
Linguistics | hybrid n. | farklı dillerden alınan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan kelime | ||
Linguistics | hybrid adj. | dilbilimsel melez olan | ||
Sport | ||||
Sport | hybrid n. | hibrit golf sopası | ||
Sport | hybrid n. | hem demir hem de ahşap özelliği taşıyan golf sopası |