çılgınca - Turco Inglés Diccionario

çılgınca

Significados de "çılgınca" en diccionario inglés turco : 40 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
çılgınca madly adv.
I was madly in love with Tom when I was in junior high school.
Ortaokuldayken Tom'a çılgınca aşık oldum.

More Sentences
General
çılgınca wild adj.
We ran wild, played games, enjoyed one another.
Çılgınca koştuk, oyunlar oynadık, birbirimizden keyif aldık.

More Sentences
çılgınca frantic adj.
He made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.
Hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için çılgınca bir girişimde bulundu.

More Sentences
çılgınca madcap adj.
The madcap scheme involved jumping off a cliff with a homemade parachute.
Çılgınca plan, ev yapımı bir paraşütle uçurumdan atlamayı da içeriyordu.

More Sentences
çılgınca frantically adv.
Tom is texting frantically on his phone.
Tom telefonunda çılgınca mesajlaşıyor.

More Sentences
çılgınca wildly adv.
His heart was beating wildly.
Kalbi çılgınca atıyordu.

More Sentences
çılgınca hysterically adv.
Tom began to cry hysterically.
Tom çılgınca bağırmaya başladı.

More Sentences
çılgınca frenetic adj.
çılgınca frenzied adj.
çılgınca lunatic adj.
çılgınca far-out adj.
çılgınca maniacal adj.
çılgınca wildcat adj.
çılgınca raving adj.
çılgınca fadlike adj.
çılgınca hyperkinetic adj.
çılgınca foolhardily adv.
çılgınca frenetically adv.
çılgınca frenzily adv.
çılgınca berserkly adv.
çılgınca like mad adv.
çılgınca crazily adv.
çılgınca manically adv.
çılgınca dementedly adv.
çılgınca desperately adv.
çılgınca distractedly adv.
çılgınca brainsickly adv.
çılgınca violently adv.
çılgınca ravingly adv.
çılgınca woodly adv.
çılgınca harum-scarum adv.
çılgınca hectically adv.
çılgınca orgiastically adv.
Idioms
çılgınca like the deuce expr.
çılgınca on the wild side expr.
Slang
çılgınca nurts n.
çılgınca nerts n.
çılgınca nerts adj.
çılgınca zonkers adj.
çılgınca this is wild expr.

Significados de "çılgınca" con otros términos en diccionario inglés turco: 86 resultado(s)

Turco Inglés
General
çılgınca gelmek sound crazy v.
That sounds crazy.
Kulağa çılgınca geliyor.

More Sentences
Colloquial
çılgınca bir fikir a crazy idea n.
I know it's a crazy idea.
Bunun çılgınca bir fikir olduğunu biliyorum.

More Sentences
Common Usage
çılgınca kaçışma stampede n.
General
çılgınca eğlence orgy n.
çılgınca koşuşma stampede n.
çılgınca hoşlanan kimse fiend n.
çılgınca bağırma rave n.
çılgınca alkış ovation n.
içkiden ileri gelen çılgınca cesaret dutch courage n.
çılgınca eğlence wingding n.
çılgınca sevme adoration n.
çılgınca alkış big hand n.
çılgınca eğlenme orgy n.
çılgınca sanrı/hayal insane delusion n.
çılgınca katliam orgy of bloodshed n.
çılgınca aşık olma infatuation n.
çılgınca sevme adorement n.
çılgınca acele hell-for-leather n.
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli mosh n.
çılgınca davranış devilment n.
çılgınca girişilen faaliyet frenzy n.
çılgınca sevmek adore v.
bir grubun çılgınca kaçışmasına yol açmak stampede v.
çılgınca davranmak go hog wild v.
çılgınca bağırıp çağırmak rave v.
çılgınca eğlenmek rollick v.
çılgınca yaşamak be on the wild side v.
punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek mosh v.
çılgınca dans etmek boogie v.
(şahin) kanatlarını çılgınca çırpmak bait v.
çılgınca heyecanlanmış frantic adj.
çılgınca hareket eden berserk adj.
çılgınca olmayan noninsane adj.
çılgınca olmayan nonhysterical adj.
çılgınca yaşayan high-stepping adj.
çılgınca/aşırı deucedly adv.
biraz çılgınca wackily adv.
biraz çılgınca balmily adv.
Phrasals
çılgınca oradan oraya dolanmak jump about v.
Colloquial
çılgınca bağırıp çağırma rave n.
çılgınca eğlence a whoop and a holler n.
çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade sex, drugs, and rock 'n' roll n.
çılgınca aşık olmak be hooked on v.
çılgınca dans etmek get (one's) freak on [us] v.
çılgınca partilemek/parti yapmak get (one's) freak on [us] v.
çılgınca eğlenmek get (one's) freak on [us] v.
çılgınca hareketler yapmak get (one's) freak on [us] v.
çılgınca eğlenmek bash v.
çılgınca davranmak go hog-wild [us] v.
çılgınca bir hareket içinde like a blue-arsed fly expr.
Idioms
çılgınca bir süreç walk on the wild side n.
çılgınca bilgi almaya çalışma a feeding frenzy n.
kuduz etkisiyle çılgınca koşmak run mad v.
çılgınca eğlenmek be in fits v.
çılgınca şeyler yapmak take a walk on the wild side v.
çılgınca şeyler yapmak walk on the wild side v.
çılgınca (bir şey) yapmak go on (some kind of) spree v.
işe yarayabilecek kadar çılgınca (just) crazy enough to work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan (just) crazy enough to work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar çılgınca crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
aslında işe yarayabilecek kadar çılgınca crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar çılgınca crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar çılgınca so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
aslında işe yarayabilecek kadar çılgınca so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar çılgınca so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca eğlenen in fits expr.
Speaking
bu sence çılgınca mı? does that sound crazy? expr.
Music
punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek thrash v.
punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek slam dance v.
Slang
çılgınca davranış meshugaas n.
çılgınca eğlence partay n.
abd'de mantıksız ve çılgınca eylemler gerçekleştiren floridalı orta yaşlı erkekleri kasteden klişe ifade florida man n.
çılgınca eğlenmek have a gas v.
çılgınca heyecanlanmak cream v.