Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | finalise v. | son şeklini vermek | ||
The group of Member State experts meets tomorrow to finalise these details. Üye Devlet uzmanlarından oluşan grup, bu ayrıntılara son şeklini vermek üzere yarın toplanıyor. More Sentences |
||||
General | finalise v. | tamamlamak | ||
To date, we have virtually finalised the political and cooperation chapters. Bugüne kadar siyasi ve işbirliği fasıllarını neredeyse tamamladık. More Sentences |
||||
General | finalise v. | sonuçlandırmak | ||
Soon we will finalise agreements on mutual legal assistance and on extradition. Yakında karşılıklı adli yardımlaşma ve suçluların iadesine ilişkin anlaşmaları sonuçlandıracağız. More Sentences |
||||
General | finalise v. | tamamlamak | ||
We are currently finalising an analytical working document on the major challenges relating to commodities. Şu anda emtia ile ilgili başlıca güçlüklere ilişkin analitik bir çalışma belgesini tamamlamak üzereyiz. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | finalise v. | kesinleşmek | ||
Details of the level of representation of the various Member States of the Union have yet to be finalised. Birliğin çeşitli Üye Devletlerinin temsil düzeyine ilişkin ayrıntılar henüz kesinleşmemiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | finalise v. | nihayetlendirmek | ||
General | finalise v. | nihai şeklini vermek | ||
General | finalise v. | karara bağlamak | ||
General | finalise v. | katileştirmek | ||
General | finalise v. | bitirmek | ||
General | finalise v. | netleştirmek | ||
General | finalise v. | kapatmak | ||
General | finalise v. | sonlandırmak | ||
General | finalise v. | kesin onay vermek | ||
Computer | ||||
Computer | finalise v. | (nesneyi) çöp toplama adımı için hazırlamak | ||
Ottoman Turkish | ||||
Ottoman Turkish | finalise v. | intaç etmek |