| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | emphasise v. | vurgulamak | ||
|
In this context, I should like to emphasise three points. Bu bağlamda üç noktayı vurgulamak isterim. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | emphasise v. | üzerinde durmak | ||
|
Secondly, I should like to emphasise training organisations or training on the job. İkinci olarak, eğitim organizasyonları veya iş başında eğitim üzerinde durmak istiyorum. More Sentences |
||||
| General | emphasise v. | vurgulamak | ||
|
I emphasise that self-regulation instruments as additions to the law are something we cannot do without. Yasaya ek olarak öz düzenleme araçlarının onsuz yapamayacağımız bir şey olduğunu vurguladım. More Sentences |
||||
| General | emphasise v. | altını çizmek | ||
|
I emphasise that they have to add value to the process. Sürece değer katmaları gerektiğinin altını çiziyorum. More Sentences |
||||
| General | emphasise v. | vurgu yapmak | ||
|
That is why it was good that the rapporteur should have especially emphasised those issues in his presentation. Bu nedenle raportörün sunumunda bu konulara özellikle vurgu yapması iyi olmuştur. More Sentences |
||||
| General | emphasise v. | önemini belirtmek | ||
| General | emphasise v. | üstüne basmak | ||
| General | emphasise v. | belirtmek | ||
| General | emphasise v. | üstünde durmak | ||
| Politics | ||||
| Politics | emphasise v. | önemle belirtmek | ||
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | de-emphasise v. | üzerindeki vurguyu kaldırmak |
| General | de-emphasise v. | verilen önemi azaltmak |
| General | de-emphasise v. | önemini azaltmak |
| General | re-emphasise v. | yeniden vurgulamak |
| General | re-emphasise v. | yeniden üzerinde durmak |
| General | re-emphasise v. | yeniden önem vermek |
| General | re-emphasise v. | yeniden önemini belirtmek |
