acquire - Turco Inglés Diccionario

acquire

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "acquire" en diccionario turco inglés : 37 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
acquire v. elde etmek
Lower authorities should be able to acquire sustainable products and services.
Alt makamlar sürdürülebilir ürün ve hizmetler elde edebilmelidir.

More Sentences
acquire v. edinmek
Acquire a more comprehensive circle of advisers.
Daha kapsamlı bir danışman çevresi edinin.

More Sentences
General
acquire v. yakalamak
It is a chronic health issue and has considerable effects on the quality of life of those who acquire this disease.
Kronik bir sağlık sorunudur ve bu hastalığa yakalananların yaşam kalitesi üzerinde önemli etkileri vardır.

More Sentences
acquire v. almak
Opponents who have or threaten to acquire support are put behind bars.
Destek alan veya destek almakla tehdit eden muhalifler parmaklıklar ardına konur.

More Sentences
acquire v. edinmek
He has been negotiating with North Korea to acquire ballistic missile technology.
Balistik füze teknolojisi edinmek için Kuzey Kore ile müzakereler yürütüyor.

More Sentences
acquire v. elde etmek
They used a dormant patent to acquire that protection for their own commercial gain.
Bu korumayı kendi ticari kazançları için elde etmek üzere atıl bir patenti kullandılar.

More Sentences
acquire v. kazanmak
It is to be feared that the next step will be for the law of the strongest to even acquire some sort of legitimacy.
Bir sonraki adımın, en güçlülerin hukukunun bir tür meşruiyet kazanması olacağından korkulmalıdır.

More Sentences
acquire v. sahip olmak
Unfortunately, Europe is to acquire an arrest warrant before it acquires a constitution.
Ne yazık ki Avrupa bir anayasaya sahip olmadan önce bir tutuklama emrine sahip olacak.

More Sentences
Trade/Economic
acquire v. elde etmek
Saddam Hussein has attempted illegally to acquire weapons of mass destruction for years.
Saddam Hüseyin yıllardır yasadışı yollardan kitle imha silahları elde etmeye çalışmaktadır.

More Sentences
acquire v. kazanmak
It is to be feared that the next step will be for the law of the strongest to even acquire some sort of legitimacy.
Korkarız ki bir sonraki adım en güçlülerin hukukunun bir tür meşruiyet kazanması olacaktır.

More Sentences
acquire v. satın almak
Lower authorities should be able to acquire sustainable products and services.
Alt makamlar sürdürülebilir ürün ve hizmetler satın alabilmelidir.

More Sentences
Law
acquire v. kazanmak
I think that the Turkish parliament really is acquiring democratic momentum which we must respect and build on.
Bence Türk parlamentosu gerçekten de saygı duymamız ve üzerine inşa etmemiz gereken demokratik bir ivme kazanıyor.

More Sentences
Technical
acquire v. elde etmek
How did you acquire all this wealth?
Bütün bu serveti nasıl elde ettin?

More Sentences
acquire v. kazanmak
This issue acquires further significance when we now consider the fortunate decision from Copenhagen.
Kopenhag'dan çıkan talihli kararı göz önünde bulundurduğumuzda bu konu daha da önem kazanmaktadır.

More Sentences
General
acquire v. iktisap etmek
acquire v. ele geçirmek
acquire v. sonradan kazanmak
acquire v. ihraz etmek
acquire v. ihraz eylemek
acquire v. tecrübe etmek
acquire v. deneyimlemek
acquire v. geliştirmek
acquire v. ulaşmak
acquire v. bünyesine katmak
acquire v. (huy vb.) -den almak
Trade/Economic
acquire v. ele geçirmek
Law
acquire v. iktisap etmek
acquire v. iktisap etmek
Politics
acquire v. ele geçirmek
Technical
acquire v. konumunu saptamak
acquire v. yerini saptayıp takip etmek
acquire v. konumunu saptayıp izlemek
Computer
acquire expr. al
Linguistics
acquire v. ana dili gibi bilmek
acquire v. (o dilde) ana dil seviyesine ulaşmak
Ottoman Turkish
acquire v. iktisap etmek
acquire v. iktisap etmek

Significados de "acquire" con otros términos en diccionario inglés turco: 62 resultado(s)

Inglés Turco
General
acquire wealth v. servet kazanmak
I am not interested in acquiring wealth.
Servet kazanmakla ilgilenmiyorum.

More Sentences
acquire wealth v. servet edinmek
I am not interested in acquiring wealth.
Servet edinmekle ilgilenmiyorum.

More Sentences
acquire skill v. beceri edinmek
They have, through their trade union, acquired skills in order to pass them on to their pupils.
Sendikaları aracılığıyla öğrencilerine aktarmak üzere beceriler edinmişlerdir.

More Sentences
acquire merit v. sevap işlemek
acquire merit in god's sight v. sevaba girmek
acquire a bad reputation v. kötü şöhret kazanmak
acquire influence v. parlamak
acquire fame v. ün kazanmak
acquire fame v. ün salmak
acquire a circle of friends v. muhit edinmek
acquire legal status v. yasal statü edinmek
acquire skills v. ustalık kazanmak
acquire a vision v. vizyon edinmek
acquire (a country's) citizenship v. uyruğuna girmek
acquire continuity v. devamlılık kazanmak
acquire (a certain country's) citizenship v. vatandaşlığa geçmek
acquire (a certain country's) citizenship v. vatandaşlığına geçmek
acquire property v. mal edinmek
acquire ownership right(s) v. mülkiyet hakkı kazanmak
acquire data v. veri elde etmek
acquire the job v. işi kapmak
acquire franchise v. acentelik almak
acquire the job v. işi almak
acquire (a certain) color v. renk almak
acquire share v. hisse almak
acquire share v. hisse satın almak
acquire dimension v. boyut kazanmak
acquire a franchise v. franchise almak
acquire an infection v. enfeksiyon kapmak
acquire ability v. yetenek kazanmak
acquire a profession v. meslek edinmek
acquire reading habit v. okuma alışkanlığı kazanmak
acquire a reputation v. itibar kazanmak
become entitled to acquire v. almaya hak kazanmak
acquire by prescription v. zamanaşımı yoluyla elde etmek
acquire bad habits v. kötü alışkanlıklar edinmek
acquire awareness v. bilinç kazanmak
acquire illegally v. haksız kazanç elde etmek
acquire qualification v. nitelik kazanmak
obtain/acquire a right v. hak elde etmek
acquire immunity to v. bağışıklık kazanmak
acquire legal entity status v. tüzel kişilik kazanmak
acquire citizenship v. vatandaşlık kazanmak
acquire influence v. nüfuz kazanmak
acquire autonomy v. özerklik elde etmek
Idioms
acquire currency v. güncellik kazanmak
acquire currency v. gündeme gelmek
acquire a taste v. (tat) almak
acquire a taste v. sevmeye başlamak
Trade/Economic
commitments to acquire and dispose of fixed assets n. alınacak taahhütler ve duran varlıkların elden çıkarılması
commitments to acquire n. alınacak taahhütler
creditors in respect of commitments to acquire n. alınacak taahhütlere ilişkin alacaklılar
the ability to acquire or vote shares n. hisselerin iktisap edilmesinin ya da hisselere ilişkin oy haklarının kullanılması
acquire a franchise v. bayilik almak
Law
acquire citizenship n. vatandaşlık kazanma
Politics
acquire a franchise v. oy hakkı elde etmek
acquire citizenship v. vatandaşlık kazanmak
Technical
acquire (radar) v. (radarla) konumunu saptamak
acquire (radar) v. yerini saptayıp takip etmek
acquire (radar) v. konumunu saptayıp izlemek
Computer
total acquire n. toplam alma
acquire image expr. görüntü al