Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | halibut n. | pisi balığı | ||
The chef prepared a delicious meal using fresh halibut. Aşçı, taze pisi balığı kullanarak lezzetli bir yemek hazırladı. More Sentences |
||||
General | halibut n. | kalkana benzer yassı balık |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | halibut hook n. | ilkel tahta kanca |
General | halibut-liver oil n. | pisibalığı yağı |
Marine Biology | ||
Marine Biology | atlantic halibut (hippoglossus hippoglossus) n. | atlantik tütün balığı |
Marine Biology | pacific halibut (hippoglossus stenolepis) n. | pasifik tütün balığı |
Marine Biology | atlantic halibut n. | abd'de bulunan en büyük yassı balık |