birlik olmak - Turco Inglés Diccionario

birlik olmak

Significados de "birlik olmak" en diccionario inglés turco : 25 resultado(s)

Turco Inglés
General
birlik olmak unionize v.
Money talks in American politics more than it does within our Union.
Amerikan siyasetinde para, Birliğimizde olduğundan daha fazla konuşur.

More Sentences
birlik olmak gang up v.
The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married.
Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Devlet departmanı benim evlenmemi engellemek için birlik oldular.

More Sentences
birlik olmak unite v.
On this point, we Europeans have always been and, I hope, will continue to be united.
Bu noktada biz Avrupalılar her zaman birlik olduk ve umarım olmaya da devam edeceğiz.

More Sentences
birlik olmak collaborate v.
birlik olmak gang together v.
birlik olmak align oneself with v.
birlik olmak team up v.
birlik olmak conspire v.
birlik olmak aline oneself with v.
birlik olmak league together against v.
birlik olmak unionise v.
birlik olmak hang together v.
birlik olmak league v.
birlik olmak companion [obsolete] v.
birlik olmak conjugate v.
birlik olmak consociate v.
birlik olmak inleague [obsolete] v.
Phrasals
birlik olmak join together v.
birlik olmak join up v.
Colloquial
birlik olmak join hands v.
Idioms
birlik olmak close ranks with someone v.
birlik olmak join hands with somebody v.
birlik olmak close ranks v.
birlik olmak join/combine forces v.
Politics
birlik olmak unionize v.

Significados de "birlik olmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 29 resultado(s)

Turco Inglés
General
-e karşı birlik olmak align against v.
düşmanla birlik olmak collaborate v.
Phrasals
(bir grupla/biriyle) birlik olmak join with (someone or something) v.
(birinde/bir şeyde) birlik olmak unite in (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak unite into (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak align oneself with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something v.
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak ally (oneself) (with someone) (against someone or something) v.
ile birlik olmak ally (oneself) to v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak align oneself with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something v.
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak ally (oneself) (with someone) (against someone or something) v.
ile birlik olmak ally (oneself) to v.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something v.
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak confederate with (someone or something) v.
(birine/bir şeye karşı) birlik olmak conspire against (something or someone) v.
(biriyle) birlik olmak conspire with (one) v.
(birine/bir şeye) karşı (biriyle) birlik olmak conspire with (someone) against (something or someone) v.
(birine karşı) birlik olmak gang up (on someone) v.
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak gang up against (someone or something) v.
(birine karşı) birlik olmak gang up on (one) v.
ile birlik olmak join with v.
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak mutiny against (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) bir takım/birlik olmak team up (with one) v.
Idioms
biriyle birlik olmak be at​ someone’s side v.
biriyle birlik olmak be ​by someone’s side v.
(biriyle) birlik olmak join forces (with one) v.
Military
öncü birlik olmak take point v.