Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | birbirine bağlanan | interconnected adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | keten iple birbirine bağlanan kuru çiçek saplarından yapılan maori salı | mokihi n. |
Computer | ||
Computer | metin dizilerinin rastgele bir şekilde birbirine bağlanan karmaşık bir ağ olarak işlenmesine izin veren bir veritabanı yönetim sistemi | hypertext system n. |
Logic | ||
Logic | veya anlamını veren mantıksal işleç ile birbirine bağlanan iki cümle arasındaki bağıntı | disjunction n. |
Biochemistry | ||
Biochemistry | kararlı bileşik oluşturmak için birbirine bağlanan bir molekülün diğerine olan yönelimini tahmin eden bir yöntem | docking n. |
Botanic | ||
Botanic | varsayımsal çizgiyle birbirine bağlanan yaprakların düzeni | orthostichy n. |
Literature | ||
Literature | birbirine bağlanan parçalar | rhapsody n. |
Music | ||
Music | ses kaydırma imi ile birbirine bağlanan nota grubu | ligature n. |