Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | abandon v. | terk etmek | ||
We should not abandon vast areas of our countries, where human activity will fade away. Ülkelerimizin insan faaliyetlerinin yok olacağı geniş alanlarını terk etmemeliyiz. More Sentences |
||||
Common Usage | abandon v. | bırakmak | ||
Nevertheless, we must not abandon the Israeli people. Yine de İsrail halkını yalnız bırakmamalıyız. More Sentences |
||||
Common Usage | abandon v. | vazgeçmek | ||
People can abandon their political ideas. İnsanlar siyasi fikirlerinden vazgeçebilirler. More Sentences |
||||
General | ||||
General | abandon v. | yüzüstü bırakmak | ||
Nevertheless, we must not abandon the Israeli people. Yine de İsrail halkını yüzüstü bırakmamalıyız. More Sentences |
||||
General | abandon v. | boşlamak | ||
Abandon ship! Gemiyi boşaltın! More Sentences |
||||
General | abandon v. | kesmek | ||
I haven't abandoned hope yet. Henüz umudumu kesmedim. More Sentences |
||||
General | abandon v. | vazgeçmek | ||
We would therefore ask for aid to be abandoned in those cases. Dolayısıyla bu durumlarda yardımdan vazgeçilmesini isteyeceğiz. More Sentences |
||||
General | abandon v. | bırakmak | ||
He is still very weak, but human rights campaigners have encouraged him to abandon his hunger strike. Hâlâ çok zayıf durumda, ancak insan hakları savunucuları onu açlık grevini bırakmaya teşvik etti. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | abandon v. | bırakmak | ||
That is why we must not abandon the fishermen in this difficult situation. Bu yüzden balıkçıları bu zor durumda yalnız bırakmamalıyız. More Sentences |
||||
Technical | abandon v. | vazgeçmek | ||
Three rounds of negotiations resulted in the Maoists abandoning their demand for the abolition of the monarchy. Üç tur süren müzakereler Maoistlerin monarşinin kaldırılması talebinden vazgeçmeleriyle sonuçlandı. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | abandon v. | gemiyi terk etmek | ||
The captain gave the order to abandon the ship. Kaptan gemiyi terk etme emri verdi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | abandon n. | kendinden geçme | ||
General | abandon n. | taşkınlık | ||
General | abandon n. | kendini bırakma | ||
General | abandon n. | kendini (bir şeye) kaptırma | ||
General | abandon n. | coşku | ||
General | abandon n. | kapılma | ||
General | abandon n. | kendini koyverme | ||
General | abandon v. | yarıda kesmek | ||
General | abandon v. | kaldırıp atmak | ||
General | abandon v. | viran hale getirmek | ||
General | abandon v. | el etek çekmek | ||
General | abandon v. | kendini kaptırmak | ||
General | abandon v. | kapılmak | ||
General | abandon v. | kendini tamamen vermek | ||
General | abandon v. | çekilmek | ||
General | abandon v. | feragat etmek | ||
General | abandon v. | haklarını devretmek | ||
Law | ||||
Law | abandon v. | hizmetten çıkarmak | ||
Law | abandon v. | tahliye etmek | ||
Politics | ||||
Politics | abandon v. | tabii ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek | ||
Sport | ||||
Sport | abandon n. | abandone olma | ||
Sport | abandon n. | yarıştan çekilme |