Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
reembolso de bonos
dik şekilde
Historia
Frases
Significados de
"dik şekilde"
en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
dik şekilde
in an upright manner
adv.
2
General
dik şekilde
vertically
adv.
3
General
dik şekilde
uprightly
adv.
4
General
dik şekilde
perpendicularly
adv.
Significados de
"dik şekilde"
con otros términos en diccionario inglés turco: 49 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
(kerestecilikte) dik yamaçlı kanyon ve vadileri geçmek için iki ağaç arasına gevşek şekilde çekilen çelik halat
slackline
n.
2
General
kollar dik şekilde yerde tutulurken bacakların toplanıp serbest bırakıldığı bir hareket
squat thrust
n.
3
General
dik bir şekilde düşmek
fall steeply
v.
4
General
fikrini dik kafalı şekilde öne sürmek
opinionate
v.
5
General
at yelesini dik kalacak şekilde kesmek
roach
v.
6
General
dik şekilde asmak
plumb
v.
7
General
dik bir şekilde düşmek
precipitate
v.
8
General
belli olmayacak bir şekilde dik
finedraw
adj.
9
General
dik bir şekilde ileriye atılan
gadarene
adj.
10
General
dik kafalı bir şekilde
spikily
adv.
11
General
dik bir şekilde
steeply
adv.
12
General
dik bir şekilde
straightly
adv.
13
General
dik başlı bir şekilde
frowardly
adv.
14
General
dik kafalı bir şekilde
fractiously
adv.
15
General
dik bir şekilde
erectly
adv.
16
General
dik kafalı şekilde
wrongheadedly
adv.
17
General
dik kafalı bir şekilde
opinionatedly
adv.
18
General
dik kafalı bir şekilde
recalcitrantly
adv.
19
General
dik kafalı bir şekilde
unsubmissively
adv.
20
General
dik kafalı bir şekilde
intractably
adv.
21
General
dik başlı bir şekilde
bullheadedly
adv.
22
General
dik kafalı şekilde
wrong-headedly
adv.
23
General
dik kafalı bir şekilde
unpliably
adv.
Phrasals
24
Phrasals
yatakta dik bir şekilde oturmak
sit up
v.
Phrases
25
Phrases
di̇k şeki̇lde taşıyınız
carry upright
expr.
Technical
26
Technical
dalgaya dik bir şekilde ileri ve geri hareket eden titreşim
transverse vibration
n.
27
Technical
dik dairesel silindirin çapraz kesitine karşılık gelecek şekilde şaft üzerine yerleştirilmiş eliptik doğrayıcı
wobbler
n.
28
Technical
köşeye veya dirseğe uyacak şekilde dik açılı parça
mitre
n.
29
Technical
dik bir şekilde bükülmüş
geniculate
adj.
Computer
30
Computer
köşeleri dik veya yay şeklinde genellikle dik bir şekilde birleştirmek
fillet
v.
Woodworking
31
Woodworking
yaş halkaları yüzeye dik olacak şekilde kütükten radyal olarak (odun) kesmek
rift
v.
Marine
32
Marine
çıpanın üzerine dik olacak şekilde vira etmek
heave a cable short
v.
33
Marine
küreği ıskarmozdan kaldırıp dik bir şekilde tutmak
toss the oars
v.
Anatomy
34
Anatomy
dik bir şekilde bükülmüş
geniculated
adj.
Botanic
35
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
haplopappus acaulis
n.
36
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
stemless golden weed
n.
37
Botanic
amerika'nın kuzeybatısı ve kanada'nın güneybatısına özgü, yoğun bir şekilde kümelenmiş dik yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir ot
stenotus acaulis
n.
38
Botanic
avrasya'ya özgü, ince gri kabuğu ve dik şekilde yükselen dalları olan yüksek bir selvi
italian cypress
n.
39
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascendant
adj.
40
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascending
adj.
41
Botanic
eğimli yamaçtan dik bir şekilde yükselen
ascendent
adj.
Geography
42
Geography
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika
bajada
n.
43
Geography
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika
bahada
n.
44
Geography
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı
shelf
n.
Military
45
Military
birliklerin genel muharebe hattına neredeyse dik çizgi oluşturacak şekilde düzenlenmesi
crotchet
n.
46
Military
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme
flank march
n.
47
Military
(tüfeği) sağ kolun hizasında dik bir şekilde taşımak
trail
v.
Sport
48
Sport
(bilardoda) ıstakayı neredeyse dik şekilde tutup beyaz topa vurarak beyaz topun başka bir top etrafında döndükten sonra hedef topa çarpması şeklinde yapılan atış
masse shot
n.
49
Sport
(kano küreğini) kanoya dik şekilde suya vurmak
square
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dik şekilde
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy