1 |
interview |
röportaj |
n. |
|
- By your interview with Le Monde, you sent the wrong message.
- Le Monde'a verdiğiniz röportajla yanlış mesaj verdiniz.
- This is what we want you to tell us, President Prodi, in this debate or next time you are interviewed.
- Başkan Prodi, bu tartışmada ya da bir sonraki röportajınızda bize anlatmanızı istediğimiz şey budur.
- So you must correct this if it is an incorrect reflection of your views in that interview.
- Eğer bu röportajdaki görüşlerinizin yanlış bir yansımasıysa bunu düzeltmelisiniz.
- A recent interview with a German newspaper stirred up some turmoil.
- Kısa bir süre önce bir Alman gazetesine verdiği röportaj ortalığı karıştırdı.
- This is what we want you to tell us, President Prodi, in this debate or next time you are interviewed.
- Başkan Prodi, bu tartışmada ya da bir sonraki röportajınızda bize söylemenizi istediğimiz şey budur.
- Check out the full interview for much more.
- Çok daha fazlası için röportajın tamamına göz atın.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri aralıksız röportaj verdiğinizin farkındayım.
- It's an online interview like they all are nowadays.
- Bugünlerde hepsinde olduğu gibi bu da bir internet röportajı.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri durmadan röportaj verdiğinizi biliyorum.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri aralıksız röportaj verdiğinizi biliyorum.
- They granted the journalist an interview.
- Onlar gazeteciye bir röportaj verdiler.
- They granted the journalist an interview.
- Gazeteciye röportaj izni verdiler.
- Tom came in for an interview.
- Tom röportaj için içeri girdi.
- Tom was interviewed on TV last night.
- Tom dün gece televizyona röportaj verdi.
- They agreed to give us an interview.
- Bize röportaj vermeyi kabul ettiler.
- She brought her portfolio of photographs to the interview.
- Röportaj için fotoğraf portföyünü getirmişti.
- I saw the interview.
- Röportajı gördüm.
- She says something different in every interview.
- Her röportajda farklı bir şey söylüyor.
- They agreed to give us an interview.
- Onlar bize bir röportaj vermeyi kabul ettiler.
- Tom agreed to give us an interview.
- Tom bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- He agreed to give us an interview.
- Bize röportaj vermeyi kabul etti.
- Here is the latest interview!
- İşte, en son röportaj!
- It was a strange interview.
- Garip bir röportajdı.
- Thank you for agreeing to this interview.
- Bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederim.
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda Antonio birkaç yıl önce ölen oğlundan bahsediyor.
- He agreed to give us an interview.
- Bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda, Antonio birkaç yıl önce ölen oğlu hakkında konuşuyor.
- We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
- He was satisfied with the interview.
- O, röportajdan memnun oldu.
- She gave fifteen interviews to Brazilian media, and seven to foreign media.
- Brezilya medyasına on beş, yabancı medyaya ise yedi röportaj verdi.
- He had an interview with the Prime Minister.
- Başbakan ile bir röportajı vardı.
- Do you plan on taking part in the interview?
- Röportajda yer almayı düşünüyor musun?
- How did your interview go?
- Röportajın nasıl gitti?
- Thank you for agreeing to this interview.
- Bu röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
- Mary was very candid in her interview.
- Mary röportajında çok açık sözlüydü.
- Thank you very much for the interview and the time you have given us.
- Röportaj ve bize ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederiz.
- She agreed to give us an interview.
- O bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- Tom was very candid in his interview.
- Tom röportajında çok açık sözlüydü.
- Here is the latest interview!
- İşte son röportaj!
- Tom has granted me an interview.
- Tom bana bir röportaj verdi.
- The interview was recorded on video and shared all over the Internet.
- Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı.
- She gave fifteen interviews to Brazilian media, and seven to foreign media.
- O, Brezilyalı medyasına ve yedi yabancı medyaya on beş tane röportaj verdi.
- Tom came in for an interview.
- Tom röportaj için geldi.
- This afternoon we will have an interview.
- Bu öğleden sonra bir röportajımız olacak.
- I hate interviews.
- Röportajlardan nefret ederim.
- The interview is in German and I can't understand a word of it.
- Röportaj Almanca ve tek kelimesini bile anlayamıyorum.
- I hope the interview would be of profit.
- Umarım röportaj faydalı olur.
Show More (44)
|
2 |
interview |
görüşmek |
v. |
|
- We were unable to interview all the relevant people involved before the deadline, and this is something I regret.
- Son teslim tarihinden önce ilgili tüm kişilerle görüşemedik ve bundan dolayı üzüntü duyuyorum.
- We have interviewed many experts and made many visits.
- Pek çok uzmanla görüştük ve pek çok ziyaret gerçekleştirdik.
- The police are interviewing witnesses.
- Polis tanıklarla görüşüyor.
- We're interviewing them.
- Onlarla görüşüyoruz.
- They're interviewing Tom.
- Tom'la görüşüyorlar.
- I'd like to interview him.
- Onunla görüşmek istiyorum.
- In addition, I have to interview a professor.
- Ek olarak, bir profesörle görüşmem gerekiyor.
- We spent all day interviewing people for the job.
- Bütün günü iş için insanlarla görüşerek geçirdik.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis mahalledeki her bir ev sahibiyle görüşmüştür.
- He was the first man I interviewed for the job.
- İş için görüştüğüm ilk adam oydu.
- Can we interview them?
- Biz onlarla görüşebilir miyiz?
- Can we interview them?
- Onlarla görüşebilir miyiz?
- We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız tükendi ve görüşmeyi kısa kesmek zorunda kaldık.
- He was the first man I interviewed for the job.
- İş için görüştüğüm ilk adamdı.
- Detective Dan Anderson interviewed Linda.
- Dedektif Dan Anderson, Linda'yla görüştü.
- Where did you interview them?
- Onlarla nerede görüştün?
- We haven't been able to interview Tom yet.
- Tom'la henüz görüşemedik.
- He was satisfied with the interview.
- Görüşmeden memnun kaldı.
- They're interviewing her.
- Onunla görüşüyorlar.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis bölgedeki her ev sahibi ile görüştü.
- When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.
- Görüşmem 3'e ertelenince, etrafta dolaşıp zaman öldürdüm.
- Can we interview him?
- Onunla görüşebilir miyiz?
- We haven't been able to interview Tom yet.
- Henüz Tom'la görüşemedik.
- I will ask her about the interview.
- Ona görüşmeyi soracağım.
- I'd like to interview Tom.
- Tom'la görüşmek istiyorum.
- I recorded the interview.
- Görüşmeyi kaydettim.
- I'd like to interview them.
- Onlarla görüşmek istiyorum.
- In addition, I have to interview a professor.
- Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
- Can we interview Tom?
- Tom'la görüşebilir miyiz?
- I don't like any of the babysitters we've interviewed so far.
- Şimdiye kadar görüştüğümüz bebek bakıcılarının hiçbirini beğenmedim.
- They're interviewing him.
- Onunla görüşüyorlar.
Show More (28)
|
3 |
interview |
görüşme |
n. |
|
- Don't fumble with anything during an interview.
- Görüşme sırasında hiçbir şeyle uğraşmayın.
- It was a great interview.
- Harika bir görüşmeydi.
- Tom called for an interview.
- Tom bir görüşme için aradı.
- Did the interview go well?
- Görüşme iyi geçti mi?
- The interview began at 10 o'clock.
- Görüşme saat 10.00'da başladı.
- The interview began at 10 o'clock.
- Görüşme saat 10'da başladı.
- Tom called for an interview.
- Tom görüşme için aradı.
- It was a strange interview.
- Tuhaf bir görüşmeydi.
- Tom has granted me an interview.
- Tom bana bir görüşme ayarladı.
- How did the interview go?
- Görüşme nasıl geçti?
- Are you available next week for a follow-up interview?
- Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- This interview is over.
- Bu görüşme bitti.
- Thank you very much for the interview and the time you have given us.
- Görüşme ve bize ayırdığınız zaman için çok teşekkürler.
- Did your interview go OK?
- Görüşmen iyi geçti mi?
- How did the interview go?
- Görüşme nasıl gitti?
- She was interviewed for jobs.
- İş görüşmelerine alındı.
- Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured.
- Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.
- This interview is over.
- Bu görüşme bitmiştir.
- The senator denied repeated requests for an interview.
- Senatör defalarca görüşme taleplerini reddetti.
- Do you have any queries before I start the interview?
- Görüşmeye başlamadan önce sormak istediğiniz bir şey var mı?
- How was your interview yesterday?
- Dünkü görüşmen nasıldı?
- Do you plan on taking part in the interview?
- Görüşmeye katılmayı planlıyor musun?
- She says something different in every interview.
- O her görüşmede farklı bir şey söylüyor.
- How was the interview?
- Görüşme nasıldı?
- The interview was recorded on video and shared all over the Internet.
- Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı.
- Don't fumble with anything during an interview.
- Görüşme sırasında hiçbir şeyi karıştırma.
Show More (23)
|
4 |
interview |
röportaj yapmak |
v. |
|
- Can we interview her?
- Biz onunla röportaj yapabilir miyiz?
- He declined to be interviewed.
- Röportaj yapmayı reddetti.
- I'd like to interview them.
- Onlarla röportaj yapmak isterim.
- Tom was interviewed on TV last night.
- Dün gece televizyonda Tom'la röportaj yapıldı.
- Yesterday we interviewed some tourists from all over the world.
- Dün dünyanın dört bir yanından gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
- Yesterday we interviewed some tourists from all over the world.
- Dün tüm dünyadan gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
- I'd like to interview Tom.
- Tom'la röportaj yapmak isterim.
- He refused to give an interview.
- O, bir röportaj yapmayı reddetti.
- Can we interview Tom?
- Tom'la röportaj yapabilir miyiz?
- I'm preparing to interview my favorite group.
- En sevdiğim grupla röportaj yapmaya hazırlanıyorum.
- Tom declined to be interviewed.
- Tom röportaj yapmayı reddetti.
- Tom is being interviewed on TV.
- Tom televizyonda röportaj yapıyor.
- I saw Tom being interviewed on TV.
- Tom'u televizyonda röportaj yaparken gördüm.
- I interviewed Tom Jackson on October 20th in Boston.
- Tom Jackson'la 20 Ekim'de Boston'da röportaj yaptım.
- He declined to be interviewed.
- O röportaj yapmayı reddetti.
- I interviewed him.
- Onunla röportaj yaptım.
- I'd like to interview him.
- Ben de onunla röportaj yapmak istiyorum.
- Tom agreed to give us an interview.
- Tom bizimle röportaj yapmayı kabul etti.
Show More (15)
|
5 |
interview |
mülakat |
n. |
|
- Tom didn't get the job he interviewed for.
- Tom mülakatına girdiği işi alamadı.
- I was interviewed for a job.
- Bir iş için mülakata alındım.
- Tom was interviewed for the job.
- Tom iş için mülakata girdi.
- Tom is being interviewed by Mary.
- Tom'a Mary tarafından mülakat yapılıyor.
- I hate interviews.
- Mülakatlardan nefret ediyorum.
- She is prepared for the interview tomorrow.
- Yarınki mülakat için hazırlandı.
- Is it ethical to give him the interview questions in advance?
- Ona mülakat sorularını önceden vermek etik mi?
- He was interviewed for the job, but couldn't get it.
- İş için mülakata girdi ama işi alamadı.
- I hope the interview would be of profit.
- Umarım mülakat yararlı olur.
- I was interviewed for a job.
- Bir iş için mülakata girdim.
- How was your interview yesterday?
- Dün mülakatın nasıldı?
- She is prepared for the interview tomorrow.
- O, yarınki mülakat için hazır.
Show More (9)
|
6 |
interview |
görüşme yapmak |
v. |
|
- They're interviewing Tom.
- Onlar Tom'la görüşme yapıyorlar.
- I'm preparing to interview my favorite group.
- Benim favori grubumla görüşme yapmaya hazırlanıyorum.
- Can we interview him?
- Biz onunla görüşme yapabilir miyiz?
- We're interviewing them.
- Biz onlarla görüşme yapıyoruz.
- Can we interview her?
- Onunla görüşme yapabilir miyiz?
- Tom was interviewed for the job.
- Tom'la iş için görüşme yapıldı.
Show More (3)
|
7 |
interview |
ile röportaj yapmak |
v. |
|
- Tom interviewed Mary.
- Tom Mary ile röportaj yaptı.
- Tom interviewed Mary.
- Tom, Mary ile röportaj yaptı.
- I interviewed Tom Jackson on October 20th in Boston.
- 20 Ekim'de Tom Jackson ile röportaj yaptım.
- Tom is interviewing Mary.
- Tom, Mary ile röportaj yapıyor.
Show More (1)
|
8 |
interview |
mülakat yapmak |
v. |
|
- We spent all day interviewing people for the job.
- Gün boyu işe başvuran insanlarla mülakat yaptık.
- We spent all day interviewing people for the job.
- Bütün günü işe başvuran insanlarla mülakat yaparak geçirdik.
Show More (-1)
|
9 |
interview |
söyleşi yapmak |
v. |
|
- After he had given a lecture, he had an interview with some students.
- Dersini verdikten sonra bazı öğrencilerle söyleşi yaptı.
Show More (-2)
|