casusluk - Turco Inglés Diccionario

casusluk

Significados de "casusluk" en diccionario inglés turco : 9 resultado(s)

Turco Inglés
General
casusluk spying n.
Political spying is a greater threat than economic spying.
Politik casusluk ekonomik casusluktan daha büyük bir tehdittir.

More Sentences
casusluk espionage n.
Enforcement is much more difficult if cross-border espionage is involved.
Sınır ötesi casusluk söz konusu olduğunda uygulama çok daha zordur.

More Sentences
casusluk cloak-and-dagger n.
It's a cloak-and-dagger operation.
O bir casusluk operasyonu.

More Sentences
Law
casusluk espionage n.
The European Union must not become a place of espionage.
Avrupa Birliği bir casusluk yeri haline gelmemelidir.

More Sentences
Politics
casusluk espionage n.
What this means is that the five aforementioned states do indeed cooperate within this espionage system.
Bunun anlamı, yukarıda bahsedilen beş devletin gerçekten de bu casusluk sistemi içinde işbirliği yaptığıdır.

More Sentences
Military
casusluk espionage n.
To that extent most of the services engage in espionage in the economic domain.
Bu kapsamda servislerin çoğu ekonomik alanda casusluk faaliyetlerinde bulunmaktadır.

More Sentences
casusluk spying n.
He was never officially charged with spying.
Hiçbir zaman resmi olarak casuslukla suçlanmadı.

More Sentences
General
casusluk agentry n.
casusluk spyism n.

Significados de "casusluk" con otros términos en diccionario inglés turco: 46 resultado(s)

Turco Inglés
General
casusluk etmek spy v.
Tom was captured while spying on the Canadian government in Australia.
Tom, Avustralya'da Kanada hükümetine casusluk ederken yakalandı.

More Sentences
casusluk yapmak spy on v.
Spying on gangsters was a dangerous venture.
Gangasterlerle ilgili casusluk yapmak tehlikeli bir girişimdi.

More Sentences
casusluk yapmak spy v.
He had a brief career as a spy for the French government.
Fransız hükümeti için casusluk yaptığı kısa bir kariyeri oldu.

More Sentences
casusluk yapma spying n.
karşı casusluk counterintelligence n.
karşı casusluk counterespionage n.
casusluk etme spy n.
casusluk romanı a spy novel n.
casusluk romanı spy novel n.
casusluğa başlamadan çok önce gizlenip geniş çapta casusluk faaliyetleri yürüten bir organizasyonda yetkili konuma ulaşmış casus mole n.
karşı casusluk counter-espionage n.
karşı casusluk aktiviteleri counterspying n.
casusluk malzemeleri spyware n.
işlere burnunu sokup casusluk etmek poke and pry v.
ruslara casusluk yapmak spy for the russians v.
casusluk ile ilgili (roman vb) cloak and dagger adj.
entrika ve casusluk içeren cloak-and-dagger adj.
Phrasals
casusluk yapmak pry around v.
(biri/bir şey) hakkında casusluk yapmak spy on (someone or something) v.
Idioms
casusluk yapmak/ele vermek için kurulan arkadaşlık a judas kiss n.
Trade/Economic
kurumsal casusluk corporate espionage n.
sınai casusluk industrial spying n.
Law
ekonomik casusluk kanunu economic espionage act n.
yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadı ile açıklama disclosure of prohibited information for political or military espionage n.
casusluk davasında zanlının kendisine yöneltilen suçlamalar düşmedikçe gizli bilgileri ifşa etmekle tehdit ettiği bir savunma taktiği graymail n.
Politics
bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi honey trap n.
bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi honey trapping n.
casusluk şebekesi spy ring n.
karşı casusluk programı counterintelligence program n.
karşı casusluk counterintelligence n.
karşı casusluk counterespionage n.
mukabil casusluk counterespionage n.
mukabil casusluk counterintelligence n.
siyasi casusluk political spying n.
abd'ye karşı casusluk espionage against the united states n.
savunma hatları veya ülke sınırları içerisinde casusluk ve sabotaj gibi düşmanı destekleyen faaliyetlerde bulunan gizli grup fifth column n.
başka bir ülkede casusluk yapan ajan sleeper agent n.
Institutes
ingiliz topraklarında karşı casusluk ve iç güvenlikten sorumlu birleşik krallık resmi kurumu security service n.
ingiliz topraklarında karşı casusluk ve iç güvenlikten sorumlu birleşik krallık resmi kurumu mi5 n.
Computer
sanal casusluk stalking n.
Military
askeri casusluk military spying n.
casusluk ve sabotaj faaliyetleri espionage and sabotage activities n.
karşı casusluk counterespionage n.
casusluk etmek espy v.
britanya hükümeti'nin karşı istihbarat ve casusluk dairesinin eski resmi adı mi6 (military intelligence, section six) abrev.
Archaic
casusluk yapmak discover v.