ethnic

Significados de "ethnic" en diccionario turco inglés : 12 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	ethnic adj.	etnik
It had a good ethnic balance and there was a significant number of women among the delegates. İyi bir etnik denge vardı ve delegeler arasında önemli sayıda kadın vardı. More Sentences
Politics
2	Politics	ethnic adj.	etnik
The constitution does not recognise Kurds as a national, racial or ethnic minority. Anayasa, Kürtleri ulusal, ırksal veya etnik bir azınlık olarak tanımaz. More Sentences
General
3	General	ethnic n.	etnik grup üyesi
4	General	ethnic adj.	ırksal
5	General	ethnic adj.	budunsal
6	General	ethnic adj.	azınlık
7	General	ethnic adj.	ırka ait
8	General	ethnic adj.	yabancı bir kültüre ait
Politics
9	Politics	ethnic n.	etnik azınlık
10	Politics	ethnic adj.	azınlıksal
History
11	History	ethnic n.	antik yunan şehri sakinleri
Archaic
12	Archaic	ethnic adj.	hristiyan ya da yahudi olmayanlarla ilgili

Significados de "ethnic" con otros términos en diccionario inglés turco: 72 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	ethnic identity n.	etnik kimlik
Our Europe must be a safe place for everyone, regardless of ethnic identity, race, religion or sexual orientation. Avrupa'mız etnik kimliği, ırkı, dini ya da cinsel yönelimi ne olursa olsun herkes için güvenli bir yer olmalıdır. More Sentences
2	General	ethnic difference n.	etnik farklılık
Afghan society is complex due to its many factions, tribes, and religious and ethnic differences. Afgan toplumu çok sayıda hizip, aşiret, dini ve etnik farklılıklar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. More Sentences
3	General	ethnic cleansing n.	etnik temizlik
It will prosecute the worst kind of crimes, such as genocide, mass slaughter, widespread rape and ethnic cleansing. Soykırım, toplu katliam, yaygın tecavüz ve etnik temizlik gibi en kötü türden suçları kovuşturacaktır. More Sentences
4	General	ethnic group n.	etnik grup
With Macedonia, though, there was a quite specific issue, that of the relationship between the ethnic groups. Makedonya ile ilgili olarak ise, etnik gruplar arasındaki ilişkiler gibi oldukça spesifik bir mesele söz konusuydu. More Sentences
5	General	ethnic minority n.	etnik azınlık
Disabled people, women and in particular, ethnic minorities, suffer a great deal. Engelli insanlar, kadınlar ve özellikle etnik azınlıklar büyük acılar çekmektedir. More Sentences
Politics
6	Politics	ethnic hatred n.	etnik nefret
These were extreme nationalism and ethnic hatred. Bunlar aşırı milliyetçilik ve etnik nefretti. More Sentences
7	Politics	ethnic cleansing n.	etnik temizlik
It shows that genocide and ethnic cleansing cannot be accepted by the international community. Soykırım ve etnik temizliğin uluslararası toplum tarafından kabul edilemeyeceğini göstermektedir. More Sentences
8	Politics	multi-ethnic adj.	çok etnikli
The multi-ethnic society is indeed being given another lease of life and dialogue is central to the parties. Çok etnikli topluma gerçekten de yeni bir soluk getiriliyor ve diyalog tarafların merkezinde yer alıyor. More Sentences
General
9	General	ethnic prejudice n.	etnik önyargı
10	General	ethnic cleansing campaign n.	etnik arındırma girişimi
11	General	ethnic groups n.	etnik gruplar
12	General	ethnic food industry n.	etnik yiyecek endüstrisi
13	General	ethnic architecture n.	etnik mimari
14	General	ethnic arts n.	etnik sanatlar
15	General	ethnic costume n.	etnik giysi
16	General	ethnic identification n.	etnik ayniyet
17	General	ethnic art in interior decoration n.	iç dekorasyonda etnik sanat
18	General	ethnic attitudes n.	etnik davranışlar
19	General	ethnic groups in literature n.	edebiyatta etnik gruplar
20	General	ethnic relations n.	etnik ilişkiler
21	General	ethnic art n.	etnik sanat
22	General	ethnic mass media n.	etnik kitle iletişim araçları
23	General	ethnic press n.	etnik basın
24	General	ethnic jewelry n.	etnik mücevherat
25	General	ethnic mix n.	etnik karışım
26	General	ethnic discriminatıon n.	etnik ayrım
27	General	inter-ethnic violence n.	etnik gruplararası şiddet
28	General	ethnic background n.	etnik altyapı
29	General	ethnic background n.	etnik geçmiş
30	General	ethnic touches n.	etnik dokunuşlar
31	General	ethnic origin n.	etnik kimlik
32	General	ethnic music n.	etnik müzik
33	General	ethnic music n.	bir etnik grup veya topluluğun geleneksel müziği
34	General	ethnic [obsolete] n.	putperest
35	General	ethnic [obsolete] n.	kafir
36	General	ethnic [obsolete] n.	dinsiz
37	General	ethnic joke n.	etnik şaka
38	General	ethnic slur n.	birisinin ırkını veya dilini karalama
39	General	ethnic slur n.	ırkçı kötüleme
40	General	ethnic diversity n.	etnik çeşitlilik
41	General	emphasize ethnic identity v.	etnik kimliği vurgulamak
42	General	poly-ethnic adj.	çok etnikli
43	General	poly-ethnic adj.	çok uluslu
Politics
44	Politics	sub-ethnic group n.	alt etnik grup
45	Politics	ethnic separatism n.	etnik bölücülük
46	Politics	ethnic background n.	etnik köken
47	Politics	ethnic separatism n.	etnik kimliğe dayalı bölücülük
48	Politics	ethnic lobbies n.	etnik lobiler
49	Politics	ethnic origin n.	etnik köken
50	Politics	inter ethnic hatred n.	etnik temelli nefret
51	Politics	ethnic nationalism n.	etnik ulusalcılık
52	Politics	ethnic pressure groups n.	etnik baskı grupları
53	Politics	inter ethnic hatred n.	etnik nefret
54	Politics	ethnic conflict n.	etnik çatışma
55	Politics	ethnic nationalism n.	etnik milliyetçilik
56	Politics	ethnic problems n.	etnik sorunlar
57	Politics	ethnic communities n.	etnik toplumlar
58	Politics	ethnic hatred n.	etnik temelli nefret
59	Politics	ethnic based kurdish initiative n.	etnik temelli kürt açılımı
60	Politics	ethnic parties n.	etnik partiler
61	Politics	ethnic cleansing n.	etnik arındırma
62	Politics	inter-ethnic n.	etnik gruplararası
63	Politics	multi-ethnic adj.	çok etnik yapılı
64	Politics	ethnic origin adj.	etnik asıllı
Textile
65	Textile	ethnic fabric n.	etnik kumaş
Psychology
66	Psychology	ethnic pluralism n.	etnik çoğulculuk
Social Sciences
67	Social Sciences	ethnic and migration studies n.	etnisite ve göç çalışmaları
68	Social Sciences	trans-ethnic n.	etnisiteler arası
69	Social Sciences	trans-ethnic parenting n.	farklı etnik köken/ırk ebeveynliği
70	Social Sciences	ethnic profiling n.	etnik ayrımcılık
71	Social Sciences	ethnic profiling n.	etnik fişleme
Music
72	Music	ethnic music n.	abd'ye göçmüş orta ve doğu avrupalıların müziği