| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | bedtime n. | uyku zamanı | ||
|
Tell Tom that it's past his bedtime. Tom'a uyku zamanının geçtiğini söyle. More Sentences |
||||
| General | bedtime n. | yatma zamanı | ||
|
Tom's bedtime is nine o'clock on school nights. Tom'un yatma zamanı okul geceleri saat dokuzdur. More Sentences |
||||
| General | bedtime n. | yatma vakti | ||
|
Parents often struggle to get their children to sleep at bedtime. Ebeveynler çocuklarını yatma vaktinde uyutma konusunda genellikle zorlanırlar. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | bedtime n. | uyku vakti | ||
|
Let me tell you a bedtime story. Sana bir uyku vakti hikayesi anlatayım. More Sentences |
||||
| Colloquial | bedtime n. | uyku zamanı | ||
|
Tom was getting sleepy since it was past his bedtime. Tom uyku zamanı geçtiği için uyukluyordu. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | bedtime n. | yatak vakti | ||
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | bedtime story n. | uyku masalı | ||
|
Would you mind reading a bedtime story to Tom? Tom için bir uyku masalı okur musun? More Sentences |
||||
| General | bedtime story n. | uyku öncesi anlatılan masal | ||
| General | bedtime snacks n. | yatmadan önce yenilen atıştırmalıkar | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | bedtime story n. | yalan | ||
| Idioms | bedtime story n. | uydurma hikaye | ||
| Idioms | tears before bedtime n. | kötü bir şey/durum | ||
| Idioms | tears before bedtime n. | hoş olmayan bir şey/durum | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | brush your teeth before bedtime expr. | yatmadan önce dişlerini fırçala | ||
