entering - Turco Inglés Diccionario

entering

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "entering" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
General
entering n. giriş
My report in no way provides for the possibility of entering illegally and seeking work.
Raporum hiçbir şekilde yasa dışı yollardan giriş yapma ve iş arama olasılığını öngörmemektedir.

More Sentences
entering n. girme
Entering the deceased's bedroom usually wouldn't cause any issues.
Merhumun yatak odasına girmek genelde bir soruna neden olmaz.

More Sentences
entering n. duhul

Significados de "entering" con otros términos en diccionario inglés turco: 21 resultado(s)

Inglés Turco
General
entering the war n. savaşa girme
In 1779, Spain entered the war against the British.
İspanya 1779 yılında İngilizlere karşı savaşa girdi.

More Sentences
Law
breaking and entering n. haneye tecavüz
Tom was accused of breaking and entering.
Tom haneye tecavüzle suçlandı.

More Sentences
General
entering the nuptial chamber n. zifaf
bonus from ottoman sultan during entering upon office n. cülus bahşişi
breaking and entering n. ev hırsızlığı
entering the nuptial chamber n. gerdeğe girme
the key entering a lock n. kilide giren anahtar
entering light n. giren ışık
Phrases
knock on the door before entering expr. i̇çeri girerken kapıyı çalınız
knock on the door before entering expr. i̇çeri girmeden kapıyı çalınız
Speaking
knock before entering expr. girmeden önce kapıyı çal
knock before entering expr. girmeden önce kapıyı çalın
knock before entering expr. kapıyı izinsiz açma
Politics
entering in force n. yürürlüğe girme
Technical
present position entering n. koordinatların pilot tarafından girilmesi
re-entering angle n. tekrar girme açısı
Mechanic
entering angle n. yanaşma açısı
Aeronautic
entering edge n. ön kenar
entering edge n. ön uç
Geometry
re-entering angle n. çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı
Volleyball
entering by apair n. ikili giriş