birikmiş - Turco Inglés Diccionario

birikmiş

Significados de "birikmiş" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
birikmiş accumulated adj.
Media freedom and independence do not go well with accumulated economic power, not to mention monopolies.
Medya özgürlüğü ve bağımsızlığı, tekellerden bahsetmiyorum bile, birikmiş ekonomik güçle iyi gitmiyor.

More Sentences
Chemistry
birikmiş accumulated adj.
The authorities in the Member States have vast amounts of information available, accumulated over long periods of time.
Üye Devletlerdeki yetkililer, uzun süreler boyunca biriktirilmiş çok büyük miktarda bilgiye sahiptir.

More Sentences
Common Usage
birikmiş accumulative adj.
General
birikmiş accrued adj.
birikmiş on hand adj.
birikmiş accumulating adj.
birikmiş cumulative adj.
birikmiş amassed adj.
birikmiş upheaped adj.
birikmiş ridden adj.
birikmiş drifted adj.
Trade/Economic
birikmiş accrued adj.
Law
birikmiş cumulative adj.
Technical
birikmiş segregated adj.
birikmiş collected adj.

Significados de "birikmiş" con otros términos en diccionario inglés turco: 138 resultado(s)

Turco Inglés
General
birikmiş işler backlog n.
The present omissions will be reflected as backlogs in budgets in the years to come.
Mevcut ihmaller önümüzdeki yıllarda bütçelere birikmiş işler olarak yansıyacaktır.

More Sentences
birikmiş iş backlog n.
We are nonetheless afraid that this measure is quite inadequate for getting to grips with the existing backlogs.
Bununla birlikte, bu tedbirin mevcut birikmiş iş yükünün üstesinden gelmek için oldukça yetersiz olduğundan korkuyoruz.

More Sentences
birikmiş para float n.
We have enough cash float to get us through the day.
Günü geçirmemize yetecek kadar birikmiş paramız var.

More Sentences
Trade/Economic
birikmiş kar accumulated profit n.
Their accumulated profits should be used to maintain salaries even if it means dividing the work between everyone.
Birikmiş karları, işi herkes arasında bölüştürmek anlamına gelse bile maaşları korumak için kullanılmalıdır.

More Sentences
General
birikmiş faiz accrued interest n.
birikmiş servet hoarded wealth n.
birikmiş fark accumulated difference n.
çoğalmış/birikmiş şey accrual n.
birikmiş şey backlog n.
birikmiş şeyler upheapings n.
birikmiş kar wreath n.
birikmiş şey hoarding n.
geçidi veya kanalı tıkayan birikmiş malzeme gorge n.
birikmiş köpek dışkısı dogpile n.
birikmiş olmayan noncumulative adj.
birikmiş halde accumulatively adv.
birikmiş halde cumulatively adv.
birikmiş olarak collectedly adv.
Colloquial
birikmiş şey a pile n.
Speaking
biraz birikmiş param var I have some money saved up expr.
Trade/Economic
birikmiş izin accruement n.
temettü ve yedeklerden sonra kalan birikmiş ve ödenmemiş kar carry-forward n.
temettü ve yedeklerden sonra kalan birikmiş ve ödenmemiş kar carry-over n.
akçe hesabında birikmiş fonlar funds accumulated in the reserve account n.
birikmiş amortismanı maliyetten düşürme esası cost recovery basis n.
birikmiş temettü dividends in arrears n.
birikmiş amortisman accrued depreciation n.
birikmiş dış alacaklar accumulated foreign credits n.
birikmiş amortismanlar provision for depreciation n.
birikmiş amortisman depreciation convention n.
birikmiş tükenme payları accumulated depletion n.
birikmiş kar dividend in arrears n.
birikmiş sipariş back order n.
birikmiş amortismanlar accumulated amortization n.
birikmiş kar earned surplus n.
birikmiş gelirler accumulated earnings n.
birikmiş ödeme accumulated payment n.
birikmiş masraflar accumulated charges n.
birikmiş dış borçlar accumulated foreign debts n.
birikmiş borçlar accrued liability n.
birikmiş izin accumulated leave n.
birikmiş ücretli izinler accumulated compensated absences n.
birikmiş kazançlar vergisi accumulated earnings tax n.
birikmiş kazançlar cetveli accumulated earnings statement n.
birikmiş tükenme payı accumulated depletion n.
birikmiş kar payı cumulative dividend n.
birikmiş amortisman accumulated depreciation n.
birikmiş faiz accumulated interest n.
birikmiş karlı hisse senedi cumulative stock n.
birikmiş tükenme payları accumulated depreciation n.
birikmiş faiz accumulated interest n.
birikmiş amortismanlar accumulated depreciation for those obsolete and damaged assets n.
birikmiş ücretli iş devamsızlıkları accumulated compensated absences n.
birikmiş temettü cumulative dividend n.
birikmiş amortisman hesabı accumulated depreciation account n.
birikmiş amortisman accumulated depreciation n.
birikmiş kar cumulative dividend n.
birikmiş maaş accrued salary n.
birikmiş izin accrual n.
birikmiş kar retained earnings n.
birikmiş maaşlar accrued salaries n.
birikmiş faiz accrued interest n.
birikmiş amortisman depreciation reserve n.
birikmiş temettüler accumulated dividends n.
birikmiş para savings n.
bir değişkenin herhangi bir andaki toplam ya da birikmiş değeri stock n.
birikmiş kar accumulated dividend n.
birikmiş komisyon accrued commission n.
birikmiş meblağ accumulated amount n.
birikmiş temettü accumulated dividend n.
birikmiş karlar retained earnings n.
birikmiş itfa payları accumulated amortisation n.
birikmiş kazanç accumulated earning n.
birikmiş temettü dividend in arrears n.
birikmiş amortismanlar accumulated amortisation n.
birikmiş gelir accumulated income n.
birikmiş karlar veya zararlar accumulated profits or losses n.
birikmiş zarar accumulated loss n.
birikmiş amortismanlar accumulated depreciation n.
birikmiş emek stored-up labour n.
hakları birikmiş rüçhanlı hisse senedi cumulative preferred capital stock n.
kar payları birikmiş tercihli hisse senedi cumulative preferred stock n.
maddi olmayan duran varlıklar için birikmiş amortisman accumulated amortization n.
maddi olmayan duran varlıklar birikmiş amortismanı accumulated amortization n.
rüçhanlı hisse senedinin birikmiş karı dividend on cumulative preferred stock n.
birikmiş temettü accumulated dividend n.
vaktinde ödenmemiş ve birikmiş dış borçlar arrears n.
zamanında yapılmadığı için birikmiş iş veya sipariş backlog n.
birikmiş maaş back salary n.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-cap adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-cap adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-cap adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-cap adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-capitalisation adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-capitalisation adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-capitalisation adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-capitalisation adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait large-capitalization adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili large-capitalization adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait large-capitalization adj.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili large-capitalization adj.
birikmiş faizi ödemeksizin flat adv.
Law
birikmiş faiz accrued interest n.
birikmiş amortisman accumulated depreciation n.
Politics
birikmiş stok klozu accumulated stock clause n.
Industry
birikmiş demiri kiremitleme makinesi shingler n.
Technical
birikmiş değer accumulated value n.
birikmiş kalıntılar segregated inclusions n.
birikmiş kıymet accumulated value n.
birikmiş hata accumulative error n.
birikmiş akış mass runoff n.
birikmiş şey backlog n.
birikmiş katışkılar segregated impurities n.
birikmiş yanılgı accumulative error n.
radyoaktiviteye maruz kalmış veya radyoaktif maddenin üzerinde birikmiş kalıntılar contaminated remains n.
Computer
birikmiş işlerin değeri backlog value n.
Informatics
birikmiş değer accumulated value n.
Construction
birikmiş iş kaydı backlog n.
Automotive
birikmiş gecikme accumulated lateness n.
Marine
birikmiş suyun boşaltıması için geminin yanında bulunan delik scupper n.
deniz sebebiyle birikmiş sea adj.
Medical
birikmiş radyasyon etkisi cumulative n.
vücut boşluklarına birikmiş sıvının boşaltılması paracentesis n.
Statistics
birikmiş sıklık dağılımı eğrisi ogive n.
Physics
birikmiş enerji p.e. n.
Zoology
(kümes hayvanı) kursağında yiyecek birikmiş cropbound adj.
Botanic
bitki hücrelerinin iç kısımlarında birikmiş sert madde sclerogen n.
Environment
havzada birikmiş su catchment n.
birikmiş atık mutfak malzemesi kitchen midden n.
Geology
nehir ağzı yakınında bulunan çamur veya alüvyon birikmiş alan liman n.
fayın duvarları arasında veya boyunca birikmiş kaya parçacıkları gouge n.
göl kıyısında veya dibinde birikmiş lacustrine adj.
(toprak birikintisi) ağırlıklı olarak birikmiş organik maddeden oluşan cumulose adj.
Military
birikmiş gaz etkisi gas cumulative action n.
Slang
ayak parmaklarının arasında birikmiş kir toe jam n.
birikmiş para poke n.
British Slang
ayak parmaklarının arasında birikmiş kir toe-jam n.
odanın köşesinde veya mobilyaların altında birikmiş toz sluts wool n.