short time - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
short time kısa süre n.
  • It is something we must work on in the short time that remains before Johannesburg.
  • Johannesburg'a kalan kısa sürede bu konu üzerinde çalışmalıyız.
  • First of all, is there any possibility of resolving the crisis diplomatically in the short time left.
  • Her şeyden önce, kalan kısa süre içerisinde krizi diplomatik yollardan çözme imkanı var mı?
  • We must bring a sense of urgency to the preparations for Johannesburg in the short time that lies before us.
  • Önümüzde bulunan kısa süre içerisinde Johannesburg hazırlıklarına aciliyet kazandırmalıyız.
Show More (17)
short time kısa zaman n.
  • He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it.
  • O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.
  • It was not easy to get a lot of money in a short time.
  • Kısa zamanda çok para kazanmak kolay değildi.
Show More (-1)