fluctuate

Significados de "fluctuate" en diccionario turco inglés : 15 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	fluctuate v.	dalgalanmak
Local labour markets are affected to a lesser extent by the fluctuating fortunes of the world market. Yerel iş gücü piyasaları, dünya piyasalarındaki dalgalanmalardan daha az etkilenmektedir. More Sentences
Trade/Economic
2	Trade/Economic	fluctuate v.	dalgalanmak
Today's oil price fluctuates due to these constantly changing conditions. Günümüzün petrol fiyatı, sürekli değişen bu koşullar nedeniyle dalgalanmaktadır. More Sentences
Technical
3	Technical	fluctuate v.	dalgalanmak
The price of gold fluctuates daily. Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	fluctuate v.	inip çıkmak
General
5	General	fluctuate v.	bocalamak
6	General	fluctuate v.	yükselip alçalmak
7	General	fluctuate v.	değişmek
8	General	fluctuate v.	kararsız olmak
9	General	fluctuate v.	düzensiz hareket etmek
10	General	fluctuate v.	azalıp çoğalmak
11	General	fluctuate v.	yükselip azalmak
12	General	fluctuate v.	tereddüt etmek
Technical
13	Technical	fluctuate v.	azalıp çoğalmak
14	Technical	fluctuate v.	dalgalar gibi alçalmak veya yükselmek
15	Technical	fluctuate v.	inip çıkmak

Significados de "fluctuate" con otros términos en diccionario inglés turco: 29 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	fluctuate between (someone and someone else) v.	(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek
The Europe that the Heads of State are building fluctuates between powerlessness and contempt. Devlet Başkanlarının inşa etmekte olduğu Avrupa, güçsüzlük ve küçümseme arasında gidip gelmektedir. More Sentences
2	Phrasals	fluctuate between v.	arasında dalgalanmak
This currently fluctuates between 23 and 25%, and we need to do something about this. Bu oran şu anda %23 ile %25 arasında dalgalanmaktadır ve bu konuda bir şeyler yapmamız gerekmektedir. More Sentences
General
3	General	fluctuate between something and something else v.	arasında dalgalanmak
Phrasals
4	Phrasals	fluctuate between (someone and someone else) v.	(biriyle başka biri) arasında muallakta kalmak
5	Phrasals	fluctuate between (someone and someone else) v.	(biriyle başka biri) arasında kararsız olmak
6	Phrasals	fluctuate between (someone and someone else) v.	(biriyle başka biri) arasında tereddüt etmek
7	Phrasals	fluctuate between (something) and (something) v.	(bir şeyle bir şey) arasında gidip gelmek
8	Phrasals	fluctuate between (something) and (something) v.	(bir şeyle bir şey) arasında kararsız kalmak
9	Phrasals	fluctuate between (something) and (something) v.	(bir şeyle bir şey) arasında tereddüt etmek
10	Phrasals	fluctuate with v.	ile dalgalanmak
11	Phrasals	fluctuate with v.	ile inip çıkmak
12	Phrasals	fluctuate with v.	ile yükselip alçalmak
13	Phrasals	fluctuate with v.	ile değişmek
14	Phrasals	fluctuate with v.	ile azalıp çoğalmak
15	Phrasals	fluctuate with v.	etkisiyle dalgalanmak
16	Phrasals	fluctuate with v.	etkisiyle inip çıkmak
17	Phrasals	fluctuate with v.	etkisiyle yükselip alçalmak
18	Phrasals	fluctuate with v.	etkisiyle değişmek
19	Phrasals	fluctuate with v.	etkisiyle azalıp çoğalmak
20	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyle) dalgalanmak
21	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyle) inip çıkmak
22	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyle) yükselip alçalmak
23	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyle) değişmek
24	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyle) azalıp çoğalmak
25	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyin) etkisiyle dalgalanmak
26	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyin) etkisiyle inip çıkmak
27	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyin) etkisiyle yükselip alçalmak
28	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyin) etkisiyle değişmek
29	Phrasals	fluctuate with (something) v.	(bir şeyin) etkisiyle azalıp çoğalmak