Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gezi için | excursion adj. | ||
We went to Lake Towada on a school excursion. Okul gezisi için Towada Gölü'ne gittik. More Sentences |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | yiyecek (gezi için) | prog n. |
General | zevk için yapılan kısa gezi | jant n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | otel veya gezi için rezervasyon yaptırdığı halde kişinin gelmemesi | no-show n. |
Trade/Economic | şirketin, çalışanları için düzenlediği seminer veya ekip geliştirme faaliyetleri için düzenlediği gezi | corporate retreat n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | michelin'in gezi rehberleri tarafından bir restorana yüksek kalite yemekleri için verilen yıldız | michelin star n. |