distressing - Turco Inglés Diccionario

distressing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "distressing" en diccionario turco inglés : 12 resultado(s)

Inglés Turco
General
distressing adj. acıklı
That is a distressing story.
Bu acıklı bir hikaye.

More Sentences
distressing adj. üzücü
The link with European agricultural protectionism is nevertheless very distressing in this case as well.
Avrupa tarımsal korumacılığı ile olan bağlantı bu durumda da çok üzücüdür.

More Sentences
distressing adj. üzüntü verici
Mr President-in-Office of the Council, your distressing verbal statement proved the Union's failure and powerlessness.
Sayın Konsey Dönem Başkanı, üzüntü verici sözlü açıklamanız Birliğin başarısızlığını ve güçsüzlüğünü kanıtlamıştır.

More Sentences
distressing adj. üzüntülü
distressing adj. acı veren
distressing adj. ıstırap verici
distressing adj. ızdıraplı
distressing adj. tedirgin edici
distressing adj. kötü
distressing adj. talihsiz
distressing adj. şanssız
distressing adj. bahtsız

Significados de "distressing" con otros términos en diccionario inglés turco: 1 resultado(s)

Inglés Turco
General
be distressing v. üzücü olmak