bir saniye, bir saniye

Significados de "bir saniye, bir saniye" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Colloquial
1	Colloquial	bir saniye, bir saniye	now, now expr.

Significados de "bir saniye, bir saniye" con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	bir saniye	one second n.
We're out in two minutes, not one second longer. İki dakika içinde çıkıyoruz, bir saniye bile fazla değil. More Sentences
2	General	bir saniye	just a second! interj.
Let me think for just a second. Bir saniyecik düşünmeme izin verin. More Sentences
Colloquial
3	Colloquial	bir saniye bekleyin	wait a second expr.
Wait a second here. Bir saniye bekle. More Sentences
General
4	General	bir saniye	bit n.
5	General	bir saniye (içinde)	blink n.
6	General	uzunluk, kütle ve zaman birimi olan metre, kilogram ve saniye kullanan bir metrik birim sistemi	metre-kilogram-second n.
7	General	uzunluk, kütle ve zaman birimi olan metre, kilogram ve saniye kullanan bir metrik birim sistemi	mks units n.
8	General	saniye ibreli bir tür kronometre	independent seconds watch n.
9	General	bir saniye sürmek	last a second v.
10	General	bir saniye bile	not even a second adv.
11	General	bir saniye dahi	not even a second adv.
12	General	bir saniye	just a moment! interj.
Phrases
13	Phrases	tek bir saniye	for a single second expr.
Colloquial
14	Colloquial	bir saniye bekle	hang on a second expr.
15	Colloquial	bir dakika/saniye	hang on a mo expr.
16	Colloquial	bir dakika/saniye	half a mo expr.
17	Colloquial	bir saniye bekle	wait a second expr.
18	Colloquial	bir saniye bekle	hang on a sec expr.
19	Colloquial	bir dakika/saniye	just a mo expr.
20	Colloquial	bir saniye (bekle)	just a moment expr.
21	Colloquial	bir saniye bekleyin	hang on a second expr.
22	Colloquial	bir saniye bile	not for a second expr.
23	Colloquial	bir saniye bile	not for one second expr.
24	Colloquial	bir saniye sonra	in a second expr.
Idioms
25	Idioms	(birinin) bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek	get run off (one's) feet v.
26	Idioms	(birini) bir saniye bile dinlendirmemek	get run off (one's) feet v.
27	Idioms	(birinin) bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek	get rushed off (one's) feet v.
28	Idioms	(birini) bir saniye bile dinlendirmemek	get rushed off (one's) feet v.
29	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturamamak/oturmasına izin verilmemek	be run off (one's) feet v.
30	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturamamak/oturmasına izin verilmemek	be run off your feet v.
31	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturamamak/oturmasına izin verilmemek	be rushed off your feet v.
32	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturamamak	be rushed off (one's) feet v.
33	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturmamak	be rushed off your feet v.
34	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturmamak	get rushed off your feet v.
35	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturmamak	run off your feet v.
36	Idioms	(birine) bir saniye vermek	give (someone) a second v.
37	Idioms	(birine) bir saniye müsaade etmek	give (someone) a second v.
38	Idioms	(birine) bir saniye/saniyeliğine izin vermek	give (someone) a second v.
39	Idioms	(birini) bir saniye bile dinlendirmemek	run (one) off (one's) feet v.
40	Idioms	(birinin) bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek	run (one) off (one's) feet v.
41	Idioms	(birini) bir saniye bile dinlendirmemek	run (one's) feet off v.
42	Idioms	(birinin) bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek	run (one's) feet off v.
43	Idioms	bir saniye bile dinlendirmemek	run feet off v.
44	Idioms	bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek	run feet off v.
Speaking
45	Speaking	bir saniye	hold on a sec n.
46	Speaking	bir saniye	anan interj.
47	Speaking	bekle bir saniye	hold on one second expr.
48	Speaking	bir saniye bekle	hold on a second expr.
49	Speaking	bir saniye bekleyebilir misin?	can you hold on for one second? expr.
50	Speaking	bana bir saniye izin verir misiniz?	could you give me a moment? expr.
51	Speaking	bir saniye konuşabilir miyiz?	can I talk to you for a sec? expr.
52	Speaking	bekle bir saniye	hold on a second expr.
53	Speaking	bize bir saniye ver	give us a second expr.
54	Speaking	dur bir saniye	hold on a second expr.
55	Speaking	sizinle bir saniye konuşabilir miyim?	can I talk to you for a second? expr.
Chat Usage
56	Chat Usage	bir saniye	bbiab (be back in a bit) expr.
Trade/Economic
57	Trade/Economic	her bir slaytın 20 saniye sürdüğü bir sunum çeşidi	pecha kucha n.
Technical
58	Technical	metre, kilogram, saniye ve ampere dayalı bir birimler sistemi	mksa system n.
59	Technical	metre, kilogram, saniye ve ampere dayalı bir birim sistemi	giorgi system n.
60	Technical	gücün yüz kilogram-metrelik enerji/saniye tüketiminden hesap edildiği bir güç birimi	poncelet n.
Physics
61	Physics	kütlesi elektronunkinden 3273 kat daha fazla olup ortalama ömrü yaklaşık 8 × 10-11 saniye olan üç kuarka sahip negatif yüklü bir baryon	omega n.
62	Physics	kütlesi elektronunkinden 1532 kat daha fazla olup ortama ömrü 7.7 × 10-23 saniye olan nötr bir vektör mezonu	omega n.
Geology
63	Geology	1 g’lık bir kütleye saniye’de 1 cm’lik ivme kazandıran kuvvet	dyne n.
Military
64	Military	silahların soldan veya sağdan beş saniye aralıklarla atıldığı bir ateşleme yöntemi	battery (troop) left (right) n.
65	Military	silahların soldan veya sağdan beş saniye aralıklarla atıldığı bir ateşleme yöntemi	battery left (or right) n.
66	Military	silah ateşleme turlarında her bir ateşleme arasında geçen saniye cinsinden süre	interval n.
Chess
67	Chess	her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü	rapid transit chess n.
68	Chess	her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü	lightning chess n.
Slang
69	Slang	bir saniye oturmama	no chill n.