|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
mayıs ayı |
may n.
|
|
That is what we were doing during the months before May.
Mayıs ayından önceki aylarda yaptığımız da buydu.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
mart ayı |
march n.
|
|
Our proposal for a regulation on poverty diseases was adopted last March.
Yoksulluk hastalıklarına ilişkin yönetmelik teklifimiz geçtiğimiz mart ayında kabul edildi.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
büyük ayı |
big dipper n.
|
|
You can find the Big Dipper easily.
Büyük Ayıyı kolayca bulabilirsin.
More Sentences
|
4 |
General |
oyuncak ayı |
teddy bear n.
|
|
My little brother always sleeps with his teddy bear.
Küçük erkek kardeşim hep oyuncak ayısı ile yatıyor.
More Sentences
|
5 |
General |
boz ayı |
grizzly bear n.
|
|
Tom was attacked by a grizzly bear.
Tom bir boz ayı tarafından saldırıya uğradı.
More Sentences
|
6 |
General |
ramazan ayı |
ramadan n.
|
|
Sami was intrigued by the month of Ramadan.
Ramazan ayı Sami'nin ilgisini çekmişti.
More Sentences
|
7 |
General |
yılın dördüncü ayı |
april n.
|
|
April is the fourth month of the year.
Nisan yılın dördüncü ayıdır.
More Sentences
|
8 |
General |
boz ayı |
brown bear n.
|
|
When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Küçükken komşularımı korkutmak için evcil bir boz ayım olsun isterdim.
More Sentences
|
9 |
General |
takvim ayı |
calendar month n.
|
|
A lunar month is shorter than a calendar month.
Kameri ay takvim ayından daha kısadır.
More Sentences
|
10 |
General |
kamer ayı |
lunar month n.
|
|
A lunar month is shorter than a calendar month.
Bir kamer ayı, bir takvim ayından daha kısadır.
More Sentences
|
11 |
General |
ocak ayı |
january n.
|
|
The additional funding is consistent with the pledge made by the Commission in Tokyo last January.
Ek finansman, Komisyon tarafından geçtiğimiz Ocak ayında Tokyo'da verilen taahhütle tutarlıdır.
More Sentences
|
12 |
General |
nisan ayı |
april n.
|
|
The major international meeting this April will decide to launch an evaluation of these conventions.
Nisan ayında yapılacak büyük uluslararası toplantıda bu sözleşmelerin değerlendirilmesine karar verilecek.
More Sentences
|
|
13 |
General |
boz ayı |
grizzly n.
|
|
Layla thinks that a dingo is as big as a grizzly.
Layla bir dingonun bir boz ayı kadar büyük olduğunu düşünüyor.
More Sentences
|
14 |
General |
aralık ayı |
december n.
|
|
We saw that, for example, in Kenya last December.
Örneğin geçtiğimiz Aralık ayında Kenya'da bunu gördük.
More Sentences
|
15 |
General |
şubat ayı |
february n.
|
|
During the February part-session, it was decided to cancel Question Time.
Şubat ayındaki yarı oturumda Soru Saati'nin iptal edilmesine karar verildi.
More Sentences
|
16 |
General |
temmuz ayı |
july n.
|
|
What does the Council have to say in response to the van den Burg report and to Parliament's resolution of July?
Konsey, van den Burg raporuna ve Parlamento'nun Temmuz ayında aldığı karara cevaben ne söyleyecektir?
More Sentences
|
17 |
General |
haziran ayı |
june n.
|
|
It is therefore unlikely that the meeting can be organised before June at the earliest.
Bu nedenle toplantının en erken Haziran ayından önce düzenlenmesi pek mümkün görünmüyor.
More Sentences
|
18 |
General |
ağustos ayı |
august n.
|
|
We have all come a very long way since last August.
Geçen Ağustos ayından bu yana hepimiz çok uzun bir yol kat ettik.
More Sentences
|
19 |
General |
ayı saldırısı |
bear attack n.
|
|
Are bear attacks common around here?
Buralarda ayı saldırıları yaygın mı?
More Sentences
|
20 |
General |
mart ayı |
march n.
|
|
Our proposal for a regulation on poverty diseases was adopted last March.
Yoksulluk hastalıklarına ilişkin yönetmelik teklifimiz geçtiğimiz mart ayında kabul edildi.
More Sentences
|
21 |
General |
jelibon ayı |
gummy bear n.
|
|
Children like gummy bears.
Çocuklar jelibon ayıcıkları sever.
More Sentences
|
22 |
General |
ayı vurmak |
shoot a bear v.
|
|
I shot a bear.
Bir ayı vurdum.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
23 |
Trade/Economic |
takvim ayı |
calendar month n.
|
|
A lunar month is shorter than a calendar month.
Kameri ay takvim ayından daha kısadır.
More Sentences
|
24 |
Trade/Economic |
takvim ayı |
calendar month n.
|
|
A lunar month is shorter than a calendar month.
Kameri ay takvim ayından daha kısadır.
More Sentences
|
Zoology |
|
25 |
Zoology |
ayı sansarı |
wolverine n.
|
|
Wolverines make up nature's clean-up crew, killing weak and sick animals.
Ayı sansarı zayıf ve hasta hayvanları öldürerek doğanın temizlik ekibini oluşturuyor.
More Sentences
|
26 |
Zoology |
boz ayı |
grizzly n.
|
|
Layla thinks that a dingo is as big as a grizzly.
Layla bir dingonun bir boz ayı kadar büyük olduğunu düşünüyor.
More Sentences
|
27 |
Zoology |
boz ayı |
grizzly bear n.
|
|
Tom was attacked by a grizzly bear.
Tom bir boz ayı tarafından saldırıya uğradı.
More Sentences
|
Common Usage |
|
28 |
Common Usage |
büyük ayı |
ursa major n.
|
|
29 |
Common Usage |
aralık (ayı) |
december v.
|
|
General |
|
30 |
General |
cicim ayı |
honeymoon n.
|
|
31 |
General |
yılın sekizinci ayı |
august n.
|
|
32 |
General |
yılın ilk ayı |
january n.
|
|
|
33 |
General |
ayı inceleyen |
lunarian n.
|
|
34 |
General |
ayı postu |
bearskin n.
|
|
35 |
General |
ejder ayı |
nodical month n.
|
|
36 |
General |
ay ayı |
lunar month n.
|
|
37 |
General |
ayı köpek kavgası gösterilerinin düzenlendiği yer |
bear garden n.
|
|
38 |
General |
ayı avı |
bearhunting n.
|
|
39 |
General |
kiraz ayı |
may n.
|
|
40 |
General |
yılın altıncı ayı |
june n.
|
|
41 |
General |
ayı pençesi |
acanthus n.
|
|
42 |
General |
küçük ayı |
ursa minor n.
|
|
43 |
General |
islam takviminin dokuzuncu ayı |
ramadan n.
|
|
44 |
General |
yılın yedinci ayı |
july n.
|
|
45 |
General |
hicri yılın ikinci ayı |
safar n.
|
|
46 |
General |
ayı homurtusu |
growl of a bear n.
|
|
47 |
General |
yılın üçüncü ayı |
march n.
|
|
48 |
General |
yaygı olarak kullanılan ayı postu |
bearskin rug n.
|
|
49 |
General |
yılın ikinci ayı |
february n.
|
|
50 |
General |
ayı gibi kaba ve sert |
bearishness n.
|
|
51 |
General |
homurdayan ayı |
growler n.
|
|
52 |
General |
yılın beşinci ayı |
may n.
|
|
53 |
General |
kara ayı |
black bear n.
|
|
54 |
General |
hicri takvime göre yılın 10 ayı |
shawwal n.
|
|
55 |
General |
aralık (ayı) |
december n.
|
|
56 |
General |
yahudi takviminin yedinci ayı |
aviv n.
|
|
57 |
General |
resmi yılın yedinci ayı |
nissan n.
|
|
58 |
General |
ay yılının dördüncü ayı |
nissan n.
|
|
59 |
General |
yavru ayı/aslan/kaplan/tilki |
cub n.
|
|
60 |
General |
ocak (ayı) |
january n.
|
|
61 |
General |
aşure ayı |
the month of muharram n.
|
|
62 |
General |
ayı gibi sarılma |
bear hug n.
|
|
63 |
General |
takvim ayı |
solar month n.
|
|
64 |
General |
güneş ayı |
solar month n.
|
|
65 |
General |
ramazan ayı |
month ramadan n.
|
|
66 |
General |
ramazan ayı |
ramadan month n.
|
|
67 |
General |
ramazan ayı |
the month of ramadan n.
|
|
68 |
General |
ayı kapanı |
bear trap n.
|
|
69 |
General |
önceki üç takvim ayı |
prior calendar quarter n.
|
|
70 |
General |
ayı yogi |
yogi bear n.
|
|
71 |
General |
(ayı balığı, fil gibi hayvanların) uzun azı dişleri |
tusks n.
|
|
72 |
General |
ayı şeklinde jöleden şekerleme |
gummi bear n.
|
|
|
73 |
General |
yavru ayı |
baby bear n.
|
|
74 |
General |
ayı yavrusu |
baby bear n.
|
|
75 |
General |
ayı ini |
bear cave n.
|
|
76 |
General |
dişi ayı |
sow n.
|
|
77 |
General |
musevi takviminde yılın ilk ayı |
abib n.
|
|
78 |
General |
ayı pençeleri |
acanthi n.
|
|
79 |
General |
ayı pençesi |
acanth n.
|
|
80 |
General |
hindu takviminin ilk ayı |
caitra n.
|
|
81 |
General |
yahudi takvimine göre yılın dördüncü ayı |
tammuz n.
|
|
82 |
General |
hindu takviminin dokuzuncu ayı |
aghan n.
|
|
83 |
General |
peluş ve yumuşak malzemelerle doldurulmuş oyuncak ayı |
teddy n.
|
|
84 |
General |
hindu takviminin ilk ayı |
chait n.
|
|
85 |
General |
ibrani takviminde yılın yedinci ayı |
nisan n.
|
|
86 |
General |
ibrani takviminde yılın yedinci ayı |
nissan n.
|
|
87 |
General |
oyuncak ayı koleksiyonu yapan kimse |
arctophile n.
|
|
88 |
General |
oyuncak ayı seven kimse |
arctophile n.
|
|
89 |
General |
oyuncak ayı koleksiyonu yapan kimse |
arctophil n.
|
|
90 |
General |
oyuncak ayı seven kimse |
arctophil n.
|
|
91 |
General |
oyuncak ayı koleksiyonu yapma |
arctophilia n.
|
|
92 |
General |
oyuncak ayı sevgisi |
arctophilia n.
|
|
93 |
General |
oyuncak ayı toplayan kimse |
arctophilist n.
|
|
94 |
General |
oyuncak ayı koleksiyonu yapma |
arctophily n.
|
|
95 |
General |
ayı üzümü |
killikinick n.
|
|
96 |
General |
hindu takviminin dokuzuncu ayı |
margasivsa n.
|
|
97 |
General |
1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın |
may lady [obsolete] n.
|
|
98 |
General |
1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın |
may queen n.
|
|
99 |
General |
mayıs ayı |
maytime n.
|
|
100 |
General |
mayıs ayı |
maytide n.
|
|
101 |
General |
hindu takvimindeki her bir ay-gün ayı |
hindu calendar month n.
|
|
102 |
General |
cicim ayı |
honey month n.
|
|
103 |
General |
kavuşum ayı vakti |
moon n.
|
|
104 |
General |
ibrani takvimine göre yılın üçüncü ayı |
chislev n.
|
|
105 |
General |
iran takvimi'nin onuncu ayı |
dey n.
|
|
106 |
General |
hindu takviminin onuncu ayı |
pansa n.
|
|
107 |
General |
(fransız devrimi'nden sonra kullanılan takvimde) yılın beşinci ayı |
pluviôse n.
|
|
108 |
General |
eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı |
sebat n.
|
|
109 |
General |
yahudi takviminde yılın ikinci ayı |
iyyar n.
|
|
110 |
General |
yavru ayı |
bear cub n.
|
|
111 |
General |
ayı yavrusu |
bear cub n.
|
|
112 |
General |
oyuncak ayı |
bear n.
|
|
113 |
General |
ayı oynatan kimse |
bear leader n.
|
|
114 |
General |
ayı bakıcısı |
bearherd n.
|
|
115 |
General |
ayı avlayan tazı |
bearhound n.
|
|
116 |
General |
ayı bakıcısı |
bearward n.
|
|
117 |
General |
ayı gibi yemek |
eat like a horse v.
|
|
118 |
General |
ayı gibi |
ursine adj.
|
|
119 |
General |
ayı gibi |
huge adj.
|
|
120 |
General |
ayı gibi |
ruffianly adj.
|
|
121 |
General |
ayı gibi |
bearish adj.
|
|
122 |
General |
oyuncak ayı gibi |
teddy-bear-like adj.
|
|
123 |
General |
ayı gibi |
boarish adj.
|
|
124 |
General |
yemek için öldürülen ayı |
brawner adj.
|
|
125 |
General |
ayı gibi |
bearlike adj.
|
|
126 |
General |
ayı gibi davranan |
bearlike adj.
|
|
127 |
General |
ayı çağrıştıran |
selenian adj.
|
|
128 |
General |
ayı gibi kocaman |
bear-sized adj.
|
|
129 |
General |
ayı boyutunda |
bear-sized adj.
|
|
130 |
General |
ayı şeklinde jöleden şekerleme |
gummy bear n.
|
|
Phrasals |
|
131 |
Phrasals |
(bir şeyi) ayı gibi yemek |
hog out (on something) v.
|
|
Proverb |
|
132 |
Proverb |
aç ayı oynamaz |
if you want a man to work well feed him first
|
|
133 |
Proverb |
aç ayı oynamaz |
a hungry stomach has no ears
|
|
134 |
Proverb |
aç ayı oynamaz |
hungry bear doesn't dance
|
|
135 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
don't whistle before you are out of the woods
|
|
136 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
never whistle before you are out of the woods
|
|
137 |
Proverb |
aç ayı oynamaz |
a hungry belly has no ears
|
|
138 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
don't whistle till you are out of the woods
|
|
139 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
don't whistle until you are out of the woods
|
|
140 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
never halloo until you are out of the woods
|
|
141 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
never whistle till you are out of the woods
|
|
142 |
Proverb |
ayı görmeden bayram etme |
never whistle until you are out of the woods
|
|
Colloquial |
|
143 |
Colloquial |
anne ayı/kedi |
lady bear n.
|
|
144 |
Colloquial |
anne ayı/kedi |
mama bear n.
|
|
145 |
Colloquial |
(genellikle erkek için) ayı |
bohunk n.
|
|
146 |
Colloquial |
ayı pençesi |
bear claw n.
|
|
147 |
Colloquial |
ayı gibi kıllı |
hairball n.
|
|
148 |
Colloquial |
erkek ayı |
he-bear n.
|
|
149 |
Colloquial |
ayı gibi kocaman |
big fat adj.
|
|
150 |
Colloquial |
ayı gibi |
honking adj.
|
|
Idioms |
|
151 |
Idioms |
cicim ayı |
honeymoon n.
|
|
152 |
Idioms |
gökteki ayı istemek |
beg for the moon v.
|
|
Trade/Economic |
|
153 |
Trade/Economic |
ayı piyasası |
bear market n.
|
|
154 |
Trade/Economic |
boğa ayı tahvilleri |
bull-bear bonds n.
|
|
155 |
Trade/Economic |
en yakın teslim ayı |
spot delivery month n.
|
|
156 |
Trade/Economic |
kontrat ayı |
contract month n.
|
|
157 |
Trade/Economic |
ödeme ayı |
month of payment n.
|
|
158 |
Trade/Economic |
ayı piyasası tezi |
bear thesis n.
|
|
159 |
Trade/Economic |
bir ayı geçmemek üzere |
not more than one month expr.
|
|
Law |
|
160 |
Law |
dişi geyiklerin üreme ayı |
fence month n.
|
|
Politics |
|
161 |
Politics |
siyahi tarih ayı |
black history month n.
|
|
162 |
Politics |
zenci tarihi ayı |
black history month n.
|
|
Insurance |
|
163 |
Insurance |
12 ayı aşan poliçe |
long term n.
|
|
Tourism |
|
164 |
Tourism |
yılın en yoğun ayı |
peak month n.
|
|
165 |
Tourism |
yol kenarında ayı izleyen turistlerin yarattığı trafik sıkışıklığı |
bear jam n.
|
|
Technical |
|
166 |
Technical |
gezi ayı |
thrust washers n.
|
|
167 |
Technical |
yan gezinti ayı |
thrust bearing n.
|
|
Computer |
|
168 |
Computer |
başlangıç ayı |
starting month n.
|
|
169 |
Computer |
bitiş ayı |
month finished n.
|
|
170 |
Computer |
bitiş ayı |
ending month n.
|
|
171 |
Computer |
internet kültüründe popülerleşmiş pedofiliyi mizahi yolla simgeleyen maskot ayı |
pedobear n.
|
|
172 |
Computer |
oyuncak ayı ve ay |
teddy and moon n.
|
|
173 |
Computer |
4chan platformunda popülerleşmiş bir maskot ayı |
pedobear n.
|
|
174 |
Computer |
sonraki ayı göster |
show next month expr.
|
|
Marine |
|
175 |
Marine |
(yelkeni) ayı bacağı seyrine getirmek |
goosewing v.
|
|
176 |
Marine |
ayı bacağı seyrinde yelken açmak |
goosewing v.
|
|
Medical |
|
177 |
Medical |
doğum ayı |
birth month n.
|
|
178 |
Medical |
doğum ayı |
month of birth n.
|
|
179 |
Medical |
gırtlak ve trake ayı kesme ameliyesi |
laryngotracheotomy n.
|
|
180 |
Medical |
yaşamın ilk bir ayı |
first month of life n.
|
|
181 |
Medical |
yaşamın ilk altı ayı |
the first six months of life n.
|
|
Parasitology |
|
182 |
Parasitology |
ocak ayı hastalığı sporlusu |
theileria n.
|
|
183 |
Parasitology |
ocak ayı hastalığı |
theileriasis n.
|
|
Gastronomy |
|
184 |
Gastronomy |
(abd) ayı pençesi tatlısı |
bear claw n.
|
|
185 |
Gastronomy |
ayı pençesi tatlısı |
bear paw n.
|
|
Biology |
|
186 |
Biology |
ayı mantarı |
boletaceae n.
|
|
187 |
Biology |
ayı mantarı |
family boletaceae n.
|
|
188 |
Biology |
ayı mantarı |
bolete n.
|
|
Marine Biology |
|
189 |
Marine Biology |
beyaz ayı |
sea bear n.
|
|
Astronomy |
|
190 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızındaki yedi ana yıldız |
the dipper n.
|
|
191 |
Astronomy |
büyük ayı'nın kuyruğundaki bir yıldız |
alioth n.
|
|
192 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
alpha ursae majoris n.
|
|
193 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
dubhe n.
|
|
194 |
Astronomy |
büyük ayı |
charles's wain n.
|
|
195 |
Astronomy |
ejder ayı |
draconitic month n.
|
|
196 |
Astronomy |
ejder ayı |
nodical month n.
|
|
197 |
Astronomy |
kavuşum ayı |
synodic month n.
|
|
198 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızında bulunan bir yıldız grubu |
mizar n.
|
|
199 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızında bulunan bir yıldız grubu |
zeta ursae majoris n.
|
|
200 |
Astronomy |
12 sinodik ayı kapsayan zaman dilimi |
lunar astronomical year n.
|
|
201 |
Astronomy |
kuzey yarıkürede, büyük ayı ile yengeç takımyıldızları arasında yer alan bir takımyıldızı |
lynx n.
|
|
202 |
Astronomy |
kavuşum ayı |
synodic month n.
|
|
203 |
Astronomy |
kavuşum ayı |
synodical month n.
|
|
204 |
Astronomy |
kavuşum ayı |
lunation n.
|
|
205 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızı |
septentrio n.
|
|
206 |
Astronomy |
büyük ayı'nın yedi yıldızı |
septentrions n.
|
|
207 |
Astronomy |
büyük ayı'nın yedi yıldızı |
septentriones n.
|
|
208 |
Astronomy |
yıldız ayı |
sidereal month n.
|
|
209 |
Astronomy |
ışık ayı |
lightmonth n.
|
|
210 |
Astronomy |
ışık ayı |
light month n.
|
|
211 |
Astronomy |
galileo ayı |
galilean moon n.
|
|
212 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının dış iki yıldızı |
pointers n.
|
|
213 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızında bulunan en parlak iki yıldız |
the pointers n.
|
|
214 |
Astronomy |
büyük ayı'nın yedi yıldızından olan |
septrional adj.
|
|
Astrology |
|
215 |
Astrology |
küçük ayı takımyıldızı |
ursa minor n.
|
|
216 |
Astrology |
küçük ayı takımyıldızı |
lesser bear n.
|
|
Zoology |
|
217 |
Zoology |
pleistosen döneme ait soyu tükenmiş çok büyük ayı türü |
cave bear (ursus spelaeus) n.
|
|
218 |
Zoology |
ayı ve benzeri hayvanların bağırsaklarında kış uykusu esnasında meydana gelen tıkanıklık veya dışkı kitlesi |
tappen n.
|
|
219 |
Zoology |
tembel ayı |
sloth bear (melursus ursinus) n.
|
|
220 |
Zoology |
ayı sansarı |
gulo gulo n.
|
|
221 |
Zoology |
ayı balığı |
arctocephalus pusillus n.
|
|
222 |
Zoology |
ayı kedisi |
bearcat n.
|
|
223 |
Zoology |
ayı kedisi |
arctictis binturong n.
|
|
224 |
Zoology |
ayı kedisi |
binturong n.
|
|
225 |
Zoology |
ayı öldürücü |
ursicide n.
|
|
226 |
Zoology |
boz ayı |
bruin n.
|
|
227 |
Zoology |
boz ayı |
ursus arctos horribilis n.
|
|
228 |
Zoology |
boz ayı |
ursus horribilis n.
|
|
229 |
Zoology |
boz ayı |
silvertip n.
|
|
230 |
Zoology |
boz ayı |
silver-tip n.
|
|
231 |
Zoology |
boz ayı |
ursus arctos n.
|
|
232 |
Zoology |
keseli ayı |
phascogillerctos cinereus n.
|
|
233 |
Zoology |
siyah ayı |
black bear n.
|
|
234 |
Zoology |
köpek ve ayı arasında ara form olan soyu tükenmiş bir cins |
amphicyon n.
|
|
235 |
Zoology |
gözlüklü ayı |
andean bear (tremarctos ornatus) n.
|
|
236 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
andean bear (tremarctos ornatus) n.
|
|
237 |
Zoology |
gözlüklü ayı |
spectacled bear n.
|
|
238 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
spectacled bear n.
|
|
239 |
Zoology |
gözlüklü ayı |
andean short-faced bear n.
|
|
240 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
andean short-faced bear n.
|
|
241 |
Zoology |
gözlüklü ayı |
mountain bear n.
|
|
242 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
mountain bear n.
|
|
243 |
Zoology |
bir ayı kedisi cinsi |
arctictis n.
|
|
244 |
Zoology |
bir ayı kedisi cinsi |
genus arctictis n.
|
|
245 |
Zoology |
tembel ayı |
aswail (melursus ursinus) n.
|
|
246 |
Zoology |
hindistan'da bulunan, tembel hayvana benzeyen bir ayı |
aswail (melursus ursinus) n.
|
|
247 |
Zoology |
ingiliz kolumbiyası'nın kıyı bölgelerine özgü bir kara ayı |
kermode (ursus americanus kermodei) n.
|
|
248 |
Zoology |
tembel ayı |
ursus ursinus n.
|
|
249 |
Zoology |
güneydoğu asya'nın ormanlarında yaşayan bir ayı |
malayan sun bear (helarctos malayanus) n.
|
|
250 |
Zoology |
güneydoğu asya'nın ormanlarında yaşayan bir ayı |
honey bear (helarctos malayanus) n.
|
|
251 |
Zoology |
tembel ayı |
jungle bear n.
|
|
252 |
Zoology |
ayı sansarı |
quickhatch n.
|
|
253 |
Zoology |
boz ayı |
white bear (ursus arctos) n.
|
|
254 |
Zoology |
kuzeybatı abd ve alaska'ya özgü çok büyük bir boz ayı |
white bear (ursus arctos) n.
|
|
255 |
Zoology |
boz ayı |
brown n.
|
|
256 |
Zoology |
tembel ayı |
honey bear n.
|
|
257 |
Zoology |
yavru dişi ayı |
yelt [dialect] n.
|
|
258 |
Zoology |
dişi ayı |
she-bear n.
|
|
259 |
Zoology |
ayı sürüsü |
sloth n.
|
|
260 |
Zoology |
kutup ayısı ve boz ayı melezi bir hayvan |
pizzly bear n.
|
|
261 |
Zoology |
ayı benzeri hayvan |
bear n.
|
|
262 |
Zoology |
ayı şeklinde olan |
ursiform adj.
|
|
263 |
Zoology |
ayı gibi |
subursine adj.
|
|
Botanic |
|
264 |
Botanic |
ayı pençeleri |
acanthi n.
|
|
265 |
Botanic |
ayı pençesi |
acanth n.
|
|
266 |
Botanic |
ayı pençesi eğrelti otu |
bear's-paw fern (aglaomorpha meyeniana) n.
|
|
267 |
Botanic |
ayı kangalı |
welted thistle (carduus crispus) n.
|
|
268 |
Botanic |
ayı üzümü |
bear's grape n.
|
|
269 |
Botanic |
ayı üzümü |
common bearberry n.
|
|
270 |
Botanic |
ayı üzümü |
creashak n.
|
|
271 |
Botanic |
ayı üzümü |
hog cranberry n.
|
|
272 |
Botanic |
ayı üzümü |
mealberry n.
|
|
273 |
Botanic |
ayı üzümü |
mountain box n.
|
|
274 |
Botanic |
ayı üzümü |
sand berry n.
|
|
275 |
Botanic |
ayı üzümü |
sandberry n.
|
|
276 |
Botanic |
ayı üzümü |
wild cranberry n.
|
|
277 |
Botanic |
ayı pençesi |
bear's breeches n.
|
|
278 |
Botanic |
ayı pençesi |
acanthus n.
|
|
279 |
Botanic |
ayı pençesi |
bear's breech n.
|
|
280 |
Botanic |
ayı pençesi |
sea holly n.
|
|
281 |
Botanic |
ayı kulağı |
common sage n.
|
|
282 |
Botanic |
ayı pençesi |
acanthus mollis n.
|
|
283 |
Botanic |
ayı kulağı |
clary n.
|
|
284 |
Botanic |
ayı kulağı |
salvia n.
|
|
285 |
Botanic |
kırmızı ayı üzümü |
whortleberry n.
|
|
286 |
Botanic |
kırmızı ayı üzümü |
bilberry n.
|
|
287 |
Botanic |
kırmızı ayı üzümü |
huckleberry n.
|
|
288 |
Botanic |
kırmızı ayı üzümü |
blueberry n.
|
|
289 |
Botanic |
bir ayı üzümü cinsi |
arctostaphylos n.
|
|
290 |
Botanic |
bir ayı üzümü cinsi |
genus arctostaphylos n.
|
|
291 |
Botanic |
ayı otu |
elderwort (sambucus ebulus) n.
|
|
292 |
Botanic |
ayı rezenesi |
baldmoney (meum athamanticum) n.
|
|
293 |
Botanic |
ayı rezenesi |
spignel (meum athamanticum) n.
|
|
294 |
Botanic |
ayı rezenesi |
meu (meum athamanticum) n.
|
|
295 |
Botanic |
ayı rezenesi |
spicknel (meum athamanticum) n.
|
|
296 |
Botanic |
ayı üzümü |
uva-ursi n.
|
|
297 |
Botanic |
ayı üzümü |
european blueberry (vaccinium myrtillus) n.
|
|
298 |
Botanic |
ayı meşesi |
bear oak (quercus ilicifolia) n.
|
|
299 |
Botanic |
ayı üzümü |
arctostaphylos uva-ursi n.
|
|
300 |
Botanic |
ayı pençesi |
sea hulver n.
|
|
301 |
Botanic |
ayı üzümü |
bilberry n.
|
|
302 |
Botanic |
ayı üzümü |
crowberry n.
|
|
303 |
Botanic |
ayı üzümü |
bearberry n.
|
|
304 |
Botanic |
ayı üzümü |
red bearberry n.
|
|
305 |
Botanic |
ayı üzümü |
bear berry n.
|
|
306 |
Botanic |
ayı üzümü |
kinnikinnick n.
|
|
Agriculture |
|
307 |
Agriculture |
kırmızı ayı üzümü |
cranberry n.
|
|
Social Sciences |
|
308 |
Social Sciences |
hindu takviminin yedinci ayı |
asin n.
|
|
309 |
Social Sciences |
hindu takviminin yedinci ayı |
asvina n.
|
|
310 |
Social Sciences |
vegan ocak ayı |
veganuary n.
|
|
311 |
Social Sciences |
büyük şirketlerin, lgbtq+ topluluğunu gerçek anlamda desteklemeden onur ayı'ndan faydalanmaya çalışması |
rainbow capitalism n.
|
|
312 |
Social Sciences |
onur ayı |
pride month n.
|
|
History |
|
313 |
History |
kar ayı |
nivose n.
|
|
314 |
History |
fransız devrim takvimin on birinci ayı |
thermidor n.
|
|
315 |
History |
fransız devrim takvimin on birinci ayı |
fervidor n.
|
|
316 |
History |
iyar'a karşılık gelen, eski ibrani takviminin ikinci ayı |
zif n.
|
|
317 |
History |
iyar'a karşılık gelen, eski ibrani takviminin ikinci ayı |
ziw n.
|
|
318 |
History |
üzüm hasadı ayı |
vendemiaire n.
|
|
319 |
History |
fransız cumhuriyetçi takviminin ilk ayı |
vendemiaire n.
|
|
320 |
History |
fransız cumhuriyetçi takvimi'nin altıncı ayı |
ventose n.
|
|
321 |
History |
fransız cumhuriyetçi takviminin onuncu ayı |
messidor n.
|
|
322 |
History |
fransız devrimi takviminin ikinci ayı |
brumaire n.
|
|
323 |
History |
fransız devrimi takviminin yedinci ayı |
germinal n.
|
|
324 |
History |
hasat ayı |
messidor n.
|
|
325 |
History |
(fransız cumhuriyetçi takvimi'nde) çayır ayı |
prairial n.
|
|
326 |
History |
(arma üzerinde ayı, boğa gibi hayvan) sinirli ve agresif |
incensant adj.
|
|
Religious |
|
327 |
Religious |
takvim yılının altıncı ayı |
adar n.
|
|
328 |
Religious |
recep ayı |
rajab n.
|
|
329 |
Religious |
hicri takvimde yılın yedinci ayı |
rajab n.
|
|
330 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın dördüncü ve dini yılın onuncu ayı |
tebet n.
|
|
331 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın dördüncü ve dini yılın onuncu ayı |
tevet n.
|
|
332 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın dördüncü ve dini yılın onuncu ayı |
tebeth n.
|
|
333 |
Religious |
yahudi takviminde yılın yedinci ayı |
tishri n.
|
|
334 |
Religious |
yahudi takviminde yılın yedinci ayı |
tisri n.
|
|
335 |
Religious |
yahudi takviminde yılın yedinci ayı |
tizri n.
|
|
336 |
Religious |
hicri takvime göre yılın üçüncü ayı |
rabi I n.
|
|
337 |
Religious |
hicri takvime göre yılın üçüncü ayı |
rabi n.
|
|
338 |
Religious |
hicri takvime göre yılın üçüncü ayı |
rabia n.
|
|
339 |
Religious |
hicri takvime göre yılın dördüncü ayı |
rabi II n.
|
|
340 |
Religious |
hicri takvime göre yılın dördüncü ayı |
rabia n.
|
|
341 |
Religious |
hicri takvime göre yılın dördüncü ayı |
rabi n.
|
|
342 |
Religious |
islami takvimde yılın dördüncü ayı |
rabia n.
|
|
343 |
Religious |
islami takvimde yılın üçüncü ayı |
rabi n.
|
|
344 |
Religious |
islami takvimde yılın üçüncü ayı |
rabi I n.
|
|
345 |
Religious |
islami takvimde yılın dördüncü ayı |
rabi II n.
|
|
346 |
Religious |
islami takvimde yılın üçüncü ayı |
rabia n.
|
|
347 |
Religious |
islami takvimde yılın üçüncü ayı |
rabi n.
|
|
348 |
Religious |
muharrem ayı |
muharram ul haram n.
|
|
349 |
Religious |
rebiülevvel ayı |
rabi n.
|
|
350 |
Religious |
rebiülahir ayı |
rabi n.
|
|
351 |
Religious |
rebiülahir ayı |
rabi II n.
|
|
352 |
Religious |
rebiülevvel ayı |
rabia n.
|
|
353 |
Religious |
rebiülahir ayı |
rabia n.
|
|
354 |
Religious |
rebiülevvel ayı |
rabi I n.
|
|
355 |
Religious |
şaban ayı |
the month of shaban n.
|
|
356 |
Religious |
hindu takviminin dördüncü ayı |
asadha n.
|
|
357 |
Religious |
hindu takviminin dördüncü ayı |
asarh n.
|
|
358 |
Religious |
ibrani takviminde mart ve nisan aylarını kapsayan nisan ayı |
aviv n.
|
|
359 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın on ikinci ayı |
elul n.
|
|
360 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın on ikinci ayı |
elul n.
|
|
361 |
Religious |
yahudi takviminde dini yılın altıncı, resmi yılın ise on ikinci ayı |
elul n.
|
|
362 |
Religious |
yahudi takvimi ayı |
jewish calendar month n.
|
|
363 |
Religious |
(musevilik'te) yahudi takviminin 9. ayı |
kislev n.
|
|
364 |
Religious |
(yahudi takviminde) heşvan ayı |
cheshvan n.
|
|
365 |
Religious |
hicri takvimin beşinci veya altıncı ayı |
jomada n.
|
|
366 |
Religious |
hicri takvimin beşinci veya altıncı ayı |
jumada n.
|
|
367 |
Religious |
hindu takviminin miladi takvimde ocak ayına denk gelen on birinci ayı |
magh n.
|
|
368 |
Religious |
hindu takviminin miladi takvimde ocak ayına denk gelen on birinci ayı |
magha n.
|
|
369 |
Religious |
ibrani takviminde resmi yılın altıncı ayı |
veadar n.
|
|
370 |
Religious |
ibrani takviminde dini yılın on ikinci ayı |
veadar n.
|
|
371 |
Religious |
hindu takviminin altıncı ayı |
bhadon n.
|
|
372 |
Religious |
hindu takviminin altıncı ayı |
bhadrapada n.
|
|
373 |
Religious |
hindu takviminin üçüncü ayı |
jyaistha n.
|
|
374 |
Religious |
hindu takviminin üçüncü ayı |
jeth n.
|
|
375 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın ikinci ve dini yılın sekizinci ayı |
marcheshvan n.
|
|
376 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın ikinci ve dini yılın sekizinci ayı |
cheshvan n.
|
|
377 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın ikinci ve dini yılın sekizinci ayı |
heshvan n.
|
|
378 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın ikinci ve dini yılın sekizinci ayı |
hesvan n.
|
|
379 |
Religious |
yahudi takviminde resmi yılın ikinci ve dini yılın sekizinci ayı |
chesvan n.
|
|
380 |
Religious |
(yahudi takviminde) heşvan ayı |
marheshvan n.
|
|
381 |
Religious |
eski ibrani takviminin sekizinci ayı |
bul n.
|
|
382 |
Religious |
muharrem ayı |
moharram n.
|
|
383 |
Religious |
hicri takvime göre yılın birinci ayı |
moharram n.
|
|
384 |
Religious |
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı |
moharram n.
|
|
385 |
Religious |
muharrem ayı |
muharram n.
|
|
386 |
Religious |
hicri takvime göre yılın birinci ayı |
muharram n.
|
|
387 |
Religious |
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı |
muharram n.
|
|
388 |
Religious |
muharrem ayı |
mohurrum n.
|
|
389 |
Religious |
hicri takvime göre yılın birinci ayı |
mohurrum n.
|
|
390 |
Religious |
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı |
mohurrum n.
|
|
391 |
Religious |
30 gün süren ve her yıl gün doğumundan batımına kadar oruç tutularak ibadet edilen, islam takviminin dokuzuncu ayı |
rhamadan n.
|
|
392 |
Religious |
30 gün süren ve her yıl gün doğumundan batımına kadar oruç tutularak ibadet edilen, islam takviminin dokuzuncu ayı |
rhamadhan n.
|
|
393 |
Religious |
muharrem ayı'nın ilk on gününde düzenlenen bir müslüman bayramı |
muharram n.
|
|
394 |
Religious |
hicri takvimin birinci ayı |
muharrum n.
|
|
395 |
Religious |
muharrem ayı'nın ilk on gününde düzenlenen bir müslüman bayramı |
muharrum n.
|
|
396 |
Religious |
hicri takvim ayı |
islamic calendar month n.
|
|
397 |
Religious |
islami takvimin ikinci ayı |
saphar n.
|
|
398 |
Religious |
ibrani takviminde dini yılın üçüncü ve resmi yılın dokuzuncu ayı |
sivan n.
|
|
399 |
Religious |
ibrani takviminde dini yılın üçüncü ve resmi yılın dokuzuncu ayı |
siwan n.
|
|
400 |
Religious |
yahudi takviminde yılın ikinci ayı |
iyar n.
|
|
Geography |
|
401 |
Geography |
büyük ayı gölü |
great bear lake n.
|
|
Meteorology |
|
402 |
Meteorology |
ocak ayı buz erimesi |
january thaw n.
|
|
Military |
|
403 |
Military |
ayı yürüyüşü şeklinde hareket etme |
moving bear-fashion n.
|
|
Hunting |
|
404 |
Hunting |
(ayı avında) avcılara müdahale etmek |
stave and tail v.
|
|
405 |
Hunting |
ayı gibi büyük hayvanlar için ağır fişek yüklü |
loaded for bear adj.
|
|
Art |
|
406 |
Art |
(kızılderili çömleklerinde) ayı pençesi tasarım |
bear claw n.
|
|
Abbreviation |
|
407 |
Abbreviation |
kasım ayı |
nov n.
|
|
408 |
Abbreviation |
kasım ayı |
nov. n.
|
|
409 |
Abbreviation |
ocak ayı |
jan. n.
|
|
Archaic |
|
410 |
Archaic |
beyaz ayı |
ursal n.
|
|
Slang |
|
411 |
Slang |
ayı gibi araba |
hog n.
|
|
412 |
Slang |
havadaki ayı |
a bear in the air n.
|
|
413 |
Slang |
ayı/hayvan gibi tip |
knuckle-dragger n.
|
|
414 |
Slang |
ayı/hayvan gibi tip |
lug n.
|
|
415 |
Slang |
ayı gibi davranmak |
hog cadillac v.
|
|
416 |
Slang |
aralık ayı boyunca her gün artan sayıda mastürbasyon yaparak boşalmaya çalışmak |
destroy dick december (ddd) v.
|
|
417 |
Slang |
kasım ayı boyunca mastürbasyon başta olmak üzere hiçbir yolla boşalmamaya çalışmak |
no nut november (nnn) v.
|
|
418 |
Slang |
ayı (tip) |
ruffian adj.
|
|
Paleontology |
|
419 |
Paleontology |
ayı köpeği |
amphicyon n.
|
|
420 |
Paleontology |
ayı köpeği |
bear dog (amphicyon) n.
|
|
421 |
Paleontology |
küçük suratlı dev ayı |
short-faced bear n.
|
|
422 |
Paleontology |
kısa yüzlü dev ayı |
short-faced bear n.
|
|
423 |
Paleontology |
soyu tükenmiş bir ayı |
short-faced bear n.
|
|
Star Wars |
|
424 |
Star Wars |
miskin ayı |
bearsloth n.
|
|
425 |
Star Wars |
codia ayı |
codian moon n.
|
|
426 |
Star Wars |
kristal ayı restoranı |
crystal moon restaurant n.
|
|
427 |
Star Wars |
kristal ayı |
crytal moon n.
|
|
428 |
Star Wars |
antar kolonisinin ölü ayı |
dead moon of antar colony n.
|
|
429 |
Star Wars |
endor'un ayı |
endor's moon n.
|
|
430 |
Star Wars |
hyborean ayı siyah-site hapishanesi |
hyborean moon black-site prison n.
|
|
431 |
Star Wars |
yeşim ayı tedarik üssü |
jade moon supply base n.
|
|
432 |
Star Wars |
jaguada'nın ayı |
jaguada's moon n.
|
|
433 |
Star Wars |
kligson'un ayı |
kligson's moon n.
|
|
434 |
Star Wars |
pelagia'nın ayı |
pelagia's moon n.
|
|
435 |
Star Wars |
zirve ayı |
pinnacle moon n.
|
|
436 |
Star Wars |
zehir ayı |
poison moon n.
|
|