Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | çözüme kavuşturmak | resolve v. | ||
Many difficult issues have been resolved during the autumn. Sonbahar boyunca pek çok zor mesele çözüme kavuşturuldu. More Sentences |
||||
General | çözüme kavuşturmak | solve v. | ||
This might be able to be solved somehow or other if there is a will to do so. Eğer bu yönde bir irade varsa, bir şekilde çözüme kavuşturulabilir. More Sentences |
||||
General | çözüme kavuşturmak | cure v. | ||
The panelists discussed how to cure inflation. Panel konuşmacıları enflasyonun nasıl çözüme kavuşturulacağını tartıştı. More Sentences |
||||
General | çözüme kavuşturmak | come up with a solution v. | ||
General | çözüme kavuşturmak | find a solution v. | ||
General | çözüme kavuşturmak | clench v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | çözüme kavuşturmak | dispose of v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | çözüme kavuşturmak | clear the books v. | ||
Idioms | çözüme kavuşturmak | have a fix v. | ||
Archaic | ||||
Archaic | çözüme kavuşturmak | redd v. | ||
Slang | ||||
Slang | çözüme kavuşturmak | iron out v. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | anlaşmazlığı çözüme kavuşturmak | settle the conflict v. | ||
General | sorunu çözüme kavuşturmak | settle an issue v. | ||
General | önceden çözüme kavuşturmak | foreclose v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | tartışarak çözüme kavuşturmak | thrash something out v. | ||
Phrasals | tartışarak çözüme kavuşturmak | thrash out something v. | ||
Phrasals | (bir şeyi) çözüme kavuşturmak | dispose of (someone or something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (bir şeyi) çözüme kavuşturmak | get a fix on (something) v. | ||
Idioms | (bir şeyi) çözüme kavuşturmak | have a fix on (something) v. | ||
Idioms | sonuca/çözüme kavuşturmak | lay at rest v. | ||
Law | ||||
Law | davayı çözüme kavuşturmak | clear v. |