|
- After all, it is you who meet the Europeans out there.
- Ne de olsa Avrupalılarla orada tanışan sizsiniz.
- That is the first thing I wanted to say because the European Commission is doing outstanding work out there.
- Söylemek istediğim ilk şey bu çünkü Avrupa Komisyonu orada olağanüstü işler yapıyor.
- There's a whole wide world out there you've never experienced before.
- Daha önce deneyimlemediğin koskoca bir dünya var orada.
- Listen, kid, we're not fighting a war out there.
- Dinle evlat, biz orada bir savaş yapmıyoruz.
- Listen, kid, we're not fighting a war out there.
- Dinle, ufaklık, biz orada savaşmıyoruz.
- Listen, kid, we're not fighting a war out there.
- Dinle evlat, biz orada savaş halinde değiliz.
- What do you think's out there?
- Orada ne olduğunu düşünüyorsun?
- Hey, what's going on out there?
- Hey, orada neler oluyor?
- There are other guys out there.
- Orada başka çocuklar var.
- What was Tom doing out there all by himself?
- Tom orada tek başına ne yapıyordu?
- Things are tough out there.
- Orada şartlar zordur.
- I don't see anything out there.
- Orada hiçbir şey görmüyorum.
- I had fun out there today.
- Bugün orada çok eğlendim.
- Yanni can leave his car out there.
- Yanni arabasını orada bırakabilir.
- Tom is still out there somewhere.
- Tom hâlâ oralarda bir yerde.
- Can you see anything out there?
- Orada bir şey görebiliyor musun?
- Is there something out there?
- Orada bir şey var mı?
- Who is out there?
- Orada kim var?
- I thought that I saw something out there.
- Orada bir şey gördüğümü düşündüm.
- I miss hanging out there.
- Orada takılmayı özledim.
- I had fun out there.
- Orada eğlendim.
- I thought I saw something out there.
- Orada bir şey gördüğümü sandım.
- There's somebody out there.
- Orada dışarıda biri var.
- We don't know who's out there.
- Orada kim olduğunu bilmiyoruz.
- The police are out there.
- Polis oralarda.
- Are you out there?
- Orada mısınız?
- There are plenty of nice girls out there.
- Orada bol miktarda güzel kız var.
- There are wolves out there.
- Orada kurtlar var.
- She's out there somewhere alone and scared.
- O orada bir yerde yalnız ve korkmuş.
- There's something out there.
- Orada bir şey var.
- We both know what's out there.
- Orada ne olduğunu ikimiz de biliyoruz.
- How's the weather out there?
- Orada hava nasıl?
- What are you doing out there?
- Orada ne yapıyorsun?
- Can you see what's going on out there?
- Orada ne olduğunu görebiliyor musun?
- There is a monster out there.
- Orada bir canavar var.
- It's a cruel world out there.
- Orada acımasız bir dünya var.
- Something's definitely out there.
- Kesinlikle orada bir şey var.
- What are they doing out there?
- Orada ne yapıyorlar?
- What's Tom doing out there?
- Tom orada ne yapıyor?
- Tom will be out there today.
- Tom bugün orada olacak.
- Marika wanted me to live with her in her parents' village, but it was very cold out there.
- Marika ebeveynlerinin köyünde onunla yaşamamı istedi ama orada hava çok soğuktu.
- Are you still out there?
- Hâlâ orada mısın?
- Hey, what's going on out there?
- Hey, orada ne oluyor?
- What were you doing out there?
- Orada ne yapıyordun?
- My mother is out there.
- Annem orada dışarıdadır.
- Are you out there?
- Orada mısın?
- Yanni is safe out there.
- Yanni orada güvende.
- Let's see what's out there.
- Bakalım orada ne varmış.
- Can anyone out there help me?
- Orada bana yardım edecek kimse var mı?
- There are other girls out there.
- Orada başka kızlar var.
- There's someone out there.
- Orada dışarıda biri var.
- Are you sure there's nobody out there?
- Orada hiç kimse olmadığından emin misin?
- I want to know what's going on out there.
- Orada neler olduğunu bilmek istiyorum.
- Who else is out there?
- Başka kim var orada?
- Tom is still out there, isn't he?
- Tom hala orada, değil mi?
- I don't know what Tom is doing out there.
- Tom'un orada ne yaptığını bilmiyorum.
- What's happening out there?
- Orada neler oluyor?
- Tom is out there.
- Tom orada dışarıda.
- Tom is going to freeze to death out there.
- Tom orada donarak ölecek.
- What was Tom doing out there?
- Tom orada ne yapıyordu?
- There's nothing out there.
- Orada bir şey yok.
- There are people out there.
- Orada dışarıda insanlar var.
- What really happened out there?
- Orada gerçekten ne oldu?
- I thought that I saw something out there.
- Orada bir şey gördüğümü sandım.
- I thought I saw something out there.
- Orada bir şey gördüğümü düşündüm.
- Is Tom out there?
- Tom orada mı?
- What could be out there?
- Orada ne olabilir?
- What do you think's out there?
- Sence orada ne var?
- Go see what's out there.
- Orada ne olduğunu gidip görün.
- We know who's out there.
- Orada kimin olduğunu biliyoruz.
- How many people are out there?
- Orada kaç kişi var?
- I had fun out there today.
- Bugün orada eğlendik.
- I want to know what's going on out there.
- Ben orada neler olup bittiğini bilmek istiyorum.
- Tom is out there, isn't he?
- Tom orada, değil mi?
- I think there's someone out there.
- Sanırım orada biri var.
- Let's see what's out there.
- Orada ne olduğuna bakalım.
- They want you out there right away.
- Onlar seni hemen orada istiyor.
- I don't see anything out there.
- Orada bir şey görmüyorum.
- You'll die out there.
- Orada öleceksin.
- They want you out there right away.
- Seni hemen orada istiyorlar.
- There seems to be something out there.
- Orada bir şey var gibi görünüyor.
- Was that Tom out there?
- Oradaki Tom muydu?
- Did you see what happened out there?
- Orada ne olduğunu gördün mü?
- What happened out there?
- Orada ne oldu?
- What really happened out there?
- Gerçekten orada ne oldu?
- I want to be out there.
- Orada olmak istiyorum.
- Tom is out there.
- Tom orada.
- They've been out there a long time.
- Onlar uzun bir süre oradaydı.
- Who is out there?
- Oradaki kim?
- Are you sure there's nobody out there?
- Orada kimsenin olmadığına emin misin?
- Tom will freeze to death out there.
- Tom orada donarak ölecek.
Show More (88)
|
