Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
photogrammétrie subaquatique
sıkı tutunmak
(bir şey) yaparken
Historia
Frases
Significados de
"(bir şey) yaparken"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Phrases
1
Phrases
(bir şey) yaparken
in the act of (doing something)
expr.
Significados de
"(bir şey) yaparken"
con otros términos en diccionario inglés turco: 46 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Colloquial
1
Colloquial
(birini bir şey yaparken) hayal etmek
picture (one) (doing something)
v.
I can't
picture
myself as a father.
Kendimi bir baba olarak
hayal edemem.
More Sentences
2
Colloquial
(birini bir şey yaparken) gözünde canlandırmak
picture (one) (doing something)
v.
Her eyes were filled with tears when she
pictured
the sad scene to herself.
Üzücü sahneyi kendi
gözünde canlandırdığında
gözleri yaşlarla doldu.
More Sentences
General
3
General
birini yanlış bir şey yaparken yakalamak
nab
v.
4
General
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch out
v.
5
General
(bir şey yaparken) destek almak
have support in
v.
6
General
bir şey yaparken yavaş davranmak
tarry
v.
7
General
bir şey yaparken hata yapmak
make the mistake of doing something
v.
Phrasals
8
Phrasals
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch (someone or something) in (something)
v.
9
Phrasals
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone at something
v.
10
Phrasals
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone doing something
v.
11
Phrasals
(birini biriyle) yasadışı bir şey yaparken bulmak/basmak
catch (one) with (someone)
v.
Phrases
12
Phrases
(bir şey yaparken) suçüstü
in the act of (doing something)
expr.
Colloquial
13
Colloquial
(birini bir şey yaparken) düşünmek
picture (one) (doing something)
v.
14
Colloquial
(bir daha) bir şey yaparken görülmemek
not let someone catch someone doing something
v.
15
Colloquial
(bir daha) bir şey yaparken yakalanmamak
not let someone catch someone doing something
v.
16
Colloquial
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) (doing something)
v.
17
Colloquial
(birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) (doing something)
v.
Idioms
18
Idioms
(yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something)
v.
19
Idioms
(yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not want to catch someone doing something
v.
20
Idioms
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch on the hop
v.
21
Idioms
kendini bir şey yaparken bulmak (şaşkınlıkla)
catch oneself doing something
v.
22
Idioms
(birini bir şey yaparken yakalayarak) utanmasına neden olmak
give someone a red face
v.
23
Idioms
(izinsiz bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something)
v.
24
Idioms
(bir şey yaparken) sınır tanımamak
be not above (doing something)
v.
25
Idioms
bir şey yaparken sınır tanımamak
not be above doing something
v.
26
Idioms
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch someone in the act (of doing something)
v.
27
Idioms
birini (bir şey yaparken) basmak
catch someone in the act (of doing something)
v.
28
Idioms
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
v.
29
Idioms
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
v.
30
Idioms
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch somebody in the act (of doing something)
v.
31
Idioms
birini (bir şey yaparken) basmak
catch somebody in the act (of doing something)
v.
32
Idioms
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
v.
33
Idioms
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
v.
34
Idioms
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) in the act of (doing something)
v.
35
Idioms
(birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) in the act of (doing something)
v.
36
Idioms
(birini bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
v.
37
Idioms
(birini bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
v.
38
Idioms
(birini) yasadışı bir şey yaparken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
v.
39
Idioms
(kendini bir şey) yaparken bulmak
end up doing
v.
40
Idioms
(bir daha bir şey) yaparken yakalanmamak
not let catch doing
v.
41
Idioms
(bir daha bir şey) yaparken görülmemek
not let catch doing
v.
42
Idioms
(yasak/izinsiz bir şey yaparken) yakalanmamak
not let catch doing
v.
43
Idioms
(birini bir şey yaparken) görmek istememek
not want to catch (one) (doing something)
v.
44
Idioms
(birini bir şey yaparken) yakalamak istememek
not want to catch (one) (doing something)
v.
45
Idioms
yasadışı bir şey yaparken
with (one's) hand in the cookie jar
expr.
46
Idioms
yasadışı bir şey yaparken
with your hand in the cookie jar [us]
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) yaparken
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy