dalış - Turco Inglés Diccionario

dalış

Significados de "dalış" en diccionario inglés turco : 9 resultado(s)

Turco Inglés
General
dalış dive n.
The pilot lost control and the plane went into a dive.
Pilot kontrolü kaybetti ve uçak dalışa geçti.

More Sentences
dalış diving n.
I think I'm good at diving.
Dalışta iyi olduğumu düşünüyorum.

More Sentences
Aeronautic
dalış dive n.
Tom is a dive master.
Tom bir dalış ustası.

More Sentences
Sport
dalış dive n.
His desire to dive has cost him his life.
Dalış arzusunu onun hayatına mal oldu.

More Sentences
General
dalış plunge n.
dalış dove n.
Aeronautic
dalış dove n.
Sport
dalış dove n.
Slang
dalış brodie n.

Significados de "dalış" con otros términos en diccionario inglés turco: 190 resultado(s)

Turco Inglés
General
aletsiz dalış skin diving n.
I don't go skin diving anymore.
Artık aletsiz dalışa gitmiyorum.

More Sentences
aletsiz dalış skin diving n.
Tom said that he thought that he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
Tom, Mary ile aletsiz dalışa gitmekten hoşlanmayacağını düşündüğünü söyledi.

More Sentences
son dalış last dive n.
Chinese diver Chen Aisen earned a perfect score on his last dive.
Çinli dalgıç Chen Aisen son dalışında mükemmel bir puan kazandı.

More Sentences
aletli dalış scuba diving n.
Have you ever tried scuba diving?
Hiç aletli dalış denedin mi?

More Sentences
dalış yapmak dive v.
Hawk dives but fails to find any earth the first day.
Hawk dalış yapar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.

More Sentences
Technical
tüplü dalış scuba diving n.
Tom's hobbies are skiing and scuba diving.
Tom'un hobileri kayak ve tüplü dalıştır.

More Sentences
Military
serbest dalış skin diving n.
I don't go skin diving anymore.
Artık serbest dalışa gitmiyorum.

More Sentences
General
dalış yaparak tekrar yükselme dip n.
dalış tüplerinin yüksek basıncını dalgıçların nefes alabilecekleri makul basınca düşüren bir supap regulator n.
bir çeşit dalış giysisi wetsuit n.
dalış yapan kimse diver n.
oldukça kısa bir süre içinde yapılan birden fazla dalış multiple dives n.
tüple dalış scuba diving n.
dalış açısı diving angle n.
dalış yüksekliği diving altitude n.
balıklama dalış header n.
dalış tahtası highboard n.
dalış kursu diving course n.
dalış arkadaşları diving friends n.
dalış belgesi diving certificate n.
dalış belgesi diver's certificate n.
dalış belgesi diving licence n.
dalış kazası diving accident n.
dalış takımı the diving team n.
yüzey beklemesi (dalgıçların iki dalış arasında yüzeyde geçirmek zorunda oldukları süre) surface interval n.
yüzey bekleme aralığı (dalgıçların iki dalış arasında yüzeyde geçirmek zorunda oldukları süre) surface interval n.
buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği polar bear plunge n.
buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği polar plunge n.
karın üstü dalış belly flop n.
dalış dünyası diving world n.
dalış ekibi diving team n.
lise dalış takımı high school diving team n.
derin dalış deep diving n.
dalış başlığı diving helmet n.
sert dalış giysisi hard-hat suit n.
tüplü dalış scuba-dive n.
paraşütle dalış parachute diving n.
serbest dalış freediving n.
dalış ayakkabısı diving shoes n.
dalış takımı olmadan dalan japon kadın dalgıç ama n.
dalış maskesi facemask n.
hızlı dalış duck n.
suya dalış müsabakası diving event n.
birden yapılan dalış plump n.
çıplak dalış skinny-dip n.
şnorkelle aletsiz dalış snorkel diving n.
dalış zırhı submarine armor n.
dalış giysisi submarine armor n.
dalış yapmak dip v.
dalış yapmak dove v.
köpekbalıklarıyla dalış yapmak dive with sharks v.
dalış yapmak dop [obsolete] v.
serbest dalış yapmak skin-dive v.
suya dalış yapmak squatter v.
su altı dalış yapmak submarine v.
Phrasals
uçuş düzeninden ayrılıp inmek veya dalış yapmak peel off v.
birlikte uçtuğu diğer uçaklardan ayrılıp inmek veya dalış yapmak peel off v.
bir yerden balıklama dalış yapmak dive off v.
(birine/bir şeye) doğru dalış yapmak swoop down on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kapmak için ani bir dalış yapmak swoop down on (someone or something) v.
birine/bir şeye doğru dalış yapmak swoop down upon someone or something v.
birini/bir şeyi kapmak için ani bir dalış yapmak swoop down upon someone or something v.
birine/bir şeye doğru dalış yapmak swoop down on someone or something v.
birini/bir şeyi kapmak için ani bir dalış yapmak swoop down on someone or something v.
Colloquial
bir çeşit dalış giysisi wettie [new zealand] n.
Idioms
dalış yapmak take a dip v.
(bir şeyi tutmak için) dalış yapmak make a dive (for something) v.
ani dalış yapmak crash dive v.
dalış yapmak make a dive v.
Technical
dalış açısı angle of dive n.
nitroks ve oksijen dalış gazları için çıkış bağlantıları outlet connections for diving gases nitrox and oxygen n.
dalış tüpü lung n.
ek motor gücüyle dik dalış yapmak power-dive v.
motorlu dalış yaptırmak power-dive v.
Computer
dalış uçağı dive plane n.
Aeronautic
dalış flabı dive flap n.
dalış açısı diving angle n.
dalış hızı diving velocity n.
dalış yüksekliği diving altitude n.
dalış elbisesi immersion suit n.
dalış hızı diving speed n.
dalış açısı angle of dive n.
dalış freni dive brake n.
dalış bombardımanı yapmak dive-bomb v.
Marine
ani dalış crash dive n.
bassa dalış scuba diving n.
dalış tüplerine havayı doldurmak için gerekli yüksek basıncı sağlayan pompa compressor n.
dalış öncesi kontrol pre-dive check n.
dalgıçların kendilerini akıntıya saldıkları dalış türü drift diving n.
dalış tüpünün günlük kullanımda doldurulması gereken azami basınç working pressure n.
dalış tüpündeki hava basıncını gösteren gösterge contents gauge n.
dalıcının kullandığı her türlü dalış gerecinin ortak adı configuration n.
dalış tüpü diving tube n.
dalış destek gemisi dive support vessel n.
dalış cetveli tables n.
dalış tüpünün bir ucuna takılan bir cins supap pillar valve n.
dalış gözlüğü face-mask n.
duraklı dalış decompression diving n.
duraksız dalış no-decompression dive n.
havalı dalış elbisesi wet suit n.
iki tüplü dalış tüpü twin-set n.
kılavuzsuz dalış aygıtları pilotless diving apparatus n.
rehber kontrollü dalış aletleri pilot navigated diving apparatus n.
sığ sularda yapılan dalışlarda kullanılan kapalı devre dalış aparatı rebreather n.
solo dalış solo diving n.
suyu geçirmeyen koruyucu kauçuk dalış elbisesi wet suit n.
tek bir dalıcının gerçekleştirdiği dalış solo diving n.
uluslararası dalış eğitmenleri birliği idea n.
20. yüzyılın ortalarında denizaltı keşifleri yapmak için üretilen bir dalış gemisi mesoscaphe n.
ters dalış reverse dive n.
geriye dönük yapılan dalış reverse dive n.
dalış seti self-contained underwater breathing apparatus n.
dalış seti scuba gear n.
dalış seti scuba apparatus n.
Petrol
su altı araştırmalarında kullanılan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve açık deniz platform ve su altı yapılara dalış yaparak tamir bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği moonpool n.
Physiology
dalış refleksi diving reflex n.
dalış tepkisi diving reflex n.
memeli dalış refleksi diving reflex n.
Marine Biology
serbest dalış free-diving n.
Zoology
dalış tepkisi diving response n.
dalış refleksi diving reflex n.
memeli dalış refleksi mammalian dive reflex n.
Fishery
(olta balığı) yüksek hızda zıplayıp sığ dalış yapmak greyhound v.
Military
dalış amiri diving supervisor n.
dalış emniyet tedbirleri diving safety precaution n.
dalış derinliği diving depth n.
dalış sağlık uzmanı diving medical technician n.
dalış brövesi diver badge n.
dalış bıçağı diving knife n.
dalış takımı diving gear n.
dalış taarruzu dive attack n.
dalış işaretleri diving signal n.
dalış nezaretçisi diving supervisor n.
dalış kulesi diving tower n.
dalış feneri diving light n.
dalış bombardımanı dive bombing n.
doğrudan dalış yapan hedef direct-diving target n.
kapalı devre dalış eğitimi combat swimming training n.
satıh ikmali dalış surface supplied diving n.
tırmanış ve dalış göstergesi rate of climb indicator n.
tırmanış ve dalış göstergesi climb and dive indicator n.
denizaltı ile dalış yapmak submarine v.
Sport
dalış yaparken cenin pozisyonuna girme tuck n.
bağımsız dalış free diving n.
bağımsız dalış autonomous diving n.
dalış tüpü diving tank n.
dalış tankı diving cylinder n.
dalış tüpü diving cylinder n.
dalış tankı diving tank n.
dalış gözlüğü diving goggles n.
dalış tankı scuba tank n.
dalış aksesuarları diving accessories n.
dalış tüpü scuba tank n.
dalış lideri dive leader n.
nezaretli dalış supervised diving n.
profesyonel dalış eğitmenleri birliği professional association of diving instructors (padi) n.
serbest dalış rehberi free diving guide n.
serbest dalış eğitmeni free diving instructor n.
skuba dalış scuba diving n.
yüksekten dalış high dive n.
genellikle müzik eşliğinde sergilenen yüzme ve dalış gösterisi aquashow n.
genellikle müzik eşliğinde sergilenen yüzme ve dalış gösterisi aquacade n.
uçuşta dalış başlangıcı pushover n.
turna pozisyonunda dalış jackknife n.
turna pozisyonunda dalış jack-knife n.
balıklama dalış half gainer n.
eski bir dalış yarışı türü gainer n.
(dalış öncesinde) tek ayakla yapılan sıçrama adımı hurdle n.
fazla su sıçratmadan yapılan dalış rip entry n.
dalış ve jimnastikte bir vücut pozisyonu pike n.
tüpsüz dalış surface diving n.
su altı dalış sporu surface diving n.
(aletsiz dalış) istenmeyen suyu dışarı atmak clear v.
tüplü dalış yapmak dive v.
tüplü dalış yapmak scuba v.
scuba dalış yapmak scuba v.
dizlerin düz ve vücudun kalçadan bükük olduğu (dalış) piked adj.
dalış sonrası postdive adj.
dalış sonrası ile ilgili postdive adj.
dalış öncesi gerçekleşen predive adj.
dalış öncesi yapılan predive adj.
dalış öncesine ait predive adj.
dalış öncesi ile ilgili predive adj.
tüplü dalış için kullanılan scuba adj.
scuba dalış için kullanılan scuba adj.
Basketball
potaya doğru dripling ile yapılan dalış penetration n.
içeri dalış yapma drive-in n.
içeri dalış yapmak drive in v.
Abbreviation
eğlence dalış planlayıcısı rdp (recreational dive planner) n.
Slang
kafa ya da burunla yapılan çarpışma veya dalış noser n.