Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be named v. | adlandırılmak | ||
If countries were named after the words you first hear when you go there, England would have to be called Damn It. Ülkeler, oraya gittiğinizde ilk duyduğunuz kelimelerle adlandırılsaydı, İngiltere'nin adının Damn It olması gerekirdi. More Sentences |
||||
General | be named v. | adı verilmek | ||
I was named after my uncle. Bana amcamın adı verildi. More Sentences |
||||
General | be named v. | adını almak | ||
He was named after the king. Kralın adını almış. More Sentences |
||||
General | be named v. | adlanmak | ||
General | be named v. | isimlendirilmek |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be named as v. | olarak adlandırılmak | ||
France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament. Fransa'nın Antoine Griezmann'ı turnuvanın oyuncusu olarak adlandırıldı. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | be named after (someone or something) v. | ismini (birinden/bir şeyden) almak | ||
Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after. Takımyıldızlarının çoğu, isimlerini aldıkları yaratıklara ya da karakterlere pek benzemez. More Sentences |
||||
Idioms | be named after (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) ismi verilmek | ||
I was named after my great-grandfather. Bana büyük büyük dedemin ismi verildi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | declined to be named adj. | adının açıklanmasını istemeyen | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | be named after someone v. | ismini birinden almak | ||
Phrases | ||||
Phrases | to be named later expr. | şimdilik bilinen bu kadar | ||
Phrases | to be named later expr. | ayrıntıları/adı daha sonra belirlenecek/açıklanacak | ||
Phrases | to be named later expr. | adı sonra konulacak | ||
Idioms | ||||
Idioms | be named for (someone or something) v. | (birinin veya bir şeyin) adını almak | ||
Idioms | be named for (someone or something) v. | (birinin veya bir şeyin) ismi verilmek |