easily - Turco Inglés Diccionario

easily

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "easily" en diccionario turco inglés : 21 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
easily adv. rahatlıkla
Today, I can easily outline the argument that I put forward at that time.
Bugün, o zaman öne sürdüğüm argümanı rahatlıkla özetleyebilirim.

More Sentences
easily adv. rahatça
I can easily wait till tomorrow.
Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.

More Sentences
easily adv. kolayca
This is not a long list, easily available in translation in all languages!
Bu uzun bir liste değil, tüm dillerde kolayca tercüme edilebilir!

More Sentences
General
easily adv. kolayca
The reality on the ground does not reflect the elite in Kabul that we easily get in touch with.
Sahadaki gerçeklik, Kabil'de kolayca temas kurabildiğimiz elit kesimi yansıtmıyor.

More Sentences
easily adv. rahat
The light is too dim for me to read easily.
Işık çok loş olduğu için rahat okuyamıyorum.

More Sentences
easily adv. kolaylıkla
The disease could easily happen again anywhere in Europe.
Bu hastalık Avrupa'nın herhangi bir yerinde kolaylıkla yeniden ortaya çıkabilir.

More Sentences
easily adv. kolay kolay
The memory of such flames cannot easily be snuffed from the mind, or from the landscape.
Bu tür alevlerin anısı zihinlerden ya da manzaradan kolay kolay silinemez.

More Sentences
Colloquial
easily adv. kolayca
I would like to speak in French, if I may, so that I can make myself understood more easily.
İzin verirseniz Fransızca konuşmak istiyorum, böylece kendimi daha kolay ifade edebilirim.

More Sentences
easily adv. kolaylıkla
No doubt this can easily be corrected.
Şüphesiz bu durum kolaylıkla düzeltilebilir.

More Sentences
General
easily adv. şıp diye
easily adv. rahat rahat
easily adv. zahmetsizce
easily adv. muhtemelen
easily adv. çatır çatır
easily adv. şüphesiz
easily adv. şakır şakır
easily adv. kuşkusuz
easily adv. su gibi
easily adv. asgari düzeyde
easily adv. en azından
easily adv. basit

Significados de "easily" con otros términos en diccionario inglés turco: 139 resultado(s)

Inglés Turco
General
win easily v. kolay kazanmak
I will win easily.
Kolayca kazanacağım.

More Sentences
get angry easily v. kolay sinirlenmek
I get angry easily.
Kolayca sinirlenirim.

More Sentences
anger easily v. kolay sinirlenmek
I anger easily.
Ben kolayca sinirlenirim.

More Sentences
anger easily v. kolay öfkelenmek
I anger easily.
Kolay öfkelenirim.

More Sentences
be easily offended v. çabuk alınmak
Tom is easily offended.
Tom çabuk alınır.

More Sentences
easily offended adj. alıngan
You've got to be careful what you say to people who are easily offended.
Alıngan insanlara söyleyecekleriniz konusunda dikkatli olmak zorundasınız.

More Sentences
easily accessible adj. kolay ulaşılabilir
The picnic area is easily accessible by road.
Piknik alanına kara yolu ile kolayca ulaşılabilir.

More Sentences
easily accessible adj. kolay erişilebilir
It's not easily accessible.
Kolay erişilebilir değil.

More Sentences
very easily adv. çok kolayca
Therefore you cannot compare them very easily.
Dolayısıyla bunları çok kolay karşılaştıramazsınız.

More Sentences
easily earned money n. kolay kazanılmış para
easily gotten money n. kolay kazanılmış para
do well and easily v. döktürmek
find very easily v. eliyle koymuş gibi bulmak
remembered easily v. akılda kalmak
earn easily v. kolay kazanmak
show dirt easily v. kir tutmak
get easily v. düşürmek
flow easily v. akışkan olmak
get something easily v. düşürmek
do (something) easily and skillfully v. parmağının ucuyla çevirmek
easily access v. kolay erişmek
get pregnant so easily v. kolayca hamile kalmak
anger easily v. çabuk öfkelenmek
anger easily v. çabuk sinirlenmek
get stressed easily v. kolay strese girmek
get a visa easily v. kolay bir şekide vize almak
get a visa easily v. kolay vize almak
be easily offended v. kolay alınmak
be easily offended v. çok alıngan olmak
get mad easily v. kolay sinirlenmek
get mad easily v. kolay çileden çıkmak
easily liberatable adj. kolaylıkla açığa çıkarılabilen
easily hurt adj. çabuk etkilenen
easily guided adj. kolay yönlendirilen
easily guided adj. kolayca yönlendirilen
easily-angered adj. kolay sinirlenen
easily-angered adj. çabuk sinirlenen
easily recognized adj. kolayca tanınan
easily-tricked adj. kolay tongaya düşürülen
easily-tricked adj. kolay kandırılan
easily led adj. kolayca yönetilebilir
easily led adj. kolay idare edillir
easily known adj. kolayca tanınan/bilinen
easily seen adj. kolayca görünen
easily digestible adj. kolay sindirilebilen
easily digestible adj. kolay sindirilebilir
easily digestible adj. kolay sindirilen
easily carryable adj. kolay taşınabilir
easily carryable adj. kolay taşınır
easily applicable adj. kolay uygulanabilir
easily understandable adj. kolay anlaşılan
easily understandable adj. kolay anlaşılabilen
quite easily adv. kolaylıkla
very easily adv. tereyağından kıl çeker gibi
easily and quickly adv. çorap söküğü gibi
do (something) easily and skillfully adv. parmağının ucunda
Colloquial
easily manipulated adj. aklı kolayca çelinebilecek
you give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
you give up easily expr. kolay pes ediyorsun
you give up easily expr. hemen/kolayca vazgeçiyorsun
Idioms
come easily to (one) v. çok çaba sarf etmeden bir şeyi yapmak
come easily to (one) v. çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak
come easily to (one) v. '-nin için doğal bir şey olmak
come easily to (one) v. tereyağından kıl çeker gibi olmak
come easily to (one) v. (birine) zor gelmemek
anger easily v. çabuk sinirlenmek
anger easily v. çabuk öfkelenmek
anger easily v. kolay sinirlenmek
anger easily v. kolay öfkelenmek
be able to breathe easily again v. rahat bir nefes almak
come easily to (one) v. az çabayla edinilen bir beceri/yetenek olmak
come easily to (one) v. yapması kolay gelen bir yetenek/şey olmak
come easily to (one) v. kolayca öğrenilen bir yetenek olmak
sit easily (with something) v. (birine) uymak
sit easily (with something) v. (birinin) içine sinmek
sit easily (with something) v. (birinin) içi rahat etmek
sit easily (with something) v. (birine) doğru gelmek
sit easily (with something) v. (birine) doğal gelmek
sit easily (with something) v. (birine) uygun gelmek
sit easily (with something) v. (birinin) aklına yatmak
sit easily (with something) v. (birinin) kafasına uymak
not sit easily (with one) v. (birine) uymamak
not sit easily (with one) v. (birinin) içine sinmemek
not sit easily (with one) v. (birinin) içi rahat etmemek
not sit easily (with one) v. (birine) doğru gelmemek
not sit easily (with one) v. (birine) doğal gelmemek
not sit easily (with one) v. (birine) uygun gelmemek
not sit easily (with one) v. (birinin) aklına yatmamak
not sit easily (with one) v. (birinin) kafasına uymamak
not sit easily (with one) v. (birinin) değer yargılarına ya da hassasiyetine uymamak
not sit easily (with one) v. (birinin) değerlerine aykırı olmak
able to breathe easily again v. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe easily again v. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe easily again v. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe (easily/freely) again v. tekrar (rahat) bir nefes almak
breathe (easily/freely) again v. tekrar (özgürce) nefes almak
breathe (easily/freely) again v. tekrar (rahatça) nefes almak
breathe easily v. rahatlamak
breathe easily v. rahat nefes almak
breathe easily v. rahat bir nefes almak
breathe easily v. rahatça nefes almak
breathe easily v. rahat bir nefes almak
come easily, naturally to somebody v. biri için çok kolay/basit olmak
come easily, naturally to somebody v. biri için çaba gerektiren bir iş olmamak
come easily, naturally to somebody v. biri için doğal bir şey olmak
come easily, naturally to somebody v. biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak
come easily, naturally to somebody v. birine kolay gelmek
sit comfortably/easily/well (with something) v. (bir şeye) uymak
sit comfortably/easily/well (with something) v. (bir şeye) uygun gelmek
sit comfortably/easily/well (with something) v. (bir şeye) doğru gelmek
sit comfortably/easily/well v. doğru gelmek
sit comfortably/easily/well v. uygun gelmek
sit comfortably/easily/well v. uymak
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crust: easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crust: easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
Speaking
you can’t get rid of me that easily expr. benden o kadar kolay kurtulamazsın
you give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
I knew you wouldn't give up easily expr. çabuk pes etmeyeceğinizi biliyordum
I knew you wouldn't give up easily expr. çabuk pes etmeyeceğini biliyordum
you always give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
you always give up easily expr. kolay pes ediyorsun
you give up easily expr. kolay pes ediyorsun
Trade/Economic
easily marketable assets n. kolayca satılabilir menkul kıymetler
goods easily inflammable or explosive n. kolayca parlayan veya patlayan mallar
Technical
easily moved by one person adj. bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen
easily processable adj. kolay işlenebilir
easily liberatable adj. kolay ayrılabilen
Chemistry
easily saponifiable chlorine n. kolaylıkla sabunlaşabilen klor
Environment
easily released sulfide n. kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür