Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
bench
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"bench"
en diccionario turco inglés : 86 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
bench
n.
sıra
2
Common Usage
bench
n.
bank
3
Common Usage
bench
n.
tezgah
4
Common Usage
bench
n.
yedek kulübesi
General
5
General
bench
n.
kürsü
6
General
bench
n.
yargıçlık
7
General
bench
n.
baro
8
General
bench
n.
hakim kürsüsü
9
General
bench
n.
yargıç kürsüsü
10
General
bench
n.
peyke
11
General
bench
n.
benç
12
General
bench
n.
oturma sırası
13
General
bench
n.
kanepe
14
General
bench
n.
yarışmaya katılan köpeklerin dizildikleri platform
15
General
bench
n.
sahanlık
16
General
bench
n.
mevki
17
General
bench
n.
koltuk
18
General
bench
n.
makam
19
General
bench
n.
köpek şovu
20
General
bench
n.
laboratuvar
21
General
bench
v.
banklarla donatmak
22
General
bench
v.
banka oturmak
23
General
bench
v.
kullanımdan kaldırmak
24
General
bench
v.
(köpek, maymun gibi hayvan şovlarında) hayvanın konulacağı bankı düzenlemek
25
General
bench
v.
(köpek şovunda köpekleri) bank üzerinde sergilemek
26
General
bench
v.
banka oturtmak
27
General
bench
v.
görevden geçici uzaklaştırmak
Colloquial
28
Colloquial
bench
n.
yedek kuvvet
29
Colloquial
bench
n.
ihtiyat birliği
30
Colloquial
bench
v.
oyuncuyu kenara almak
31
Colloquial
bench
v.
bekleme kulübesine almak
32
Colloquial
bench
v.
yedek kulübesine almak
33
Colloquial
bench
v.
emekli etmek
34
Colloquial
bench
v.
emekliye ayırmak
35
Colloquial
bench
v.
geri çekmek
36
Colloquial
bench
v.
görevden almak
Law
37
Law
bench
n.
hakimler heyeti
38
Law
bench
n.
hakim heyeti
39
Law
bench
n.
hakim kürsüsü
40
Law
bench
n.
mahkeme
41
Law
bench
n.
mahkemede hakimin oturduğu yer
42
Law
bench
n.
yargıçlar
43
Law
bench
n.
yargıçlık makamı
44
Law
bench
n.
mahkemede yargıçların oturduğu yer
Politics
45
Politics
bench
n.
(mecliste) hükümet sıraları
Technical
46
Technical
bench
n.
bank
47
Technical
bench
n.
peyke
48
Technical
bench
n.
sıra oturma sırası
49
Technical
bench
n.
tezgah
50
Technical
bench
n.
takım tezgahı
51
Technical
bench
n.
fırında kömür gazı üretmek için kullanılan imbikler
52
Technical
bench
n.
imbikli fırın
Automotive
53
Automotive
bench
n.
sıra
54
Automotive
bench
n.
test sehpası
55
Automotive
bench
n.
tezgah
Traffic
56
Traffic
bench
n.
palye
Marine
57
Marine
bench
n.
düz veya yumuşak eğimli alan
58
Marine
bench
n.
tekne oturağı
Mining
59
Mining
bench
n.
basamak
60
Mining
bench
n.
maden damarının bir bölümünü oluşturan kömür katmanı
61
Mining
bench
n.
kömür madeni damarında bölme
62
Mining
bench
v.
(maden veya taş ocağı) işlenebilir yüzeyleri sıralar halinde kesmek
Agriculture
63
Agriculture
bench
n.
saksı bitkilerini ya da toprağı tutan yükseltilmiş platform
64
Agriculture
bench
v.
(bitkiyi) sera yataklarına yerleştirmek
Archaeology
65
Archaeology
bench
n.
teras
66
Archaeology
bench
n.
sahanlık
67
Archaeology
bench
n.
açmalarda oluşturulan basamak
Religious
68
Religious
bench
v.
birkat hamazon duası okumak
Geography
69
Geography
bench
n.
seki
70
Geography
bench
n.
yamaçta düzlük
71
Geography
bench
v.
doğal süreçlerle seki oluşturmak
Geology
72
Geology
bench
n.
basamak
73
Geology
bench
n.
daha dik yamaçlarla sınırlanmış ince ve düz toprak şeridi
Sport
74
Sport
bench
n.
bank
75
Sport
bench
n.
sıra
76
Sport
bench
n.
yedek kulübesi
77
Sport
bench
n.
yedek oyuncular
78
Sport
bench
n.
göğüs presinde kaldırılabilen en yüksek ağırlık
79
Sport
bench
v.
oyundan uzak tutmak
80
Sport
bench
v.
oyundan çıkarmak
81
Sport
bench
v.
göğüs pres yapmak
82
Sport
bench
v.
göğüsle itiş hareketi yapmak
Basketball
83
Basketball
bench
n.
yedekler
Volleyball
84
Volleyball
bench
n.
sıra
Engineering
85
Engineering
bench
n.
haritacılık aletlerini kaya veya duvara monte eden destek parçası
Slang
86
Slang
bench
v.
(birini) iterek arkasındakini de düşürmek
Significados de
"bench"
con otros términos en diccionario inglés turco: 251 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
the bench on which the corpse is washed
n.
teneşir
2
General
lab bench
n.
laboratuvar tezgahı
3
General
park bench
n.
bank (park vb gibi yerlerdeki)
4
General
bench mark
n.
ölçüt
5
General
bench mark
n.
seviye işareti
6
General
bench mark
n.
denektaşı
7
General
bench mark
n.
röper noktası
8
General
editing bench
n.
kurgu masası
9
General
bench mark
n.
röper
10
General
bench clamp
n.
işkence
11
General
bench mark
n.
kıstas
12
General
editing bench
n.
montaj masası
13
General
penalty bench
n.
cezalı oyuncuların oturduğu yer
14
General
bench work
n.
tezgah işi
15
General
cross-bench
n.
parlementoda bağımsızların oturacak yerleri
16
General
bench seat
n.
arasında boşluk olmayan iki kişilik koltuk
17
General
bench seat
n.
bank koltuk
18
General
sitting bench
n.
oturma bankı
19
General
kitchen bench
n.
mutfak tezgahı
20
General
the bench on which the corpse is washed
n.
salacak
21
General
cobbler's bench
n.
kunduracı tezgahı
22
General
sit on the bench
n.
bankta oturmak
23
General
bench knife
n.
hamur kesme/sıyırma bıçağı
24
General
bench [australia]
n.
mutfak tezgahı
25
General
bench of bishops
n.
piskoposlar heyeti
26
General
bench show
n.
bir tür köpek şovu
27
General
marshal of the queen's bench
n.
eskiden southwark'taki queen's bench hapishanesi'nin vesayetine sahip olan görevliye verilen unvan
28
General
queen's bench
n.
(ingiltere'de) kraliçe mahkemesi
29
General
church-bench
n.
kilise bankı
30
General
bench marking
v.
karşılaştırmak
31
General
bench marking
v.
kıyaslamak
32
General
bench [obsolete]
v.
yargıç koltuğuna oturmak
33
General
on the bench
adv.
kadro dışı
Colloquial
34
Colloquial
bench someone
v.
(ilişkilerde) birini yedekte tutmak
35
Colloquial
bench someone
v.
(ilişkilerde) birini yan cebe koymak
Idioms
36
Idioms
bench jockey
n.
yedekte beklerken sürekli öneride/nasihatte bulunan oyuncu
37
Idioms
bench warmer
n.
ikinci sınıf oyuncu
38
Idioms
bench warmer
n.
ikinci derece oyuncu
39
Idioms
bench warmer
n.
çoğunlukla yedekte bekleyen oyuncu
40
Idioms
take the bench
v.
yargıç/hakim makamına/kürsüsüne getirilmek
41
Idioms
take the bench
v.
yargıç/hakim olarak atanmak
42
Idioms
take the bench
v.
yargıç/hakim olarak göreve başlamak
43
Idioms
grab some bench
v.
yedek kulübesine/yedeğe alınmak
44
Idioms
grab some bench
v.
yedek kulübesine/yedeğe çekilmek
45
Idioms
warm the bench
v.
oyuna dahil olamamak
46
Idioms
warm the bench
v.
yedek soyunmak
47
Idioms
warm the bench
v.
yedekte kalmak
48
Idioms
ride the bench [us]
v.
(beysbol veya başka bir sporda) kenarda beklemek
49
Idioms
ride the bench [us]
v.
(beysbol veya başka bir sporda) yedekte/yedek kulübesinde beklemek
50
Idioms
ride the bench [us]
v.
(beysbol veya başka bir sporda) oyuna girememek
51
Idioms
ride the bench [us]
v.
yedek beklemek
52
Idioms
ride the bench [us]
v.
yedek soyunmak
53
Idioms
on the bench
expr.
davaya başkanlık eden
54
Idioms
on the bench
expr.
hüküm veren
55
Idioms
on the bench
expr.
yargılayan
56
Idioms
on the bench
expr.
yedek kulübesinde
57
Idioms
on the bench
expr.
(davayı) yöneten (hakim)
Trade/Economic
58
Trade/Economic
bench fee
n.
bölüm katkı ücreti
59
Trade/Economic
bench mark
n.
kalite testi
60
Trade/Economic
bench test
n.
sınama testi
Law
61
Law
the bench
n.
hakim kürsüsü
62
Law
the bench
n.
mahkemede hakimin oturduğu yer
63
Law
common law bench
n.
asliye mahkemesi
64
Law
masters of the bench
n.
baro idare meclisi üyeleri
65
Law
masters of the bench
n.
baro yönetim kurulu üyeleri
66
Law
free bench
n.
dul kadına ait intifa hakkı
67
Law
bench memoranda
n.
hakimler tarafından dava sürecinde başvurulan notlar
68
Law
masters of the bench
n.
hukukçular okulu yönetim kurulu üyeleri
69
Law
bench trial
n.
jürisiz yargılama
70
Law
bench trial
n.
jürisiz duruşma
71
Law
bench-warrant
n.
ihzar müzekkeresi
72
Law
bench warrant
n.
ihzar müzekkeresi
73
Law
king's bench
n.
kral mahkemesi
74
Law
bench warrant
n.
mahkemece yapılan çağrıya uymayanların kolluk gücüyle mahkemeye gelmesini sağlamak için verilen yazılı emir
75
Law
bench memo
n.
mahkemelerde katipler tarafından hazırlanan ve dava ile ilgili bilgiler içeren, hakimler tarafından dava sürecinde başvurulan notlar
76
Law
bench memoranda
n.
mahkemelerde katipler tarafından hazırlanan ve dava ile ilgili bilgiler içeren, hakimler tarafından dava sürecinde başvurulan notlar
77
Law
bench warrant
n.
mahkemede verilen tutuklama müzekkeresi
78
Law
bench memorandum
n.
mahkemelerde katipler tarafından hazırlanan ve dava ile ilgili bilgiler içeren, hakimler tarafından dava sürecinde başvurulan notlar
79
Law
bench trial
n.
kürsü duruşması
80
Law
bench memoranda
n.
mahkemelerde katipler tarafından hazırlanan ve dava ile ilgili bilgiler içeren
81
Law
bench legislation
n.
sarahaten kanuna aykırı mahkeme kararı
82
Law
bench warrant
n.
tutuklama müzekkeresi
83
Law
bench warrant
n.
tutuklama emri
84
Law
bench warrant
n.
yakalama müzekkeresi
85
Law
court of king's bench
n.
yüksek temyiz mahkemesi
86
Law
upper bench
n.
yüksek temyiz mahkemesi
87
Law
kings bench
n.
adalet yüksek mahkemesi
88
Law
kings bench
n.
en yüksek ingiliz teamül hukuku mahkemesi
89
Law
kings bench
n.
ingiltere ve galler yüksek mahkemesi'nin alt mahkemesi
90
Law
queen's bench division
n.
(ingiltere'de) yargıçlar kurulu bölümü
91
Law
lay bench
n.
hukukçu olmayan yargıç
92
Law
common bench
n.
(eskiden) ingiltere kralı'nı ilgilendirmeyen, tebaa arasındaki genellikle sivil meselelere bakan mahkeme
Politics
93
Politics
treasury bench
n.
(ingiltere'de) avam kamarasında konuşmacının sağ tarafında kalan ön sıra
94
Politics
king's bench (kb)
n.
kral mahkemesi
Technical
95
Technical
adjusting lug test bench
n.
ayar tırnağı
96
Technical
bench flume
n.
ayaklı kanalet
97
Technical
bench sander
n.
bantlı zımpara makinesi
98
Technical
bench plane
n.
büyük rende
99
Technical
bushing press bench
n.
burç çakma makinesi
100
Technical
bench yoke vice
n.
boru mengenesi
101
Technical
work bench
n.
çalışma tezgahı
102
Technical
child bench
n.
çocuk sırası
103
Technical
draw bench
n.
çekme makinesi
104
Technical
bench mark
n.
değerlendirme işareti
105
Technical
circular saw bench
n.
dairesel testere tezgahı
106
Technical
bench rpm
n.
deneme devir sayısı
107
Technical
rod bench
n.
demirci tezgahı
108
Technical
test bench
n.
deney tezgahı
109
Technical
casting bench
n.
döküm tezgahı
110
Technical
test bench
n.
enjektör ayar tezgahı
111
Technical
fuel pump test bench
n.
enjeksiyon pompası ayar tezgahı
112
Technical
drawing bench
n.
hadde tezgahı
113
Technical
draw bench
n.
hadde tezgahı
114
Technical
bench trimmer
n.
kenar kesme makinesi
115
Technical
cutting bench
n.
kesim tezgahı
116
Technical
bench life
n.
kullanım ömrü
117
Technical
bench mark
n.
kot röperi
118
Technical
bench drill
n.
masa matkabı
119
Technical
planing bench
n.
marangoz tezgahı
120
Technical
bench-type switchboard
n.
masa tipi tablo
121
Technical
bench lathe
n.
mekanisyen tornası
122
Technical
bench grinder
n.
masa tipi taşlama tezgahı
123
Technical
bench lathe
n.
küçük torna tezgahı
124
Technical
bench type lathe
n.
masa tipi torna
125
Technical
bench drill
n.
matkap tezgahı
126
Technical
vise bench
n.
mengene tezgahı
127
Technical
test bench
n.
pompa ayar tezgahı
128
Technical
bench mark
n.
röper
129
Technical
bench mark
n.
sabit nokta
130
Technical
bench mark
n.
referans işareti
131
Technical
test bench
n.
sınama denektaşı
132
Technical
repair bench
n.
tamir tezgahı
133
Technical
bench cramp
n.
tezgah keneti
134
Technical
test bench
n.
test tezgahı
135
Technical
bench photometer
n.
tezgah fotometresi
136
Technical
bench drilling machine
n.
tezgah matkabı
137
Technical
turn bench
n.
torna tezgahı
138
Technical
bench work
n.
tezgah işi
139
Technical
bench vice
n.
tezgah mengenesi
140
Technical
bench saw
n.
tepsi testere
141
Technical
under-bench cabinet
n.
tezgahaltı dolap
142
Technical
bench shears
n.
tezgah makası
143
Technical
bench drill
n.
tezgah delgisi
144
Technical
bench stop
n.
tezgah tırnağı
145
Technical
bench blower
n.
tezgah üfleci
146
Technical
bench grinder
n.
tezgah üstü taşlama makinesi
147
Technical
bench vise
n.
tezgah mengenesi
148
Technical
bench drilling machines
n.
tezgah üstü delme makinaları
149
Technical
bench life
n.
tezgah ömrü
150
Technical
bench plane
n.
tezgah rendesi
151
Technical
bench plate shears
n.
tezgah makası
152
Technical
bench rammer
n.
tezgah tokmağı
153
Technical
bench stop
n.
tırnak
154
Technical
the bench
n.
tezgah
155
Technical
saw bench
n.
testere tezgahı
156
Technical
bench screw
n.
tezgah burgusu
157
Technical
bench pin
n.
tezgah takozu
158
Technical
passenger bench
n.
yolcu basamağı
159
Technical
passenger bench
n.
yolcu tezgahı
160
Technical
bench clamp
n.
tezgah kelepçesi
161
Technical
bench clamp
n.
tezgah mengenesi
162
Technical
bench clamp
n.
tezgah üzerindeki işi sabit tutmaya yarayan kelepçe
163
Technical
bench hook
n.
tezgah kancası
164
Technical
bench scale test
n.
laboratuvar ölçekli test
Computer
165
Computer
test bench
n.
denektaşı testi
Telecom
166
Telecom
split bench
n.
atsırtı
Mechanic
167
Mechanic
draw bench
n.
çekme makinesi
168
Mechanic
bench lathe
n.
masa tornası
169
Mechanic
bench lathe
n.
saatçi tornası
170
Mechanic
bench molding
n.
tezgah kalıplaması
Architecture
171
Architecture
bench table
n.
binanın tabanında veya sütunun etrafında oturmaya yetecek alan sağlayan çıkıntı yüzeyi
172
Architecture
church bench
n.
kilise sırası
173
Architecture
church bench
n.
arkalıklı uzun bank
Construction
174
Construction
bench clamp
n.
işkence
175
Construction
bench type consolidation
n.
sıralı tip konsolidasyon cihazı
176
Construction
bench [new zealand]
v.
düz bir alandan tepeye doğru (yol) kazmak
Woodworking
177
Woodworking
joiner's bench
n.
marangoz tezgahı
178
Woodworking
joiner bench
n.
marangoz tezgahı
179
Woodworking
plane bench
n.
marangoz tezgahı
180
Woodworking
plane bench operator
n.
planya tezgahı operatörü
Automotive
181
Automotive
split bench seat
n.
bölünmeli katlanır arka koltuklar
182
Automotive
split bench seat
n.
bölünmüş sıra tipi ön koltuk
183
Automotive
straightening bench
n.
doğrultma tezgahı
184
Automotive
distributor test bench
n.
distribütör test tezgahı
185
Automotive
fuel pump test bench
n.
enjektör pompası ayar tezgahı
186
Automotive
air flow bench
n.
hava akışı ölçme tezgahı
187
Automotive
hydraulic service bench
n.
hidrolik servis tezgahı
188
Automotive
bench shears
n.
kollu makas
189
Automotive
bench test
n.
sehpa testi
190
Automotive
bench seat
n.
sıra koltuk
191
Automotive
body straightening bench
n.
şasi düzeltme tezgahı
192
Automotive
bench work
n.
tezgah çalışması
193
Automotive
bench drill
n.
tezgah matkabı
194
Automotive
bench vise
n.
tezgah mengenesi
195
Automotive
bench grinder
n.
tezgah zımpara taşı
196
Automotive
bench bleeding
n.
tezgahta hava alma
197
Automotive
bench race
n.
yarış sohbeti
Traffic
198
Traffic
bench ditch
n.
palye suyu boşaltma hendeği
Aeronautic
199
Aeronautic
bench running hours
n.
deney süresi
200
Aeronautic
bench marks
n.
lastik deney tezgahı işaretleri
201
Aeronautic
bench test
n.
tezgah testi
202
Aeronautic
bench check
n.
tezgah muayenesi
Marine
203
Marine
wave-cut bench
n.
dalgayı kesme
Mining
204
Mining
open pit bench
n.
açık ocak basamağı
205
Mining
open pit bench
n.
açık ocak gradeni
Medical
206
Medical
laboratory bench
n.
laboratuvar tezgahı
207
Medical
bench to bedside
n.
laboratuvardan/araştırmadan tedaviye
208
Medical
from bedside to bench
n.
vakadan/hasta yatağından (araştırma) laboratuarına
209
Medical
bench surgery
n.
organın ameliyathane dışında onarılıp vücuda geri takıldığı cerrahi operasyon
210
Medical
bench surgery
n.
ex vivo ameliyatı
Physics
211
Physics
optical bench
n.
optik deneylerinde kullanılan ve masa, ayarlanabilir ışık kaynağı, lens, prizma gibi unsurlardan oluşan bir ekipman
Chemistry
212
Chemistry
bench chemistry
n.
yaş analiz
Agriculture
213
Agriculture
bench grafting
n.
aşılamanın kapalı özel mekanda yapılması
214
Agriculture
bench grafting
n.
masa başı aşısı
215
Agriculture
bench [new zealand]
n.
koyunların oluşturduğu yamaç oyuğu
Religious
216
Religious
mourners' bench
n.
kilisenin ön tarafında günahkarların tövbe etmesi için bulunan bank
217
Religious
anxious bench
n.
kilisenin ön tarafında günahkarların tövbe etmesi için bulunan bank
218
Religious
people of the bench
n.
ahl al-şuffa
Environment
219
Environment
bench test method using the real pollutant
n.
gerçek kirleticiyi kullanarak tezgah deney metodu
220
Environment
bench mark
n.
sabit yükseklik noktası
Military
221
Military
bench test
n.
bremze muayenesi
222
Military
bench check
n.
bremze kontrolü
223
Military
bench mark
n.
nirengi işareti
224
Military
bench mark
n.
nivelman noktası
Sport
225
Sport
the bench
n.
yedek kulübesi
226
Sport
the bench
n.
yedek kulübesindeki oturaklar
227
Sport
bench press
n.
göğüs pres
228
Sport
massage bench
n.
masaj masası
229
Sport
bench player
n.
yedek oyuncu
230
Sport
bench area
n.
yedek kulübesi alanı
231
Sport
bench penalty
n.
yedek kulübesi cezası
232
Sport
bench warmer
n.
nadiren oyuna giren yedek oyuncu
233
Sport
bench-press
n.
üst göğüs çalışması
234
Sport
incline bench press
n.
eğimli göğüs presi
235
Sport
flat bench
n.
ağırlık sehpası
236
Sport
flat bench
n.
ağırlık çalışan kişinin üzerine yatarak çalıştığı sehpa
237
Sport
be left on the bench
v.
forma şansı bulamamak
Basketball
238
Basketball
players' bench
n.
yedek kulübesi
Football
239
Football
sit on bench
v.
yedek soyunmak
240
Football
be stuck on the bench
v.
yedek kulübesine mahkum olmak
241
Football
sit in bench
v.
yedek kulübesinde beklemek
242
Football
be on bench
v.
yedek soyunmak
Weight Lifting
243
Weight Lifting
bench-press
v.
sırt üstü yatarken kollarla yukarı doğru ağırlık kaldırmak
244
Weight Lifting
bench-press
v.
göğüs presi yapmak
Cinema
245
Cinema
editing bench
n.
kurgu masası
246
Cinema
editing bench
n.
montaj masası
Engineering
247
Engineering
bench study
n.
parçanın veya cihazın kurulum öncesi detaylı incelenmesi
Slang
248
Slang
bench jockey
n.
beyzbolda yedek kulübesinden hakeme veya karşı takımın oyuncularına kızan veya onlarla dalga geçen koç veya oyuncu
British Slang
249
British Slang
face like a welder's bench
n.
aşırı çirkin tip
250
British Slang
face like a welder's bench
n.
gudubet tip
251
British Slang
face like a welder's bench
n.
bakılmayacak kadar çirkin yüz
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bench
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy