Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | bendy adj. | bükülmeye müsait |
General | bendy adj. | bükülür |
General | bendy adj. | esnek |
General | bendy adj. | körüklü |
General | bendy adj. | çapraz şeritli |
Gastronomy | ||
Gastronomy | bendy n. | bamya, çeşitli sebze ve etlerle yapılan bir çorba |
Botanic | ||
Botanic | bendy n. | bamya kabuğu |
History | ||
History | bendy adj. | (hanedan armalarında) eşit sayıda şeritle bölünmüş |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bendy bus n. | körüklü otobüs | ||
The Mayor of London doesn't like bendy buses. Londra Belediye Başkanı körüklü otobüsleri sevmez. More Sentences |
||||
General | bendy straw n. | körüklü pipet | ||
General | bendy straw n. | körüklü kamış | ||
General | bendy road n. | virajlı yol | ||
Computer | ||||
Computer | bendy and ink machine n. | bendy ve mürekkep makinesi | ||
Botanic | ||||
Botanic | bendy tree n. | bazen süs bitkisi olarak yetiştirilen, genellikle sahil bölgelerine özgü pantropik bir ağaç | ||
Botanic | bendy tree (thespesia populnea) n. | lale şeklinde çiçekleri olan bir tropik ağaç | ||
Botanic | bendy (abelmoschus esculentus) n. | meyveleri sebze olarak yenen, gösterişli çiçekli, uzun, tek yıllık bir bitki | ||
Botanic | bendy (hibiscus esculentus) n. | bamya | ||
Botanic | bendy tree (thespesia populnea) n. | bazen süs bitkisi olarak yetiştirilen, sahil bölgelerine özgü pantropik bir ağaç |