| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | graffiti n. | duvar yazısı | ||
|
Tom doesn't know who wrote the graffiti on the wall. Tom duvar yazısını duvara kimin yazdığını bilmiyor. More Sentences |
||||
| General | graffiti n. | grafiti | ||
|
The building was covered in graffiti, which made it look quite colourful and unique. Binanın grafitilerle kaplı olması onu oldukça renkli ve eşsiz gösteriyordu. More Sentences |
||||
| General | graffiti n. | duvardaki yazılar | ||
| General | graffiti n. | graffiti | ||
| General | graffiti n. | duvar yazıları | ||
| General | graffiti v. | üzerine grafiti ile yazı yazılmak | ||
| General | graffiti v. | grafiti ile tahrif edilmek | ||
| General | graffiti v. | (duvara) grafiti ile yazıp çizmek | ||
| Archaeology | ||||
| Archaeology | graffiti n. | (özellikle kaya veya çömlek üzerine kazılmış veya oyulmuş) yazılar veya çizimler | ||
| Turco | Inglés | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | graffiti | graffiti n. |
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | graffiti artist n. | grafiti sanatçısı | ||
|
Tom is a graffiti artist. Tom bir grafiti sanatçısı. More Sentences |
||||
| Star Wars | ||||
| Star Wars | graffiti square n. | graffiti meydanı | ||
