Turco | Inglés | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi) sergilemek | set (something) out v. |
Phrasals | (bir şeyi) sergilemek | show (something) around v. |
Phrasals | (bir şeyi) sergilemek | show (something) round v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | bir şeyi sergilemek için yapılmış | epideictical adj. |
General | bir şeyi sergilemek için yapılmış | epidictic adj. |
Phrasals | ||
Phrasals | (birini/bir şeyi bir şey) olarak sergilemek | portray (someone or something) as (something) v. |
Phrasals | (birini/bir şeyi/kendini bir şey) olarak sergilemek | sell (someone, something, or oneself) as (something) v. |
Phrasals | bir şeyi bir şeyin içinde sergilemek | enshrine something in something v. |
Phrasals | bir şeyi gururla/gösterişli bir biçimde sergilemek | enshrine something in something v. |