| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | applause n. | alkış | ||
|
It is interesting that applause came at once from the wrong quarter. Alkışların bir anda yanlış yerden gelmesi ilginçtir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | applause n. | alkış | ||
|
The applause is the acclamation that confirms that the 14 are now elected as Vice-Presidents. Alkışlar, 14 kişinin Başkan Yardımcısı olarak seçildiğini teyit etmektedir. More Sentences |
||||
| General | applause n. | alkışlama | ||
|
Hold your applause, please. Lütfen alkışlamayın. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Computer | applause n. | alkış | ||
|
There has just been some enthusiastic applause because this vote has ended. Bu oylama sona erdiği için az önce coşkulu bir alkış koptu. More Sentences |
||||
| Art | ||||
| Art | applause n. | alkış | ||
|
Mr Wurtz, I think that, given the applause that I have just heard, I am certainly able to do this. Sayın Wurtz, az önce duyduğum alkışlar göz önüne alındığında, bunu kesinlikle yapabileceğimi düşünüyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | applause n. | şakşak | ||
| General | applause n. | beğeni | ||
