Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | disoriented adj. | kafası karışmış | ||
Tom is very groggy and disoriented. Tom çok sersem ve kafası karışık. More Sentences |
||||
General | disoriented adj. | şaşırmış | ||
Tom seems disoriented. Tom şaşırmış görünüyor. More Sentences |
||||
General | disoriented adj. | aklı karışmış | ||
Tom seemed a little disoriented. Tom biraz aklı karışmış gibi görünüyordu. More Sentences |
||||
General | disoriented adj. | yönünü şaşırmış | ||
I'm feeling disoriented. Yönümü şaşırmış hissediyorum. More Sentences |
||||
General | disoriented adj. | yolunu kaybetmiş | ||
General | disoriented adj. | zihni karışmış | ||
General | disoriented adj. | toplumla sabit veya alışılageldik bir ilişkisi bulunmayan | ||
General | disoriented adj. | amaç ve hedeflerinden sapmış | ||
General | disoriented adj. | dikkati ve ilgisi dağılmış | ||
General | disoriented adj. | sersemlemiş | ||
Medical | ||||
Medical | disoriented n. | konfüze |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
Medical | ||
Medical | disoriented attachment pattern n. | dağınık bağlanma örüntüsü |
Medical | disoriented attachment n. | dağınık bağlanma |