dişler - Turco Inglés Diccionario

dişler

Significados de "dişler" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
General
dişler teeth n.
Other unhealthy results of smoking included blackened smokers' lungs and rotten teeth.
Sigaranın diğer sağlıksız sonuçları arasında sigara içenlerin kararmış akciğerleri ve çürümüş dişleri yer alıyordu.

More Sentences
Automotive
dişler teeth n.
Why have I sunk my teeth into this as I have?
Neden bu kadar çok dişimi sıktım?

More Sentences
Dentistry
dişler teeth n.
There is no backbone, and no teeth.
Omurga ve diş yok.

More Sentences
Linguistics
dişler teeth n.
We must put some teeth into our common foreign and security policy.
Ortak dış ve güvenlik politikamıza biraz diş koymalıyız.

More Sentences
General
dişler gnashers n.
Colloquial
dişler crockery n.
dişler grinders n.
Idioms
dişler pearly whites n.
Dentistry
dişler dentition n.
Slang
dişler set of delph n.
dişler pearly gates [uk] n.
British Slang
dişler hampsteads n.
dişler newtons n.
dişler ivories n.
dişler choppers n.

Significados de "dişler" con otros términos en diccionario inglés turco: 73 resultado(s)

Turco Inglés
General
takma dişler dentures n.
Can you help me find the shark that has swallowed my grandfather's dentures?
Büyükbabamın takma dişlerini yutan köpekbalığını bulmama yardım eder misin?

More Sentences
yirmilik dişler wisdom teeth n.
My upper right wisdom tooth hurts.
Sağ üst yirmilik dişim ağrıyor.

More Sentences
beyaz dişler white teeth n.
He has white teeth.
Beyaz dişleri var.

More Sentences
sivri dişler pointed teeth n.
A rat is a small animal with long, pointed teeth and a long tail.
Sıçan, uzun, sivri dişleri ve uzun kuyruğu olan küçük bir hayvandır.

More Sentences
temiz dişler clean teeth n.
I would like to have cleaner teeth!
Daha temiz dişlerim olsun isterdim!

More Sentences
Dentistry
takma dişler dentures n.
Do you wear dentures?
Takma diş kullanıyor musunuz?

More Sentences
General
dişler dizisi denture n.
takma dişler false teeth n.
çürümüş dişler decayed teeth n.
çürük dişler decayed teeth n.
jilet gibi keskin dişler razor sharp teeth n.
inci beyazı dişler pearl white teeth n.
(soğuktan vs) birbirine vuran dişler chattering teeth n.
takma dişler gnashers n.
inci gibi dişler pearl n.
beyaz parlak dişler pearl n.
timsahınki gibi (dişler vb) alligatorlike adj.
timsahınki gibi (dişler vb) alligator-like adj.
dişler ile donatılan dentigerous adj.
dişler yoluyla dentally adv.
dişler anlamına gelen ön ek odont- pref.
Phrases
sağlıklı dişler, mutlu gülüşler healthy teeth, happy smile expr.
Colloquial
takma dişler choppers n.
Technical
alt kenarında kesici dişler olan testere crown saw n.
iç dişler internal teeth n.
vidanın diş dibi çapındaki dişler arasındaki yüzey root n.
dişler vasıtasıyla birbirine geçmiş splined adj.
Mechanic
çevresinin bir kısmındaki dişler kesintili hareket sağlamak için çıkarılmış dişli çark mutilated gear n.
hareketi dişler yerine yüzey sürtünmesiyle aktaran çarklar frictional gearing n.
Textile
profil dişler profile threads n.
Automotive
helisel dişler helical teeth n.
üzerinde dişler açılmış makara biçimli valf spool valve n.
Anatomy
öğütücü dişler molars n.
dişler ve dile ait dentilingual adj.
dişler ve dile ait dentilingual adj.
dişler ile ilgili odontic adj.
Dentistry
takma dişler için kalıp alınırken ağza sokulan saplı plastik gereç tray n.
ayrılabilir takma dişler için yumuşak astar malzeme soft lining material for removable dentures n.
artı dişler supernumerary teeth n.
çapraşık dişler crowded teeth n.
çapraşık dişler uneven teeth n.
destek dişler abutment teeth n.
dişler (dizisi) denture n.
dişler üzerinde ilk 48 saatte oluşan bakteriyel tabaka plaque n.
endodontik olarak tedavi görmüş ve ciddi anlamda harabiyet gösteren dişler severely damaged endodontically treated teeth n.
eksik dişler missing teeth n.
genç daimi dişler young permanent teeth n.
komşu dişler adjacent teeth n.
sürnümerer dişler supernumerary teeth n.
tek köklü maksiller ön grup dişler single-rooted maxillary anterior teeth n.
yamuk/eğri büğrü/çarpık dişler uneven teeth n.
travmatik olarak problemli dişler traumatically involved teeth n.
çekilmiş dişler extraction n.
ağız kapalıyken üst ön dişlerin alt ön dişler üzerine binmesi vertical overlap n.
daimi dişler secondary dentition n.
kalıcı dişler secondary dentition n.
(alt ve üst dişler) çiğneme için hizalanmak occlude v.
kaplama yapılmamış (ön dişler) uncapped adj.
bitişik dişler arasında yer alan interproximal adj.
bitişik dişler arasında yer alan interproximate adj.
dişler anlamına gelen ön ek dent- pref.
dişler anlamına gelen ön ek denti- pref.
dişler anlamına gelen ön ek dento- pref.
dişler anlamına gelen ön ek odonto- pref.
Marine Biology
balığın boğazındaki dişler pharyngeal teeth n.
mozaik dişler mosaic teeth n.
mozaik dişler pavement teeth n.
villiform dişler villiform teeth n.
Zoology
kesici dişler ile ilgili secodont adj.
Slang
tel takılmış dişler tinsel teeth n.
üzerinde diş teli olan dişler tinsel teeth n.
British Slang
çarpık çurpuk (dişler) like a row of bombed houses n.
takma dişler wallies (scottish use) n.