|
- Science has since proven that every single finger has veins running to the heart.
- Bilim o zamandan beri her parmakta kalbe giden damarlar olduğunu kanıtladı.
- Science has since proven that every single finger has veins running to the heart.
- Bilim o zamandan beri her parmağın kalbe giden damarları olduğunu kanıtladı.
- Science has since proven that every single finger has veins running to the heart.
- Bilim o zamandan beri her bir parmağın kalbe giden damarları olduğunu kanıtlamıştır.
- A dye was injected into a vein of the patient's arm.
- Hastanın kolundaki bir damara boya enjekte edildi.
- The blood of heroes flows in my veins.
- Damarlarımda kahramanların kanı akıyor.
- When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
- Bağırdığında boynundaki damarlar belirgin bir şekilde ortaya çıkıyordu.
- I have blue blood in my veins.
- Damarlarımda mavi kanım var.
- The love of liberty is a common blood that flows in our American veins.
- Özgürlük sevgisi, Amerikan damarlarımızda akan ortak bir kan.
- The nurse found a good vein in Mennad's right hand.
- Hemşire Mennad'ın sağ elinde iyi bir damar buldu.
- The love of liberty is a common blood that flows in our American veins.
- Özgürlük aşkı, Amerikan damarlarımızda akan ortak bir kandır.
- I have blue blood in my veins.
- Damarlarımda mavi kan var.
- My blood froze in my veins.
- Kanım damarlarımda dondu.
- When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
- O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
- The nurse found a good vein in Mennad's right hand.
- Hemşire, Mennad'ın sağ elinde iyi bir damar buldu.
- A samurai's blood runs in Taro's veins.
- Taro'nun damarlarında samuray kanı dolaşıyor.
- Blood flows through the veins.
- Kan damarlarda akar.
Show More (13)
|