encounter - Turco Inglés Diccionario

encounter

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "encounter" en diccionario turco inglés : 26 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
encounter n. karşılaşma
His first encounter with Liza was back in 1998.
Liza ile ilk karşılaşmaları 1998 yılındaydı.

More Sentences
encounter v. rastlamak
In the jungle of maritime transport, such behaviour is, unfortunately, frequently encountered.
Deniz taşımacılığı ormanında bu tür davranışlara ne yazık ki sıkça rastlanmaktadır.

More Sentences
encounter v. karşılaşmak
I probably will encounter a lot of friends from College in this neighborhood.
Muhtemelen bu mahallede birçok üniversite arkadaşımla karşılaşacağım.

More Sentences
General
encounter n. çarpışma
South and North Korea had a tense military encounter on the DRPK border.
Güney ve Kuzey Kore, DRPK sınırında gergin bir askeri çarpışma yaşadı.

More Sentences
Common Usage
encounter n. rastlama
General
encounter n. rast
encounter n. rastlantı
encounter n. dövüşme
encounter n. tesadüf
encounter n. dövüş
encounter n. rastlaşma
encounter n. rastlayış
encounter n. rast gelme
encounter v. karşı karşıya kalmak
encounter v. çarpışmak
encounter v. yüzyüze gelmek
encounter v. karşılamak
encounter v. karşı karşıya gelmek (bir tehlike veya zorlukla)
encounter v. rastlaşmak
encounter v. deneyimlemek
encounter v. tecrübe etmek
encounter v. görüp geçirmek
encounter v. başına gelmek
encounter v. başından geçmek
Technical
encounter v. rastlaşmak
Psychology
encounter n. karşılaşım

Significados de "encounter" con otros términos en diccionario inglés turco: 37 resultado(s)

Inglés Turco
General
first encounter n. ilk karşılaşma
That was our first encounter.
Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.

More Sentences
encounter problems v. sorunlarla karşılaşmak
Citizens may find this difficult to understand when they encounter problems with Community law.
Vatandaşlar Topluluk hukuku ile ilgili sorunlarla karşılaştıklarında bunu anlamakta zorlanabilirler.

More Sentences
encounter specialist n. yargısız infazcı
deadly encounter n. ölümcül karşılaşma
hot encounter n. sıcak temas
brief encounter n. şöyle bir rastlaşma
brief encounter n. şöyle bir karşılaşma
close encounter n. yakın temas
intimate encounter n. seks
physical encounter n. fiziksel temas
fortuitous encounter n. tesadüfen karşılaşma
encounter a problem v. problemle karşılaşmak
encounter a hitch v. bir aksilikle karşılaşmak
encounter a difficulty v. güçlükle karşılaşmak
encounter a problem v. sorunla karşılaşmak
encounter the difficulties v. güçlüklerle karşılaşmak
encounter a problem v. bir problemle karşılaşmak
encounter a problem v. bir sorunla karşılaşmak
encounter with v. ile karşılaşmak
encounter a fault v. hatayla karşılaşmak
encounter an error v. hatayla karşılaşmak
encounter resistance v. direnişle karşılaşmak
encounter problems v. problemlerle karşılaşmak
encounter the same problem v. aynı problemle karşılaşmak
encounter the same problem v. aynı problem ile karşılaşmak
encounter a problem v. bir sorun ile karşılaşmak
re-encounter v. yeniden rastlamak
re-encounter v. yeniden karşılaşmak
re-encounter v. yeniden rastlaşmak
Trade/Economic
service encounter n. hizmet sunumu sürecindeki faaliyetlerin tümü
service encounter n. hizmet alımı/sunumu
Politics
encounter a bureaucratic obstacle v. bürokrasi engeline takılmak
Marine
encounter probability n. karşılaşılma olasılığı
Psychology
encounter group n. karşılaşım grubu
encounter therapy n. karşılaşım terapisi
encounter group n. katılımcıların özgürce duygularını ifade ederek hassasiyet, duyarlılık ve duygusal dışavurum geliştirmeyi hedeflediği psikoterapi grubu türü
encounter therapy n. bireylerin diğer kişilerle iletişimini iyileştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan bir grup terapisi türü