| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | allegedly adv. | iddiaya göre | ||
|
She has now been arrested again, allegedly for her own safety. İddiaya göre kendi güvenliği için tekrar tutuklandı. More Sentences |
||||
| General | allegedly adv. | sözde | ||
|
However, allegedly national solutions in Lithuania are in fact generally a front for Russian money. Bununla birlikte Litvanya'da sözde ulusal çözümler aslında genellikle Rus parası için bir paravandır. More Sentences |
||||
| General | allegedly adv. | iddialara göre | ||
|
Allegedly many were not homosexual but just enjoying the western culture of drinking alcohol and dancing. İddialara göre birçoğu homoseksüel değildi, sadece alkol ve dans gibi batı kültürünün tadını çıkarıyordu. More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Law | allegedly adv. | iddiaya göre | ||
|
She has now been arrested again, allegedly for her own safety. Şimdi, iddiaya göre kendi güvenliği için tekrar tutuklandı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | allegedly adv. | iddia edildiğine göre | ||
| General | allegedly adv. | açıkça | ||
| General | allegedly adv. | söylentilere göre | ||
| General | allegedly adv. | 'dığı ileri sürülen | ||
| General | allegedly adv. | iddiasından ötürü | ||
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | die allegedly due to doctors' negligence v. | doktorların ihmalinden öldüğü iddia edilmek |
